Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 2 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Sanat, zamana direnmesi beklenen eserlerden oluşur. Bu kavram ise her şeyi tüketen, çabucak unutan ve çöpe atan bir toplum düzeninde son derece nostaljik olur. Kundera'nın bu toplumsal yapı karşısında kendini ko- numladığı yer uzak bir köşedir ve elinden o köşeden kayıtsızca ama aynı zamanda hüzünle kahkaha atmaktan başka bir şey gelmez. Romanları hep bu hüzünlü kahkahaların söze çevrilmiş biçimleridir." Gülüşün ve Unutuşun Kitabı'nda, "Roman, bir insan ha- yalinin ürünüdür. Başkasını anlayabilme hayali,"
Tükendi
Romanla ilişkimiz tıpkı Aziz Augustinusun Zaman nedir? sorusuna verdiği yanıttaki gibidir: Sorulmadığında biliriz ama sorulunca bilemez, şaşırırız. Hemen herkes roman denince ne kastedildiğini bilir. Herkesin romanın ne olduğu veya olmadığıyla ilgili kendince bir görüşü, bir hissi vardır. Ancak Roman nedir? sorusuyla karşılaşınca aynı şekilde hemen herkes bocalar, kendince tarifler yapmaya başlar. İşte bu da romanın en belirgin özelliklerinden birine işaret ediyor: Roman tanımlanmaya, sınıflandırılmaya dire
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 2 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1