Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 38 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Özellikle resim sanatına, imgelere, görsel kültüre dair yeni bir eleştirel görme biçimi önerdiği GÖRME BİÇİMLERİ (1972) eseriyle tanınan, savaş sonrası Avrupası’nda kuşağının en etkili yazarlarından, sanat eleştirmeni, romancı, ressam, senarist, denemeci ve şair John Berger’ın kaleminden BOLOGNA’NIN KIRMIZI TENTELERİ minimalist üslubuyla şiirsel düşünceleri incelikle resmeden, küçük sürprizlerle dolu bir minyatür kitap: Bellek, resim, mimari ekseninde mekik dokuyan; Berger’ın, kişiliğini ünlü İtalyan ressam
John Berger’in romanının merkezinde cinayet değil, bir katil var: Bir banka soygununda bir polis öldürülünce “Polis katili” olduğu iddia edilen Jack House tutuklanır, ancak o kadar kötü yaralanmıştır ki, yargılanıp asılmasına zaman kalmadan ölebileceği düşünülür. Bu nedenle gece yarısı en yakın hastaneye götürülür ve polis gözetimi altında, genç-yaşlı, yoksul-zengin, dindar-modern altı hastanın kaldığı sıradan bir koğuşa yerleştirilir. Clive’ın Koğuşu, tarihinin ilginç bir noktasında İngiliz toplum
Tükendi
Yetenekli ve ayrıksı Macar ressam Janos Lavin, Macaristan'da Sovyet destekli rejime karşı yaşanan halk ayaklanması sonunda sürüklendiği Londra'da mülteci de olsa yeni bir hayat kurmuştur. Dostlarının da gayretiyle Londra'nın gösterişli sanat ortamında ilk kişisel sergisini açar, ama aynı günlerde ortadan kaybolur. Yakın dostlarından biri, Lavin'in stüdyosunda onun günlüğünü bulunca ressamın sanat, sosyalizm ve yoldaşlık, siyaset hakkındaki düşüncelerini, iç hesaplaşmalarını, yaşama ve sanata bakışını öğrene
Türkiye'de bütün kitaplarıyla her zaman kendisine geniş bir okur kitlesi bulan John Berger'ın klasiğidir Görme Biçimleri. Dokuz basım yapan kitap, Berger'ın bir ekip çalışmasıyla BBC için yaptığı bir televizyon dizisinden kitaplaştırılmıştır. Yayımlandığı 1972'den günümüze, yağlıboya resimden reklamlara, görselliği ve imgeleri anlamanın, eleştirel bir görme biçiminin manifestosu oldu bu güzel kitap. Metis Yayınları'nda da görme ile ilgili daha sonraki yayınlarımız için damar oluşturan esinleyici bir
Tükendi
"Babam evimizin samanlığında benim için bir atölye yapmadan çok önce orada pinpon masası vardı. Birlikte oynamayı çok severdik. Ben ergendim, o altmışlarındaydı. Aşağı yukarı denk oyunculardık; bazı günler ben kazanırdım, bazı günler de o. Ama maçın sonucunun bir önemi yoktu, bizi oynamaya sevk eden başka bir şeydi: Esas arzumuz şansı ne kadar zorlayabileceğimizi görmek ve alıp verme oyununu bir lütufa çevirmekti. Elbette nadiren böyle oluyordu ama ara sıra oluyordu ve o zamanlarda her şey yerli yerine otur
John Berger'ın 11 Eylül'den Irak Savaşı'na, Filistin'den Katrina felaketine, Nâzım Hikmet'ten Pasolini'ye birçok siyasal soruna ve sanatçıya ilişkin duygu ve düşüncelerini dile getirdiği yazılarından oluşan bir kitap Kıymetini Bil Herşeyin. İçtenliğini yansıtan zarif bir sadelikle kaleme aldığı bu yazılarla John Berger bizi dünyaya adil, müşfik, ama en önemlisi gören gözlerle bakmaya davet ediyor.
Tükendi
"Bazen bir manzara orada yaşayanların hayatları için bir dekordan ziyade ardında mücadelelerinin, başarılarının ve kazalarının vuku bulduğu bir perde gibidir. Orada yaşayanlarla birlikte perdenin ardında olanlar için köşe taşları artık yalnızca coğrafi değildir, aynı zamanda biyografik ve kişiseldir." Berger'ın tüm yapıtı yeniden hayal etmeye, farklı biçimlerde görmeye bir davet niteliğinde. Yazı yazmak Berger için her zaman "devrimci" bir eylem olmuştur. Berger'ın düşüncesini şekillendiren bireylerden –de
Tükendi
"Bazen bir manzara orada yaşayanların hayatları için bir dekordan ziyade ardında mücadelelerinin, başarılarının ve kazalarının vuku bulduğu bir perde gibidir. Orada yaşayanlarla birlikte perdenin ardında olanlar için köşe taşları artık yalnızca coğrafi değildir, aynı zamanda biyografik ve kişiseldir." Berger'ın tüm yapıtı yeniden hayal etmeye, farklı biçimlerde görmeye bir davet niteliğinde. Yazı yazmak Berger için her zaman "devrimci" bir eylem olmuştur. Berger'ın düşüncesini şekillendiren bireylerden –de
Tükendi
Yirminci yüzyılın en varlıklı ve ünlü sanatçısı olarak ölen Picasso, yorulmak bilmeyen yaratıcılığı ve şaşırtıcılığıyla henüz hayattayken bile bir efsane olmuştu. Böylece kitaplar, kartlar, röprodüksiyonlardan oluşan büyük bir endüstri doğdu Picasso adıyla anılan. Günümüzde resim sanatının, ressamın, daha doğrusu ancak yaratarak var kalabilen kişinin içinde bulunduğu çıkmazdır John Berger´ın ilgisini çeken: Bir İspanyol, bir sürgün, yalnız ve yalıtılmış bir insan olarak Picasso. Picasso´nun Başarısı ve Başa
Tükendi
İÇERİK TANITIMI: Berger'in fotoğraf üzerine yazıları, onun düşünmeye verdiği dikkat ve özeni çok iyi kanıtlıyor. Yazılarını okumaktan bu kadar zevk almamızın bir nedeni olmalı: Düşünce onun için asla bir jest, kibir ya da entelektuel bir egzersiz değil. Kuçuk bir çocukken içgudusel bir merakla bakmanın yetişkin disiplinine kavuşmuş hali sanki. Kendini baktığı nesneyle içtenlikle ve şefkatle özdeşleştirmesinden gelen, bizleri de içine çeken bir hakikat. İkincisi, Berger'ın yalın bir biçimde tanımladığı o est
Tükendi
"Bir müzede ya da galeride sergilenen sanat eserini seyrettikten sonra, yaratıldığı atölyeye girmeye çalışırım. Ve orada, oluşum sürecinin hikâyesine ilişkin bir şeyler öğrenme umuduyla beklerim. Hikâyeye içkin umutlara, seçimlere, hatalara, keşiflere dair bir beklenti. Kendi kendime konuşur, atölyenin dışındaki dünyayı gözümde canlandırır, belki tanıdığım ya da asırlar önce ölmüş olan sanatçıya seslenirim. Kimi zaman yaptığı bir şeyden yanıt gelir. Hiçbir zaman bir neticeye varılmaz. Bazen her ikimizi de ş
Tükendi
"Bir müzede ya da galeride sergilenen sanat eserini seyrettikten sonra, yaratıldığı atölyeye girmeye çalışırım. Ve orada, oluşum sürecinin hikâyesine ilişkin bir şeyler öğrenme umuduyla beklerim. Hikâyeye içkin umutlara, seçimlere, hatalara, keşiflere dair bir beklenti. Kendi kendime konuşur, atölyenin dışındaki dünyayı gözümde canlandırır, belki tanıdığım ya da asırlar önce ölmüş olan sanatçıya seslenirim. Kimi zaman yaptığı bir şeyden yanıt gelir. Hiçbir zaman bir neticeye varılmaz. Bazen her ikimizi de ş
Tükendi
"Bir gece Bosna´da, Prijedor yakınlarındaki kırlarda yürürken, otların içinde ışığı amber yeşili, kimsesiz bir ateşböceği buldum. Yerden alıp parmağımın üstüne koydum, o da bir yüzüğe oyulu elektrikli bir opal gibi ışıldayıp durdu. Eve yaklaştığımda, öbür ışıklarla yarışamadı ve ışığını söndürdü. "Sonra onu yatak odasında çekmeceli bir dolabın üstünde duran birkaç yaprağın içine bıraktım. Işığı söndürünce, tekrar ışıldamaya başladı. Tuvalet masasının aynası tam pencerenin karşısındaydı. Yan yatınca aynada g
Tükendi
"Günbegün bütün dünyada, medya ağı gerçeklerin yerine yalanları koyuyor. En başta siyasi ya da ideolojik yalanlar yok (onlar sonra geliyor), insan hayatının ve doğal hayatın aslında neden oluştuğuna dair görsel, somut yalanlar var. Bütün yalanlar tek bir devasa sahtekârlıkta toplanıyor: hayatın kendisinin bir meta olduğu ve onu satın almaya gücü yetenlerin, tanımı gereği onu hak edenler olduğu varsayımı! Çoğumuz bunun yanlış olduğunu biliyoruz ama bize gösterilenlerin pek azı direncimizi güçlendiriyor." Be
Tükendi
İnsanlar ve hayvanlar arasındaki ilişkiye dair düşünsel bir yolculuk... "Hayvanat bahçesi ancak hayal kırıklığı yaratabilir. Hayvanat bahçelerinin kamusal amacı ziyaretçilere hayvanlara bakma olanağı sağlamaktır. Oysa hayvanat bahçesine gelen hiçbir yabancı bir hayvanla göz göze gelemez. Olsa olsa hayvanın bakışı şöyle bir parlar, sonra ona bakandan uzaklaşır. Hayvanlar başka yana bakarlar. Görmeden uzaklara bakarlar. Dış dünyayı mekanik olarak tararlar. Karşılaşmalara karşı bağışıklık kazanmışlardır, çünk
Gizli bir yetimler ittifakı öneririm. Birbirimize göz kırparız. Hiyerarşiyi reddederiz. Her türlü hiyerarşiyi. Dünyanın pisliğini olduğu gibi kabullenir, buna rağmen nasıl hayatta kaldığımıza dair hikâyeleri paylaşırız. Münasebetsiziz biz, kopuğuz. Evrendeki yıldızların yarısından fazlası hiçbir takımyıldıza ait olmayan yetim yıldızlardır. Takımyıldızların hepsinden daha fazla ışık verirler." - John Berger Berger'ın ağaçlar, taşlar, çiçekler, belli belirsiz ışıltılar ve biz okurlarla yaptığı bir hoşbeş bu
Tükendi
"Bugün insanların içinde yaşadığı yalnızlığı kim önceden bilebilirdi? Her gün dünyaya ilişkin gövdesiz ve sahte bir imgeler ağı tarafından yeniden onaylanan bir yalnızlık. Ama imgelerin bu sahteliği bir hata değil. Eğer kâr peşinde koşmak insanlığın kurtuluşunun tek yolu olarak görülürse, gelir elde etmek mutlak öncelik haline gelirse, o zaman gerçekten varolanın itibar görmemesi, görmezden gelinmesi ve baskı altında tutulması gerekir. Bugün resim yapmak, yaygın bir ihtiyaca cevap veren bir direniş eylemidi
Tükendi
"John Berger ince ince işlenmiş bir eser sunuyor bize. Şefkatle ve sonuna dek sorgulayan, eleştiren bir siyasi bakışla yontulmuş bir kitap bu, kontrollü öfkenin kitabı. Yazdığı her şey derin, itinalı ve detaylı: özgürlük ve tutsaklık, umut ve umutsuzluk, güç ve güçsüzlük, aşk ve âşık olduğumuz kişi elimizden alındığında duyduğumuz o korkunç özlem." -Arundhati Roy
Tükendi
G.
Britanya'nın prestijli Booker Ödülü'nü kazanan bu parlak romanında John Berger, geçtiğimiz yüzyılın başlarında Avrupa'da hareketli bir cinsel yaşam süren "G." adlı bir genç adamın hikâyesini anlatıyor. Berger hikâye boyunca hem kadınların hem de erkeklerin yüreklerini ve zihinlerini, cinsel ilişki sırasında yaşanan ve hissedilenleri irdeleyerek bu Don Juan'vari karakteri başarıya ulaştıran koşulları gözler önüne seriyor: kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olan yalnızlığını, her cinsel deneyiminin ona bir şeyl
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 38 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1