Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
1914'ten 1945'e 20.Yy'ın ilk yarısının, tüm Avrupa'yı ateş ve kan gölüne çeviren bir dizi devrim, yıkım ve savaş dönemi olduğu muhakkaktır. Enzo Traverso, "Avrupa İç Savaşı" kavramının; sınır ve hukuk tanımayan topyekûn bir savaşın, soykırımların ve daha yerel düzeydeki iç savaşların bu dehşetengiz bileşimini açıklayabileceği kanısındadır. Sıkı sıkıya örülmüş ve belgelendirilmiş bir çerçeve dâhilinde açıklama modelinin temel hatlarını şu şekilde sıralar: modern teknolojinin, soğuk idari-bürokratik aklın ve
Bellek hakkı ve talebi günümüzün pek çok siyasal mücadelesinde artık başrolde yer alıyor. 20. yüzyılın savaşlarının, diktatörlüklerinin, baskı rejimlerinin kurbanları hakikati dile getirmek için ses yük seltiyor, tarihi sorguluyor, tahakkümü lanetliyor ve adalet talep ediyorlar. Öte yandan belleğin politik güçler tarafından kullanılmaya elverişli ve muğlak niteliğiyle zoru ve baskıyı, hatta mevcut düzeni meşrulaştırmak için öne sürülmesi nadir rastlanan bir olgu değil. Bellek, direnişin ve haklı bir mücadel
Sol melankoli, sosyalizm fikrini yahut daha iyi bir gelecek ümidini bir kenara bırakmak değil, sosyalizm anısının yitirildiği, gizlendiği, hafızalardan silindiği ve kurtarılmasının zorunlu olduğu bir zamanda sosyalizmi yeniden düşünmektir; kaybolan bir ütopyanın matemini tutmak değil, devrimciliğe karşı duran bir çağda devrimci projeyi baştan düşünmektir. Devrimler yüzyılından geriye kalan tek şey sanki bir enkaz yığını... Dünyayı yeniden inşa etmeye nasıl başlayacağımızı kestiremediğimiz gibi, buna değip
Tükendi
Tarihsel süreç içinde Yahudi toplumu, genellikle yerleşik medeniyetlerin kurucu "ötekisi", dışsal "kötülük" unsuru olarak anlamlandırılmıştır. Söz konusu kurucu "ötelik" modernitenin daha başlangıç dönemlerinden günümüze kadar uzanan bir hat içinde çeşitli şekiller almış olsa da, Yahudi toplumuna ilişkin algı ve imgelerde de zamanla kimi kırılmalar yaşanmıştır. Yahudi Modernitesi adlı çalışma, eleştirel stratejisiyle işte bu kırılma dönemlerini ve bunların artçı etkilerini mercek altına alıyor. Yirminci yüz
Tükendi
1989 yılının 9 Kasımında Berlin Duvarının yıkılışıyla, XX. yüzyıl birdenbire duruverdi. Daha bir gün öncesine kadar şimdiki zamanda çırpınıp duran her şey aniden tarihe karışmış gibiydi. Bu kesintiden derinden etkilenen tarih-yazımı, paradigmalarını gözden geçirmek, yöntemlerini sorgulamak, alanlarını yeniden tanımlamak zorunda kalacaktı. Soğuk Savaşın donmuş bölünmeleri, yerlerini akışkan bir dünyaya bırakıyordu. Yeni küresel tarihçilik ise, blok-lar hâlinde bölünmüş bir yüzyıldan çok, gezegen ölçeğinde ek
Tükendi
Tarihin tüm büyük sorunlarına bilimsel bir açıklama getirme iddiasında olan marksizm, kısa zamanda "Yahudi meselesinin iki bin beş yüz yıllık gizemiyle karşı karşıya gelmiştir. Yahudilerin, diasporada, yani kendi toprakları olmadan ayrı bir etnik bütün olarak varlıklarını sürdürmesi nasıl açıklanabilir? Ve aynı zaman içerisinde Yahudilere karşı düşmanlığın, en anlaşılmaz koşullarda dahi, örneğin bugün neredeyse hiç Yahudinin bulunmadığı Polonya`da bile, varlığını sürdürmüş olması nasıl açıklanabilir? (...)
Tükendi
İkiyüzlü burjuvalar, emperyalistler, ırkçı ve faşistler bize geçmişin geçmişte kaldığını, hatta "tarihin sonu"nun geldiğini duyururlarken, bir yandan da kültür endüstrisiyle, müzeler, anma toplantıları ve eğitim programlarıyla geçmişin hatırlanmasını bir tür sivil din ve endüstri haline getiriyorlar. Bu "din", liberal düzeni meşrulaştırmak için totalitarizmlerin anısını korumayı, yeni bir Holocauste'u engellemek için Filistin topraklarını işgal etmeyi, düzenin parçalanmaması için Irak'ı işgal etmeyi meşru g
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1