Maria Ekmekçioğlu'nuntüyolarısayesindeYunanistan'dahiçbirturrehberininbilemeyeceğigizlisaklıköşelerigörebilecek, Ege'ninöteyakasındaesenılıkmeltemlenefesalacak, keyiflibirtatilgeçireceksiniz. Maria, Yunanistan'ınoradayaşayanlarındahibilmediğigizliköşelerinitümromantikliğiylesizleriçinanlattı... En güzelgünbatımları, en lezzetlimezeler, yüzülmezse pişmanolunacakkoylar, görülmesigerekenmüzeler, farklıoteller, en eğlencelitavernalar, tarih-kültür ve gastronomieksenindebukitaptabirarayageldi. Atina'danSelan

"Çilingir, anahtarlarımızı unuttuğumuz zaman kapılarımızı açan ustadır. Çilingir sofrası da kurulduğu zaman mezesiyle, içkisiyle kalpleri açar. Sohbetin anahtarıyla gönlümüz açılır. İşte meze ve sohbet dolu sofralara çilingir sofrası denilmesinin sebebi budur." -Kiryako Ekmekçioğlu- Maria Ekmekçioğlu'nun kendi elleriyle hazırladığı benzersiz çilingir sofraları İstanbulluların kalplerinde ayrı bir yere sahiptir. Bu sofralarla olan hikâyesi de sevgili babasının etkisiyle başlar. Restoranındaki misafirlerine

"Kandilli kızı, / Kuzguncuki oğlu / Biz akrabayız. Ben ona / O bana aynı baharat kokarız / Bu hayattan gideriz / Ama kokumuz kalır. Kocaman gözlerimiz kokar! / Fotoğraflarda! / O kadar!" Uğurimu! Uğur Yücel "Maria'yı uzun zamandır tanıyorum. Hayatımdaki pek çok önemli anıma tanıklık etti. Bazen kafamı dinlemeye yalnız, bazen de eğlenmeye, sohbet etmeye arkadaşlarımla giderim bahçesine. Her seferinde beni oraya çeken hep onun güler yüzü, sıcacık dostluğu ve birbirinden lezzetli yemekleridir. Oraya gidince

Ege'ye benzeyen insanların kitabı... Edip Cansever'in şiirindeki gibi, İnsan yaşadığı toprağa benzer, havasına suyuna benzer... Ege'nin iki kıyısı için her zaman 'sakin ve lezzetli' sözcüğünü seçmeye özen gösteren bir gazeteci olarak bu kıyıların insanlarının yaşama sevinçlerini öne çıkarmak isterim... Ege kıyılarında bir lokantaya oturan insan renksiz, ruhsuz, derinliksiz, herkesin bir örnek olmak adına büyük paralar döktüğü bir dünyanın üyesi olmak yerine, Ege'nin güzel tatlarının, temiz sularının hakkı