Çocukluğunun ilk yılları 2000’lerin başına denk gelenler, televizyonun, cep telefonunun, internetin ve benzeri teknolojik imkanların sanki öteden beri var olageldiğini, bunlarsız bir yaşamın imkansız olduğunu düşünebilirler. Saydığım bu ve benzeri teknolojik, elektronik araçların olmadığı yılları düşünmek ve anlamak oldukça zor olsa gerek bu nesil için.
Bu kitapta espriyle anlatılmaya çalışılan bir çok hikaye ve anekdotta, olayların yaşandığı çağın sosyal, ekonomik ve teknolojik imkanları ifade edilmeye
İslami İlimler Araştırma Vakfı ve Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi işbirliğiyle 30 Eylül – 01 Ekim 2017 tarihlerinde, Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi Salonu'nda "İslam'ın Kurucu Nesli Sahabe – Sahabe ve Dirâyet İlimleri-" konulu bir Tartışmalı İlmî Toplantı gerçekleştirilmiştir.
Toplantıda sunulan Türkçe ve Arapça 26 tebliğ metni bir araya getirilerek bu eserde neşredilmiştir.
Sen acıtmayı özletmeyi bilirsin
Sen kahkahaların oltasında sinirsin
Belki bir acı haber ile gelirsin
Söyle dostlarına alkış tutup sevinsin.
Ben ağaçta asılı değirmen armudu
Zemheri ayında çocukların umudu
Sevmiyorum yağmur getiren bulutu
Vur artık beni bekçilerim uyudu.
Bizler ya da bizlerden birileri, bir gün köyümüze geri döndüğünde, ziyaret edeceği bir mezar bile bulamayacak... Hâlbuki her birimizin mezarı; gurbetin farklı diyarlarında, kendisini ziyarete gelecek bir yakınının yolunu gözleyecek... Bu ölümler ve acılar, bu ayrılıklar ve ansızın bırakıp gitmeler ne zamana kadar, nereye kadar sürecek? Süleyman'dan sonra ölüm sırası hangimize gelecek? Böyle ansızın toprağa düşerek ayrılmak nereye kadar? Ha, ana! Nereye kadar..?"
?Yüreğimizin son parçası kopup, toprağa düşen
Tarihi özellikleri ve coğrafik güzellikleri bünyesinde barındıran şirin, küçük bir şehir...
Kendilerini yöneten; ruhani ve cismani liderleri sorgulayabilecek cesareti ve gücü olmayan, duygularıyla hareket eden, örgütsüz ve lidere bağımlı bir toplum...
Kirli hesaplar için küçük yerler üzerinde büyük oyunlar kurgulayan, kişisel menfaatler için küçük olaylar üzerinden toplumsal büyük algılar oluşturan, derin odaklar ve topluma dayadıkları kukla liderler...
Karşılaştığınız toplumsal olaylara bakış açınızı de
Yargıtay kararlarının kamuya açılmamasının bir sonucu olarak, Yargıtay mensuplarınca zaman zaman Yargıtayın kararları derlenerek yayımlanmaktadır. Yargıtayda olmanın sağladığı bir avantaj sonucu, kolayca ulaşılabilen kararların bir kitap halinde yayımlanması, fikir çalışmasının ürünü olarak ortaya çıkmamakla birlikte, bir çabanın sonucunda elde edilmesi bakımından önemlidir. Bir araştırma ürünü olmasa da bu tür derlemelerin, o alana ilişkin yüksek mahkeme kararlarına dikkat çekmesi ve uygulamada birliğin sa
Ilgım Sevgili
Yokuşlara sürdüm
Gem bilmez
Toy taylarımı
Öksüz gecelerin
Soğuk koynunda.
Nallarda kıvılcım
Tende ter
Yollarda toz.
Ey derin düşlerin
Gizemli sevgilisi
Beni köle kılan
O tılsımı boz.
Bir azap çiçeği gibi
Boşluğa temenna
Durur sinemde
İzinsiz varlığın.
Kaç koza dövecek
Şu çolpa gönlüm,
Daha kaç mevsim
Küllenecek hasretinle.
Ey çöl diyarının
Ilgım sevgilisi,
Kavrulmuş dualarda
Azadımı dinle.
Her insanın beynini çevreleyen bir kalıbı ve o kalıp içerisinde önyargıları vardır. Gerçekleri aktarmaya çalışırken, insanları incitmeden, o kalıbı kırmak ve önyargılarını dağıtmak, atomu parçalamaktan daha zordur.
Bu zorluktandır ki gerçeklerle yüzleşmek için devreye mizah girer. En can sıkıcı doğruları, en can alıcı motiflerle, şaşırtarak, kızdırarak, utandırarak, acıtarak, ama en önemlisi, kalıpları ve önyargıları saf dışı bırakarak, kavramamızı sağlar.
Bu kitapta, bizi her alanda tahlil eden, onlarca
İşveren vekilliğinin; işverenin güvenini gerektirmesi ve onun çıkarlarını koruması bakımından önemi büyüktür. Ayrıca işveren vekilinin işyerindeki varlığı, belirli konularda uzmanlaşmış olmasına ve işveren adına hukuki işlem yapabilme yetkisine dayanmaktadır. Özellikle ülkemizde işçi, işveren ve işveren vekili arasında bu hususta sıklıkla uyuşmazlıklara rastlanmaktadır.
Ayrıntılı olarak hazırlanan çalışma, sadece teorik çerçeve ile sınırlandırılmamış, çalışma hayatının ihtiyaçlarının karşılanması bakımında
Devlet zaman içinde gerekli gördüğü olaylar karşısında yeni "Yasa"lar çıkarmaktadır. Aynı şekilde devlet TCK. 526. madde gereğince bazı yönetsel organlara da yasaya benzer "Tüzük", "Yönetmelik" veya değişik isimlerde kural koyma yetkisi tanımıştır. Bütün bu kurallar toplum yaşayışının daha düzgün bir hale getirilmesi için çıkarılmaktadır. Bu kurallar ise çoğu kimse tarafından bilinmemekte ve bu nedenle birçok adlî olay meydana gelmektedir. Örneğin "İzinsiz Anız Yakmak" ya da "Açıkta Bıçak Satmak" gibi idare
Toplam 10 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.