"Kitaplar dile gelse, kim bilir bize ne hikâyeler anlatacaktı?" Diyarbakır' Suriçi'ndeki "Şefkat Sahaf Dükkanı" raflarında duran, elle yazılmış, karakalem resimler ve yaldızlanmış hamişlerle geleceğe işaretler yollayan bir kitap, tam da bu tanıma uyuyordu. Dükkanın da sahibi olan imam emeklisi Şefkat Nurani'nin eliyle yazıp, girişini tezhiplediği bu gizemli kitap, sayfalarına dokunacak masumu (Lokman) beklemektedir. Yıllardır bu gizemli kitabın sayfalarının arasında saklı duran ve üzerinde 6 haziran 1915'e
Karun'u anlatıyorum,
Yeryüzü ve zaman şahit olsun!
Ege'nin kör vadisinde tutuşup
Sönen bakışların şahidiyim.
Gözü açık olur unutulmasın,
Gözü aç bir insanın!
Biliriz ki tanrı sözü korkutur
Ve ölmemiştir kalpte yatan,
Hatıralar da acıları unutturur.
Oysa günleri birbirine bağlayan
En büyük mezar, kara boşlukta
Unutuşun ihanetidir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.