Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Gündökümleri yazmış bir "uyumsuz"a içdökümleri İnsan adıyla müsemma... Evliliğinde aldığın "Uyar" soyadı ile yazdığın Gündökümleri'nin "Bir Uyumsuzun Notları" başlıklarıyla basılmış olması arasındaki manidar ilişkiyi göz ardı edemeyeceğim sanırım. Bir yere uyamayan sevgili uyumsuz kadın Tomris Uyar, asıl soyadın olan "Gedik", sanırım her şeyi, içindeki her şeyi bize daha iyi anlatıyor.Bu gediği kapamaya çalışmanın, bu gediğe seslenişin ve her neyse mecazı ki bu halin için ben sana kendi boşluğunu iğneyle
Tükendi
‘Ormana kırk gece yağdırdım, Ağırlığı bal, hançeresi kum... Kırk kez diledim onu Her biri kırk ayrı kırık geceden' Hakkını vermeli yaradan Yarattığı boz ceylandır ki, hep kırmızı olmayı düşlerken ‘Şimdi dile benden ne dilersen!'
Hissettiklerimiz ağızdan çıkınca, tortuları kalıyor elimizde. Hislerin ölüleri gibi duruyor sözler, asılı bir yerlere. Büyüdüm ben de ve utandım tekil büyüdüğüme. Çekmecelere yazdım, dolap raf larına. Evlerim değişti, sevdiklerim, sevmediklerim; dile geldim dost sohbetlerinde. Yine yetmedi, kendime yazdım. Eski usul bir güncenin ifşasıdır bu, mahremimdir. Akıl düşümü, ruh üşümesi, gönül çarpıntısıdır. En nihayetinde matbu bir hayata girizgâhımdır; yazmaya başlamama sebebe ithafımdır ve tüm anlatamadıklarıma
Tükendi
Günlerden sebat! Çünkü illâ ki Bir kuşluk vakti İyiliğimiz beraat edecek Haber et çocuklara; çıksınlar
Tükendi
Doğru sevilmek ve yeterince sevilmek diye bir şeyin, insan ırkının sadece çok nadide elemanlarının başına geldiğini sanmıyorum ben. Benim annem babam da, ya yanlış sevilmiş ya da hiç sevilmemiş insanlar. Beni çok sevdiler. Ama bazen de yanlış sevdiler. - Ece Temelkuran Ali Nesin'den Fazıl Say'a, Sevinç Erbulak'tan Serra Yılmaz'a, Barbaros Şansal'dan Fırat Tanış'a Baba Öyküleri' ni anlatmayı kabul etmiş yirmi güzel insan var bu kitapta. Jehan Barbur'un yürek sesiyle, susamadıkları, şaşırtıcı, coşkun, deri
Tükendi
Hissettiklerimiz ağızdan çıkınca, tortuları kalıyor elimizde. Hislerin ölüleri gibi duruyor sözler, asılı bir yerlere. Büyüdüm sonra, utandım büyüdüğüme... Çekmecelere yazdım, dolap raflarına. Evlerim değişti, sevdiklerim, sevmediklerim; anlattım dost sohbetlerinde; yetmedi, kendime yazdım. Mahremimdir bu size. Eski usul bir güncenin ifşası... Ne bir öyküdür ne de kişisel bir hikâye. Akıl düşümü, ruh üşümesi, gönül çarpıntısıdır. Şiirdir, öyküdür, fotoğraftır ya da tek bir cümle. En nihayetinde matbu bir ha
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1