John Lexman yetenekli bir cinayet romanı yazarıdır. Mutlu bir evliliği olmasına karşın kendisine verilen kötü tavsiyeler, gizemli ve bir o kadar da tekin olmayan bir kişiden borç alması sonrasında ciddi parasal problemler yaşamaya başlar. Borç para aldığı kişi bir cinayete kurban gider. Birinci derece şüpheli olarak kendisinin dahiyane bir planla cinayeti işlemekle suçlanmasıyla olaylar zinciri başlar. Gerilim ve polisiye yazarı Edgar Wallace 20. yüzyılın en başarılı yazarları arasında gösterilip kitapları

Soğukkanlı bir kahraman. Ve son derece aşağılık kötü bir adam. Güç, şeref ve saygınlığa duyulan sonu olmayan bir açlık... Ve tüm bunların içinde yeşermeye çalışan bir aşk... Mumdaki Gizem, Wallace'ın gizem ve romantizmi bir arada yoğurduğu, sürprizlerle okuru şaşırtan, gerilimin dozunun bir an bile düşmediği sürükleyici bir klasik İngiliz polisiyesi. Edgar Wallace, yazdığı 175 romanın 160 tanesi sinemaya uyarlanmış, King Kong gibi efsanevi bir öykü ve William Tell gibi bir halk kahramanı yaratmayı başarm

Kanunun el uzatamadığı tüm kötü güçleri cezalandırmayı amaç edinmiş, son derece cesur ve zeki dört adamdan oluşan Adaletin Dört Gözcüsü bu kez de Dışişleri Bakanı'nın peşinde... 1921 yılında sessiz filmi, 1939'da filmi çekilen ve 1959 yılında da televizyon dizisi olarak yayınlanan Adaletin Dört Gözcüsü, Edgar Wallace'ın mizah, gerilim ve entrikayı okuyucuya tattırdığı eşsiz bir polisiye örneği. Edgar Wallace, yazdığı 175 romanın 160 tanesi sinemaya uyarlanmış, King Kong gibi efsanevi bir öykü ve Willi

John Lexman yetenekli bir cinayet romanı yazarıdır. Lexman mutlu bir evliliği olmasına karşın kendisine verilen kötü tavsiyeler, gizemli ve bir o kadar da tekin olmayan bir kişiden borç alması sonrasında ise ciddi parasal problemler yaşamaya başlar. Borç para aldığı kişi bir cinayete kurban gider. Birinci derece şüpheli olarak kendisi dahiyane bir planla cinayeti işlemekle suçlanır. Gerilim ve polisiye yazarı Edgar Wallace 20. yüzyılın en başarılı yazarları arasında gösterilip kitapları dünya çapında 50 mi

Bu tür adamların kalbinde soğuk bir canavar vardır. Johnny bu canavarı hep cansız, kapaksız gözleri ve ağzı düz bir yarıktan ibaret şekilde canlandırmıştı kafasında. Bu canavarı yüzlerce belirsiz, şekilsiz yüzün arasından kendine bakarken görmüş, se¬sini duymuş, hatırlarken bile titrediği olaylarda açığa çıkan nef¬retine şahit olmuştu. O canavarın bir parçası ruhuna işlemişti.

Savcı, kabarık dolgulu sandalyesinde arkaya yaslanarak bu yeni çalışanına baktı. "Bütün bunları nasıl olup da düşünebildin?" diye sordu hayret dolu bir sesle. Bay Reeder üzüntüyle başını salladı. "Bende bir tür sapkınlık var," dedi. "Çok büyük bir talihsizlik ama ne yazık ki doğru. Her şeyde kötülük görüyorum. Kuruyan gül fidanlarında, at nallarında, hatta şiirde bile. Suçlu kafası var bende. İçler acısı bir durum!" Çağının en önemli polisiye yazarlarından biri olan Edgar Wallace'ın beş kitaptan oluş