"Bu gemi enrede durursa orada ineceğim. Çalışabileceğim bir sirk bulmak istiyorum kendime. Ne dersin İstanbullu Martı?"
Martı biraz düşündükten sonra; "Buna sen karar vereceksin. Geminin erzak deposunda saklanmak kolay. Limanda seni büyük bir macera bekliyor. Pasaport kontrolü yapıldığında ne yapacaksın? Sınırdışı ederler seni. Bunu hiç düşündün mü? Özgürlüğüne kavuşmadan ne cambaz olabilirsin ne sihirbaz."
"Limana yaklaşınca okyanusa atlar yüzerim."
"Peh!.. Köpekbalıkları seni bir lokmada yutar."
"Öyle
En arkada Şeküre vardı. Esma'nın gönlünde bu koyunun yeri farklıydı. Bir yıl önceki yangında iki günlüktü. Annesi diğer hayvanlarla birlikte yanarak ölmüştü. Şeküre'yi Esma alevlerin arasından kurtarmıştı. Günlerce kucağından indirmemiş, ona biberonla bebek gibi süt içirmişti. Bu yüzden olsa gerek Esma'dan hiç ayrılmaz, arkasında önünde gezinirdi...
Gökyüzünde bulutlar, pamuk helvası gibi yumuşak ve büyüleyiciydi. Güneş batmak üzereydi. Uygun bir yerde arabanın durması için şoföre rica ettim. Bulutların arasındaki ateş topuna benzeyen güneşi turistlere gösterdim. En arkada oturan yaşlı bir kadın, "Bana güneşi anlat!" dedi. Anlattım. Benim ülkemde daha nice güneşler vardı anlatılacak. Güzel ülkem benim!
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.