Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Şii düşünce geleneğinde Batıni bir Hz. Fatıma figürü tasarlanmış, böylece tarihi verileri aşacak şekilde ontolojik ve uhrevi bir Hz. Fatıma imajı resmedilmiştir. Bu tasavvur, Hz. Hüseyin'e karşı hissedilen hüzünden beslenerek imamet nazariyesinin kurumsallaşmasına manevi bir katkı sağlamıştır. Öte yandan Hz. ali ve Hz. Hüseyin'de olduğu üzere yapılan aşırı yorumlar doğrultusunda şefaatçilik ve arabuluculuk gibi uhrevi, flifa vericilik gibi dünyevi tezahürleri ile Hz. Fatıma, fii gelenekte Hz. Meryem'in kariz
Nazarî İrfan, farklı tasavvuf teorileri, kendisine özgü bir terminoloji ve kavram alanı oluşturmaktadır. Bu alan bir yandan Vahdet-i vücûd ve işrâk felsefesi gibi kanallarla şekillenmiş, diğer yandan Gazzâlî ve Ebû Medyen gibi doğrudan Ehl-i Sünnet paradigması içerisinde kendisine entelektüel bir tasavvufî çevre edinmiştir. Şiî irfanı ise tasavvuf geleneğindeki önemli şahsiyetleri kendisine referans alarak Feyz-i Kâşânî, Mir Damad ve Tabâtabaî gibi şahsiyetlerle tasavvufun ve hikmetin kapısını aralamak iste
Tasavvuf düşüncesinde derviş çeyizi, ritüellerdeki önemli işlevlerinin yanında sûfîlerin inşa ettikleri kendine özgü alegorik dil içinde derûnî anlatımın yapıtaşı olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle "derviş tâcı", mutasavvıfların -farklı atıflarla- "marifet", "varlık" ve "âlem" gibi tasavvurlarının izlerini taşımakta ve nirengi noktası "hakikat" olan temsili bir dil oluşturmaktadır. Bu anlamda tâc sadece başa giyilen bir giysi değil, melekût âleminden geldiği kabul edilen kutlu bir nesne ve tarikat sils
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1