Anlatsana... Bir evin ışıkları hep neden açıktır, bir gölge sahibini neden yalnız bırakır? Bir
ağacın kalbi neden titrer, durmadan yürüyen bir adam nereye gider? Masallardan sıkılan bir
devi kim teselli edebilir, aydede gündüzleri nereye gidebilir? Davulcunun davulu kimleri
uyutur, tadı kaçan adam tadını nerede bulur? Bir korkuluk olsan ne dilerdin, bir peynir olsan
kimin karnını doyurmak isterdin? Anlat, sokakların sessiz sakinlerini bana. Bekçilerin,
davulcuların ve eskicilerin kimsenin bilmediği minik ha
Evimin her yanında pencerelerim var şimdi ve hepside gökyüzüne bakıyor. Hayallerim öyle çok ki, bazen evde adım atacak yer kalmıyor. Ben pencerenin önünde oturup böyle düşünüyorum da... Peki ya sen, ne düşünüyorsun anlatsana.
Kafam benim çalışma odam. Orada kuruyorum bütün hayallerimi. Mesela bir kuş olsun önce. Sonra ona bir gökyüzü çizelim. Ve bir çocuk Bulutların üstünde. Rengarenk bir uçurtması olsun elinde. Gülüşleri gökyüzüne tutunsun; güneşim olsun, hayallerimi ısıtsın. Soğuk bir hayal pek iyi olmaz, bilirsin.
Soğuk dedim de, üşüdüm birden. Çiçeklerle örtün kalbimi. Sessizlik içinde kurmalıyım ben hayallerimi. Ah şu gürültücü rüzgârlar yok mu? Asla almıyorum onları içeri. Ama bir tanesi hariç. Annemin kokusuyla gelir o.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.