Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“İlahi hitabın tabiatının ne olduğu” zorunlu ve önemli bir sorudur. Çünkü ilahi hitabın neliğine verilecek doğru cevap, onun modern çağın ihtiyaçlarına sağlıklı bir yöntem önerisinde bulunmasını sağlayacaktır. Günümüz İslam toplumlarının karşı karşıya bulunduğu kültürel, sosyal ve medeni tehdit, yedi asır veya daha fazla zaman önce, ümmetin karşı karşıya bulunduğu tehditten farklıdır. Eski ulema, Kur’an metniyle doğrudan veya dolaylı şekilde ilgisi bulunan her şeyi ‘Kur’an ilimleri’ başlığı altında bir aray
Tükendi
Tanıtım Yazısı Sufi Hermenötik, İbn Arabinin ontolojik, kozmolojik ve epistemolojik yönlere sahip düşünce sistematiğinden hareketle temellendirdiği dini metnin mahiyetine, yorumuna (tevil), yorumcu ile kutsal metin arasındaki ilişkinin boyutlarına dair hermenötik anlayışına odaklanır. İbn Arabiye göre varlık, uyuyan kimsenin rüyasında gördüğü suretlere benzer bir hayaldir. Varlığın zahir ile batınını birbirinden ayıran İbn Arabi, varlık hakikatlerinin sadece kendisinde toplandığı insanı duyusal zahirden
Bu kitaptaki yazıları bir araya getiren şey, tek bir ortak fikrî kaygıdır; bu, genel anlamda ?okuma problematiği", özel anlamda ise geleneği okuma problematiğidir. Gelenek kendi içerisinde çeşitlilik arz ettiği, birçok farklı alan ve eğilimi içerdiği için, bu yazılarda ele alınan konular da ?dil"den ?eleştiri"ye, ?belâgat"ten ?dinî ilimler"e kadar birçok konuyu içermektedir. Bu çeşitlilik ve farklılık tek ve umûmî bir teorik çerçeve içerisinde bir birlik oluşturmaya engel olmadığı için de, bu yazılar, gelen
Mecaz konusu belağat ilminin en önemli konuları arasında yer alır. Fakat bu derece önemli bir konu olan mecâzın doğuş şartları ve Kur'ân'ın, mecâz konusunun mahiyeti ve edebi anlatımda işlevini belirlemedeki etkisini detaylı bir şekilde incelemeyi hedefleyen müstakil bir araştırma ortaya konulmamıştır. Şüphesiz araştırmacılar, özellikle Mu'tezile'nin Zat-ı ilahi ve O'nun fiilleri hakkındaki yaygın kanaatleri çürütmek için gösterdiği çabaları sayesinde, mecâz kavramının olgunlaştırılmasındaki etkisine işaret
Söylemler birbirlerinden çeşitli enstrümanları ödünç almakta, bazen de muhatap söylemin argümanlarını alıp kendine özgü yeni bir bağlamda kullanma, kendi özel çerçevesi içerisinde işlevselleştirmek üzere onu yeniden yapılandırmak konusunda kendilerini serbest görmektedirler. Söylemlerin düşünsel hareket noktaları ne kadar birbirinden farklı ve ifade üslupları ne kadar birbirine zıt olsa, anlatı sistemleri buyurgan vaaz dilinden epistemolojik gerilim diline kadar ne ölçüde çeşitlilik arz etse de bu karşılıkl
Söylem analizi ile ilgili olarak ifade etmekte yarar bulunan iki temel kaide söz konusudur. Çünkü bu iki kaide, elinizdeki kitapta kullanılan analitik uygulamaların tabiatını belirleyici niteliktedir. Birinci kaide, belli bir tarihsel, kültürel ve medeniyetsel ortam içerisinde üretilmiş olan söylemlerin birbirlerinden bağımsız ya da birbirlerine "kapalı" olmadıklarıdır. Herhangi bir söylemin diğer bir söyleme karşı uyguladığı "ötekileştirme" ve "yok etme" enstrümanları, bu "öteki söylem"in -değişik yapısal
Tükendi
Yazdığı eserlerle çağdaş Müslümanı ilgilendiren meselelerde tartışma ve diyalog kapılarını aralayan yazar, kadın etrafında oluşan korku çemberlerini her türlü acıyı göze alarak sorumluluk bilinciyle ele alıp kırmaya çalışırken, Arap-İslam dünyasındaki kadına dair görüşleri metodolojik bir tenkide tabi tutmuş; tefsircilerin ve fıkıhçıların kadınla ilgili naslara yaklaşımlarını dil, din ve usul bakımından ele alarak eleştirmiş, kendi özgün yorum ve içtihatlarını cesaretle ortaya koymuştur. Bunu yaparken görü
Yenilik (tecdit), daimi bir ihtiyaç; toplumsal, siyasal ve kültürel bir yürüyüştür. Yenilik olmazsa yaşam donuklaşır, ışıltısını kaybeder; kültürler bir kayboluş ve ölüm tüneline girer. Ancak her yenilenme; tarihsel, toplumsal, siyasal ve düşünsel bir bağlam içerisinde gerçekleşir. Bu yüzden herhangi bir alanda yenilenmenin, şu ya da bu düşünürün şahsi istek ve arzularından neşet etmesi söz konusu değildir. Çünkü yenilenme; yaşamın zemininden kopuk, insanların daha iyi bir yaşam tesis etmek için girdikleri
İlahi hitabın tabiatının ne olduğu" zorunlu ve önemli bir sorudur. Çünkü ilahi hitabın neliğine verilecek doğru cevap, onun modern çağın ihtiyaçlarına sağlıklı bir yöntem önerisinde bulunmasını sağlayacaktır. Günümüz İslam toplumlarının karşı karşıya bulunduğu kültürel, sosyal ve medeni tehdit, yedi asır veya daha fazla zaman önce, ümmetin karşı karşıya bulunduğu tehditten farklıdır. Eski ulema, Kur'an metniyle doğrudan veya dolaylı şekilde ilgisi bulunan her şeyi 'Kur'an ilimleri' başlığı altında bir ara
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1