Sedat Arslan Yıllarca kendi iç dünyasını sorgulayan, hayatı anlamaya çalışan ve bu arada inzivaya çekilip insanlardan kaçan Akay, bir gece uykuya daldığında ansızın bir rüya görür ve rüyasında Bahir adında bir deli ile karşılaşır. Bahir, sokak sokak gezip insanlara hayat hakkında konuşmalar yapan ve hemen oradan meçhulce uzaklaşan, bilge bir insandır. Akay'ın mahallesine de yolu düşüp konuşma yapan Bahir, onun dikkatini çeker ve konuşması bitip apar topar uzaklaştıktan sonra, onun bu sırrını çözmek isteyen

Keçeli Kalem Şiir Antolojisi; tamamen hislerini kâğıda dökmeye çalışan şairler tarafından ortaklaşa kurulmuş, edebiyat dünyasında yerini almıştır. Her bir satırında, her bir cümlesinde, insanımızın hayatına dair bir çok şeyi onların hislerine tercüman olarak anlatmaya çalışan şairlerimizin, nedenli meşakkatli bir yolculukta oldukları kaçınılmazdır. Çünkü acıyı, mutluluğu, aşkı bire bir anlatmak bir sanattır, işte Keçeli Kalem Şiir Antolojisi-1de şiirleri yayınlanan sanat ustalarımız: ALPARSLAN PİRHAN, BEN

Zararın neresinden dönersen, kârdır. Kârın neresinden dönersen zarardır. Bir dil ne kadar tatlı ve yumuşak konuşsa da, Unutmayın ki hep sert ve keskin dişler arasındadır. İnsanların vardığı nokta, uzaklaştığı noktadan; Uzaklaştığı nokta, vardığı noktadan farklı değilse Kendisini aşmış ve geliştirmiş sayılamaz. İnsanlar ölülerini gömmeyi kargadan öğrendiyse de, Birbirlerini öldürmeyi de kendilerinden öğrendi. Çocuklar ağacın meyvesini, Yaşlılar ise gölgesini sever.