Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Vasiyetimi okumaya başlasam bırakır mısınız kavgayı? Odamda, yatağımın yanındaki çekmecede. Şarkıyı falan bırakıp, getireyim, okuyayım mı? Keyfinizi kaçırayım, yemekleri çöpe atayım mı? Ne kadar yazık ediyoruz zamana. Bir daha niye gelesiniz bu eve? Buradayız, evimizde. Hep birlikteyiz. Koza bile burada. Eskisi gibi. Daha da kalabalığız. Ne güzel. Ne gerçek. Aile dediğin kalabalık bir sofradır. Daha ne? En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın, içinden sanat, müzik, tarih, İstanbul ve en çok da tüm halleriy
Tükendi
Aşk politiktir. Çünkü bir insanı bekleyen bir insan, bu dünyadan umudunu kesmemiştir. Bir insanı beklemek, sosyalizmden hatta anarşizmden bile ütopiktir. İki âşığın buluşması, tüm ütopyaların ümididir. Âşıkların bir günü on yıla bedeldir, düşüncesinden yola çıkan roman, 1932 Ekim ayının on gününde geçiyor. Zamanın akrep ve yelkovanı âşıklar olunca, bu on günde okur yüzyıllık bir gezintiye çıkıyor. Şehir, kültürü ve diliyle, sokağı ve siyasetiyle, sanatı ve mimarisiyle akıl almaz bir hızda değişirken, âşıkl
Tükendi
Genç yazar Can Gürsesten Türkçenin doruklarında gezinen, usta işi bir ilk roman Annem bizi bağrına basan elleriyle, sesini çıkarmadan, Biz bir aileyiz diyor. Bunu hepimizden çok bizim ev biliyor. Vasiyetimi okumaya başlasam bırakır mısınız kavgayı? Odamda, yatağımın yanındaki çekmecede. Şarkıyı falan bırakıp, getireyim, okuyayım mı? Keyfinizi kaçırayım, yemekleri çöpe atayım mı? Ne kadar yazık ediyoruz zamana. Bir daha niye gelesiniz bu eve? Buradayız, evimizde. Hep birlikteyiz. Koza bile burada. Eskisi
Tükendi
Can Gürses, ikinci romanında zengin Türkçesi, sersemletici üslubuyla, renkler üstünden, Kuzgun ile Zambak'ın masalsı aşkını, diğer bir deyişle beyaz ile beyazın kara sevdasını anlatıyor. "Ben, insanın alın yazısı kadar karayken; sen, Tanrı'nın el yazısı kadar beyazsın." 1994'te köyü yakılan Kuzgun, cansız düşen annesini, canından edilen babasını, ceviz ağacını, battaniyesini, toprağını bırakıp, İstanbul'a göçer. Peşinden gelen çocukluğu, Kuzgun'a Emek Sineması'nın Bahtiyar'ını, Beyoğlu'nu, gençliğini, göky
Tükendi
En genç söz büyücümüz Can Gürses,her yaştaki büyük çocukları iki sıradışı arkadaşla tanıştırıyor: İnce ile Uzun. Pırıl pırıl bir Türkçe ile agucuksuz gugucuksuz,hayallerinize karışacak, yüreğinize dokunacak, derin ve sıcak hikâyelerdenikincisi ?Büyümüş de KüçülmüşDeniz Kızı? sizlerle? Uzun da İnce de zarifçe düşünceleriniharekete geçirmeyi deniyorlardı. Bu,o kadar kolay olmuyordu. Düşüncelerikadar güzel olmaları için ince ince, uzunuzun emek sarf etmeleri gerektiğini, saatleri dans ve resmederek geçirirkenk
Tükendi
En genç söz büyücümüz Can Gürses,her yaştaki büyük çocukları iki sıradışı arkadaşla tanıştırıyor: İnce ile Uzun.Pırıl pırıl bir Türkçe ileagucuksuz gugucuksuz, hayallerinize karışacak, yüreğinize dokunacak,derin ve sıcak hikâyelerdenüçüncüsü ?Kazablanka? sizlerle? İnce, gözlerini ayırmadan Ilsa ileRick?i seyrediyordu.Kim bilir içinden neler geçiyordu? Uzun?sa mahcupgözlerini İnce?yeuzatmış, Zaman olmak o kadar da kolaydeğilmiş, diye düşünüyordu. Müzik bitmişti.Plak cızırtılı bir sesle dönüyordu. Dünya dapla
Tükendi
En genç söz büyücümüz Can Gürses, her yaştaki büyük çocukları iki sıradışı arkadaşla tanıştırıyor: İnce ile Uzun. Pırıl pırıl bir Türkçe ile agucuksuz gugucuksuz, hayallerinize karışacak, yüreğinize dokunacak, derin ve sıcak hikâyelerden ilki ?Acıbadem Kurabiyesi? sizlerle? Acıbadem kurabiyesinin güzelliği iki yüzünün olmasında gizlidir. Bu iki yüz, birbirine tutunmuştur. İkisi birlik oldular mı bir acıbadem ederler. Uzun, iştahlı merakıyla elinde tuttuğu acıbademi daha fazla dayanamayarak, epey de zorlanar
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1