"Neden karşıma çıktın? Yine mi tek kelime konuşmayacaksın? Madem geldin cevap ver! Söylesene yazdık da ne oldu, ölüm denen domuzdan kıl mı koparabildik! Kazdık da ne oldu, içimizde karanlıktan, yalnızlıktan başka ne bulabildik! Ama bitti Sait Faik, her şey yalan her şey boşuna. İnan tahammülüm yok yazmak denen ölümsüzlük oyununa. Bu lanetli mecburiyet artık bitsin. Hatta tüm konuştuklarımı unut gitsin. Seni görmeseydim bunları hatırlamayacaktım. Ben zaten kalemi bırakmışım.
Sait Faikin yazmasaydım çıldıracaktımbiçimindeki ünlü çıkışı hatırlarsınız. Sema Sahilloğlu ikinci öykü kitabında, Sait Faik Abasıyanıka bir saygı duruşunda bulunarak, onun öykülerinden bir dünya oluşturuyor.
Sema Sahillioğlunun birçok yazın üstadıyla akrabalığı var: Pessoa, Kundera ve Celine gibi. Tutkuyla yazdığı öykülerinin arka planında belirmiş, bu yazarlara olan bağlılığı. Birçok olay örgüsünü içermesine rağmen dağınık olmayan, hızlı olmakla birlikte derin öyküler var bu kitapta. Hepsi acıyla beslenmiş ama ironik zenginliği içlerinde tuttukları için gülümsetiyor. Ancak Örselenerek Güzelde en çok gözümüze çarpan, kelimelerin ve onların anlamlarının hırpalayıcı bir zekanın mürekkebini içtikleri belli olan öy
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.