Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sahteciliğin art arda yol açtığı insan dramları... Tolstoy, Sahte Kupon adlı bu uzun öyküsünde iki genç öğrencinin üzerindeki rakamlarla oynayarak değiştirdiği bono kuponunun elden ele dolaşarak ne tür kötülüklerin oluşmasına yol açtığını anlatırken aynı zamanda dönemin Rusya’sındaki toplumsal yaşamı ve insan ilişkilerini gözler önüne seriyor. İyilikle kötülüğün çatışmasını, sonunda iyiliğin baskın çıkmasını ve kırsal yaşam dramlarını kendine özgü üslubuyla dile getiren Tolstoy, kötülüğe iyilikle karşılık v
Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır “Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır”, “Üç Soru” ve “Bir Vaftiz Oğlunun Öyküsü”, dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Lev N. Tolstoy’un üç öyküsüdür. Bu öykülerde yazar, insanların dünyada yapması gereken en önemli şeyin iyilik olduğunu anlatır. “Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır”da öykünün kahramanı olan Martin Avdeyiç, dürüst ve işinde iyice ustalaşmış bir ayakkabı tamircisidir. Hayatta kalmış olan tek oğlu ölünce derin bir ümitsizliğe ve bunalıma kapılır, Tanrı
Ölümün, yaşam döngüsünün kaçınılmaz sonu olduğunu hepimiz biliriz. Fakat ölümün, bizlerin biricik yaşamı ve herkesten ayrı olduğunu düşündüğümüz benliğimiz için de geçerli olduğunu kabullenmek o kadar da kolay değildir. Rus romanının en güçlü kalemlerinden Tolstoy; İvan İlyiç’in gençliği, hedefleri ve hırslarıyla başlayarak ölüme teslim olduğu ana kadarki süreci ustalıkla ele alır. İvan İlyiç, günbegün ölüme doğru yaklaşırken iç hesaplaşmalar ve yeni idrakler onu beklemektedir. İvan İlyiç’in Ölümü, yaşam ve
İnsan Ne ile Yaşar - Lev Tolstoy “Allah beni üç hakikati öğrenmem için dünyaya yolladı. Allah'ın bana söylediği ilk soru şuydu: ‘İnsanın kalbine ne hükmeder?’ ve anladım ki insanın kalbine sevgi hükmeder. İkinci soru ise ‘İnsana ne verilmemiştir?’ İnsana kendi ihtiyaçlarının bilgisi verilmemiştir. Üçüncü soru ise ‘İnsan ne ile yaşar?’ İnsan Allah’a inanmadan yaşayamaz…” 1885’te yayımlanan, esere adını da veren “İnsan Ne ile Yaşar” adlı öyküde, Tolstoy’un Anna Karenina, Savaş ve Barış gibi nice ese
Tükendi
Tolstoy’un manevi kişiliğiyle ilmek ilmek dokuduğu İnsan Neyle Yaşar? eseri, insan doğasına dair temel ahlaki konulara oldukça yalın ve bir o kadar da kapsayıcı yanıtlar sunar. Tanrı’nın, sevginin, merhametin, yardımlaşmanın ve pek çok erdemin bir araya geldiği öyküler; farklı inançları ve kültürleri birleştirebilen bir incelik taşır. Üç soru etrafında şekillenen ölümsüz öykü, bir yandan yanıtları sunarken bir yandan da bizleri hayatımıza yeni bir gözle bakmaya davet eder: İnsanın içinde ne vardır? İnsana n
“Eğer herkes sadece kendi inanışları için savaşsaydı, savaş olmazdı...” Benim cesur askerlerime ve gittiğiniz her yerdeki sadık halkıma deyiniz ki hiç askerim kalmadığı anda sevgili soylularımın ve iyi kalpli köylülerimin başına bizzat kendim geçer ve imparatorluğu son kaynağına kadar harcarım. Eğer atalarımın tahtında hanedanımın oturmaması alnımıza yazılmışsa, o zaman, elimdeki bütün imkanlar bittikten sonra, sevgili vatandaşlarıma yüz karası olacak bir barış imzalamaktansa, sakalımı uzatır ve en yoksul k
Erdem, inanç ve iç huzuruyla yoğrulmuş üç öykü... “Tanrı Gerçeği Görür Ama Bekler”, “Başkırt İlyas” ve “İki Yaşlı Adam” dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Lev N. Tolstoy’un üç öyküsüdür. Tolstoy bu öykülerde döneminin Rus halkının yaşama bakış açısını akıcı diliyle kaleme alır. “Tanrı Gerçeği Görür Ama Bekler”de, suçsuz yere Sibirya’da yirmi altı yıl hapis yatan, ama Tanrı’ya olan inancını hiç kaybetmeyen Aksyonov’un öyküsü anlatılır. “Başkırt İlyas”da ise tek başına paranın mutlulu
“Sevgimin büyümesi durmuştu, bir huzursuzluk sızmaya başlamıştı ruhuma. Heyecan istiyordum; tehlikeler, hareketlilik... Huzurlu, sakin hayatımızda harcayacak yer bulamadığım çok fazla güç vardı içimde.” Taşranın korunaklı dünyasında mutlu sandığı evliliğinde bir şeyler ters gitmeye başlayınca, Maşa büyük kentlerin ışıltılı salonlarına sarılır. Geri döndüğünde ise ne Sergey’in aşkını ne de taşrayı eskisi gibi bulur.
Tükendi
"Bir arı gibi, onu sokmanın en acı verici yerini biliyordu." Ünlü Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy'un 1896–1904 yılları arasında yazdığı ancak ölümünden sonra yayımlanan eseri farklı kültürlerin arasında, savaşın ve siyasetin içine sıkışmış Hacı Murat'ın hikâyesini anlatmaktadır. Tolstoy Kırım Savaşı'nda subay olarak görev alırken, oradaki izlenimlerinden ve gerçek olaylardan yola çıkarak Hacı Murat'ı kaleme almıştır. Ruslara karşı savaşırken işlerin kötü gitmesiyle Kafkas halkı arasında efsaneleşen Şe
Tolstoy'un son büyük romanı olan Diriliş, Dostoyevski'nin Ölüler Evinden Notlar'ından Gorki'nin Ana'sına uzanan etkileyici bir köprüdür. "Diriliş'i bir oturuşta okudum ... bu roman beni gücü, zenginliği ve enginliğiyle etkiledi. Enfes bir sanat eseri." –Çehov "Tolstoy'un bütün yapıtı tek bir temaya indirgenebilir: Knyaz Nehlüdov'a yeryüzünde bir yer, hayatın onun için ahenkli bir hal alacağı, kendisinin de dünyanın en güzel ve yüce insanı olacağı yeri bulmak." –Gorki
"Tolstoy 1870'lerin sonunda derin bir ruhsal arayış krizine girmişti. Birkaç yıl süren ve onu fiziksel olarak da etkileyen bu kriz onun varlığında derin bir iz bıraktı; çağını, kendisini ve sanatını, sanatın kendisini derinden sorgulamasına yol açtı. O yüzden Holstomer, İvan İlyiç'in Ölümü, Kreutzer Sonat gibi şaşırtıcı teknik ustalıkların dışında bu dönemin sanatsal eserleri tekrarlarla, çözümsüzlüklerle yüklüdür, hatta başkalarının eserlerini yeniden yazma çalışmalarında olduğu gibi konu ve teknik arayışl
Kadın ve aile hakkında yazılmış en iyi romandır Anna Karenina. Tolstoy bu romanda 19 yüzyıl Rus aristokrasisinin hayatını, o aristokrasiye meydan okuyan Anna Karenina karakteriyle anlatır. Defalarca yeniden yazılan, kendine has bir dil yaratan bu roman, tekniği ve anlatım gücüyle büyük bir başarı kazanmış, tekrar tekrar sahneye, sinemaya ve müzikallere uyarlanmıştır. "Anna Karenina bizi sadece içeriğinin günlük hayattan alınmış olmasıyla değil, insan ruhuna yönelik büyük psikolojik incelemesi, korkunç derin
Tükendi
Dövüşmekten, savaşmaktan, insanları ölüme ve büyük felaketlere düşüren şeylerden, insanlar bir gün vazgeçecekler ve birbirlerini sevecekler. Böyle zamanlar mutlaka gelecektir. Çünkü bütün insanların kalbine kin değil, ancak birbirine karşı muhabbet telkin edilmiştir ve yerleştirilmiştir. Aşk ve Öfke, Tolstoy'un bu seriden çıkan ikinci kitabı. Ruh ve Ölüm kitabında iki kavrama dair bir araya getirdiği çarpıcı düşüncelerini bu kez aşk ve öfke konuları üzerine yoğunlaştırıyor. Büyük bir deha ve yazardan,
Dünya edebiyatına Savaş ve Barış, Anna Karenina ve İvan İlyiç'in Ölümü gibi klasik romanları kazandıran Lev Nikolayeviç Tolstoy, okurları derinden etkileyen oldukça başarılı kısa hikâyeler de kaleme almıştır. İnsanlara sevmeyi, anlayışlı ve hoşgörülü olmayı, paylaşmayı, sabretmeyi ve sabrın sonunda mutlaka Tanrı tarafından ödüllendirileceği mesajlarını vermiş olduğu İnsan Ne İle Yaşar? defalarca okunabilecek bu hikâyelerden bazılarını içeren bir koleksiyondur.
Tükendi
Büyük yazar Tolstoy'un inanç, ölümsüzlük, özgürlük, şiddet ve ahlak gibi konulardaki gelenek karşıtı, tutkulu yazıları düşünsel temelde gerçekliğe dayanan bir hakikat ve din arayışını yansıtır. Ancak Savaş ve Barış ile Anna Karenina gibi eserlerinin başarısına rağmen elli bir yaşındayken geçmişine dönüp baktığında kendini başarısız bulmuştur. İtiraflarım, Tolstoy'un yaşlandıkça değişime ve dönüşüme uğrayan felsefi düşüncelerine ışık tutuyor. Tarih boyunca bazı kitaplar dünyayı değiştirdi. Bununla kalmayıp;
Tükendi
İvan İlyiç'in Ölümü, hasta yatağında ölümü beklediği sırada, gerektiği gibi yaşamaya özen gösterirken mutlu bir yaşam sürmeyi unuttuğunu fark eden bir adamın iç hesaplaşmasının hikâyesidir. Zengin, saygın bir yargıç olan İvan İlyiç, ölümü bir bir yüzleştiği sarsıcı gerçeklerle birlikte karşılamak zorundadır. Dünyanın en büyük romancılarından Lev Tolstoy, 1870'lerin sonlarına doğru kendisiyle girdiği derin hesaplaşma sonucu geçirdiği bunalımın ardından kaleme aldığı İvan İlyiç'in Ölümü'nde, insanın aklı ve
"Şu gerçeği hiç unutmayın, diye sürdürdü konuşmasını bilge. En önemli zaman, içinde bulunduğumuz andır; çünkü sadece o anda elimizden bir şey gelebilir. En önemli kişiyse o sırada kiminle birlikteysek odur. Çünkü geçmiş geçmişte kalmıştır; gelecekte karşılaşacağımız kişileriyse kimse bilemez. İçinde bulunduğumuz zamanda yapacağımız en önemli iş ise iyilik yapmaktır. Çünkü iyilik, kötülükleri yok eder ve güzellikleri ortaya çıkarır." Savaş ve Barış, Anna Karenina gibi klasikleri dünya edebiyatına kazandıran
Tolstoy Klasikleri 8 Kitap Set Kreutzer Sonatı Çocukluk Delikanlılık Gençlik Kazaklar Hacı Murat Üç Ölüm Ivan Ilyıç'İn Ölümü İnsan Ne İle Yaşar Din Nedir
Tükendi
Balzac Klasikleri 7 Kitap Set Köy Doktoru İki Gelinin Anıları Köylüler Gorıot Baba Otuzunda Kadın Gerçeği Arayış Vadideki Zambak
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1