Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ailenin, toplumun, milletin ve nihayetinde içinde bulunduğumuz dünyanın bir ferdi olarak konuşma ihtiyacı duyduğumuz kadar, konuşulanları anlama ihtiyacı duyarız. Hayatın bu denli önemli ihtiyacını yerine getirirken neyi, nerede, ne zaman ve nasıl söyleyeceğimizi bilmek, gelişigüzel bir davranış değildir ve sonuçları itibariyle insanın toplumsal statüsünü ortaya koyan önemli bir değerdir. Anlamış, anlatabilmiş ve anlaşılmış olmanın tarifsiz hazzını bu değer sayesinde yaşarız. Konuşmak, insanın bir mucizesi
Tükendi
Bu kitapta, Hz. Muhammed'e gönderilen vahiyleri ihtiva eden Kur'an-ı Kerim ile son kez tashih edilen söz konusu inanç sistemi, üniversite öğrencilerinin ve her seviyeden okurun kolayca anlayabileceği bir üslup ve yöntem izlenerek bir ders kitabı niteliğinde ana hatlarıyla ele alınacaktır. Konular işlenirken, temel referanslarımız, öncelikli olarak Kur'an, sahih sünnet ve aklıselim olacaktır. Çok gerek duyulmadıkça mezheplerin farklı anlayışlarına yer verilmeyecek, Islâm inanç esasları, büyük ölçüde söz konu
Hz. Muhammed'in peygamberlik serüveninin ilk başladığı yer olan Mekke'de inen surelerden herhangi birisinin bir benzerine ne Arap şiirinde ne de nesrinde rastlamak mümkündü. Rahman, Vakıa, Saffat vb. sureleri dinleyen ünlü Arap şairleri ve hatipleri şaşkındı. Kulaklarına inanamıyorlardı. Dolayısıyla onu susturmak için ortaya atılan, sihirbaz, kâhin, cinli, mecnun vs. nitelemelerin hiçbirisi tutmadı, tutarlı bulunmadı. Ama Arap aristokrasisinin kendilerine nispetle sosyal statüsü son derece zayıf olan Hz. Mu
?Bazen uzanıverse dokunacak gibi saydamlaşırdı önünde her şey... Her seferinde buldum sanıp heyecanla uzanan çaresiz elleri kalakalmıştı boşlukta. Bazen de, kovalanan ama bir türlü erişilemeyen, yaklaştıkça uzaklaşılan bir serabın peşi sıra bir sağa, bir sola koşuşturuyor... Ansızın bir çölün ıssızlığında son buluyordu bu sürükleniş. Gerisi tam bir kıyım. Uykuları bile talan ediliyordu. Kuşatılıyor, hem kılıçlanıyordu. Kılıcı tutan eller kendi elleriydi. Başka kim onu böyle lime lime edebilir ki! Her kıyımı
TAMAMI ALAN UZMANI AKADEMİSYENLERCE HAZIRLANMIŞ, SADECE MBSTS KONULARINA ÖZGÜ ÜNİTELER, KLASİK DEĞİL SORGULAYICI ÖSYM TARZINDA SORULAR, KISA AMA ÖZ YAPILANDIRILMIŞ KONULAR
Tükendi
İslam dini kategorik olarak inanç, ibadet ve ahlak olmak üzere üç alandan oluşur. İman alanı temel alan olup, diğer ikisi bunun üzerine kurulur. Sorunlu bir iman alanı sağlıklı bir ibadet ve ahlak hayatı ortaya koyamaz. Kur´an-ı Kerim´in sıklıkla imana vurgu yapması, hemen her vesile ile uluhiyete dikkat çekmesi; kıyamet, ahiret, hesap, cennet ve cehennem gibi konulara göndermede bulunması bundan dolayıdır. Yüze Allah´ın iman edenlere seslenerek,, "Ey müminler, iman ediniz" diye başlayan şu ayeti, iman alan
İlahiyatçı Prof. Dr. Metin Özdemir'in hazırladığı bu araştırmanın amacı, kendi varoluşunu anlamlandırma ve ona bir değer biçme niyeti ve çabası içerisinde olan insanın, bu hedefine ulaşabilmesinin önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu düşündüğümüz kötülük problemine, makul ve tatmin edici bir çözümün bulunabilmesi imkanlarını belirlemeye çalışmaktır. Niçin dürüst insanlar acı çekmektedir? Niçin kötülerin işi yolunda gitmektedir? Niçin masum çocuklar hastalık ve ölümü tatmaktadır, gibi sorular Doğu'd
Tükendi
Hz. Muhammed'in peygamberlik serüveninin ilk başladığı yer olan Mekke'de inen surelerden herhangi birisinin bir benzerine ne Arap şiirinde ne de nesrinde rastlamak mümkündü. Rahman, Vakıa, Saffat vb. sureleri dinleyen ünlü Arap şairleri ve hatipleri şaşkındı. Kulaklarına inanamıyorlardı. Dolayısıyla onu susturmak için ortaya atılan, sihirbaz, kâhin, cinli, mecnun vs. nitelemelerin hiçbirisi tutmadı, tutarlı bulunmadı. Ama Arap aristokrasisinin kendilerine nispetle sosyal statüsü son derece zayıf olan Hz. Mu
Tükendi
Her Müslüman´ın bilincinde temel bir inanç kök salmıştır. Bu, zatının yüceliğini ve kemalini en üst düzeyde belgeleme ve bunu takdir edebilme imkanına sahip olma onurunu borçlu olduğumuz bir yaratıcıya, kulluk bilincini hayatımızın sonuna kadar taşıma hususunda bir imtihan sürecinden geçirildiğimiz inancıdır. Buna karşın gündelik hayatta pek çok kimsenin sorduğu bir soru vardır: Eğer Allah, ezelde bizim yapacağımız her şeyi biliyorsa, bizi niçin imtihan etmektedir? Bu basit soruyu, felsefî düşünme alışkanlı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1