Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"İdeoloji olarak ırkçılık, politik-toplumsal-kültürel alanda sürekli yeniden üretilir. Görünen ve görünmeyen araçlar ve kanallar aracılığıyla aktarılır, güncelleştirilir. Görünen ya da biçimsel kanallar düzeyinde ırkçılığın aktarımı ve yaygınlaştırılması, politika, eğitim ve kitle iletişim araçları yoluyla gerçekleşir. Irkçılığın yeniden üretimini yoğunlaştıran başlıca araç, eğitimdir; ders kitaplarıdır, bu anlayışı yaymak amacıyla hazırlanan eğitim-öğretim araçlarıdır. Bir ulus devlet, dünyada uluslarara
Tükendi
"Eleştirel Aydınlanmanın ilerlemesi, öncelikle eleştirel kültür bilincinin gelişmesi ve süreklileşmesiyle yakından ilgilidir; çünkü kültür, toplumun tüm üretimini ve üretimsizliğini yansıtır. Bu bakımdan her düşünsel etkinlik gibi, eleştirel Aydınlanma da tümel kültür ortamında ilerler ya da geriler. Kültür, insanın yaşamını sürdürmek, doğal ve toplumsal koşulları değiştirmek, özünü geliştirmek ve değiştirmek amacıyla geliştirdiği eylemlerin ve etkinliklerin sonucunda ürettiği değerlerin ve değersizliklerin
Tükendi
"Eleştiri-özeleştiri kavram çifti, bütün tarihsel-toplumsal-kül­türel ve politik alanı kapsayan devinimlerin, açılımların ve üret­kenliğin kaynağını imler. Böyle geniş bir alanı kapsamasına kar­şın, bu kavram, çifti, çoğunlukla ‘politik' olan ile sınırlandırılır. Politik olan, bir başına özerk bir öğeymiş gibi, insanın, insanlığın yaşam boyu üretiminin toplamı olan, tarihsel-toplumsal ve kül­türel öğelerden soyutlanır. Bu soyutlamacı tavır, zaten özeleştiri anlayışını benimsemeyen politik olanın eleştirisin
Tükendi
"İnsanın özgürlüğünden vazgeçmesi, insan oluşundan vazgeçmesi demektir! Özgür olmamak, bütün haklardan ve yükümlülüklerden vazgeçmedir." Özerkleştirici ve özgürleştirici yeni bir yönelim olan Aydınlanmanın birincil istemi veya kazanımı, dünyanın her yerinde, her insanın akıl ile donatılmış olduğu ve aklını yetkinleştirebileceği ilkesidir. Bir akıl varlığı olan insan, dünyanın her yerinde aklını kullanma cesareti gösterebilir; eleştirel ve öz-eleştirel bir öz-bilinç geliştirebilir. "Biz, bir halkın, bir hal
Tükendi
Atatürk, Amasya Bildirgesi'nde her türlü büyük devlet güdümüne girme önerisini geri çevirmiştir. Ulusa ve dünyaya duyurduğu bağımsızlık istencini, olağanüstü örgütleme başarısıyla, Erzurum ve Sivas kongrelerinde "Ulusal gücü etken ve ulusal istenci egemen kılmak ilkesini" uygulamıştır. Ulusal örgütlenmenin en önemli aşaması, 23 Nisan 1920'de TBMM'nin Ankara'da toplanması, ulusal istencin gerçekleşmesine olanak sağlanmasıdır. Laiklik, aydınlanmanın içerdiği "unsurlardan birisidir." Aydınlanma, dinsel yobazlı
Tükendi
Avrupa/Batı, özellikle Aydınlanma (18. yüzyıl) ile birlikte bilim ve teknoloji alanlarında gerçekleştirdiği büyük atılımlar sonucu, Asyaya/Doğuya karşı belirgin bir üstünlük sağlar. Söz konusu üstünlük, Avrupanın, Doğuyu, öncelikle Kuzey Afrikayı sömürgeleştirme sürecine koşut olarak belirginleşir. Böylece, Aydınlanma, bir yandan bilim, akıl ve bireyin özgürleşmesi ve özerkleşmesine ortam hazırlayarak, sadece Avrupanın değil, tüm insanlığın gelişmesine kalıcı bir katkı yapar. Öbür yandan Batının Doğuyu sömü
Tükendi
"Auschwitz'ten veya Şengal'den sonra şiir yazılabilir mi?" diye soruyor Onur Bilge Kula. Ortaya çıkardığı portre ise sanatçının, bütün yıkımlara rağmen susmayan vicdanının ve şiirinin kanıtı! Livaneli edebiyatı üzerine Türkiye'de ve dünyada birçok akademik çalışma yapıldı, tezler yazıldı. Elinizdeki kitap bu çalışmalara çok önemli ve üst düzey bir katkı niteliğinde. Ülkemizin önde gelen edebiyat bilimcilerinden Prof. Dr. Onur Bilge Kula'dan, sanatını ve bireyselliğini daima toplumsal olanın çoğulluğund
Tükendi
Ahmet Ümit'in romanlarını temel almamın birçok nedeni vardır. Bunlardan öne çıkanlarını şöyle sıralayabilirim: Kanımca, Ahmet Ümit'in yazınsal üretiminin en belirgin ve bir edebiyat bilimci olarak beni en fazla ilgilendiren özelliği, sanatsal/yazınsal olanı, yüksek bir estetik duyarlılıkla belirleme ve anlatılaştırma yetkinliğidir. Anlatılaştırma yetkinliği, dilsel malzemeyi estetikleştirme yetkinliğidir; Türkçeyi edebiyat dili düzeyine çıkarma ve üretkenleştirmedir. Ülkemizde en fazla okunan yazarlar arası
50 yılı aşkın bir süredir Türkiye'nin gündemini işgal eden Avrupa Birliği'ne ortaklık konusunu felsefi anlamda ele alıyor. Avrupalılık nedir veya Avrupalılığı oluşturan özellikler nelerdir? Avrupalılık felsefi açıdan kesin tanımlanabilir bir kavram mıdır? Avrupa tümlenmiş ve kesinleşmiş bir yapı mıdır, yoksa sürmekte olan bir oluşum mudur? Türkiye toplumunun Avrupa'yla ilişkisi nasıl belirlenebilir? Türkiye'nin toplumsal-kültürel yapısıyla Avrupa'nın toplumsal-kültürel yapısı arasında benzerlikler veya benz
Tükendi
Prof Dr. Onur Bilge Kulanın konulaştırma yöntemini izleyerek üç düşünürü ve üretimlerini ele aldığı ayrıntılı ve dikkat çekici bir inceleme, araştırma yapıtı. Epik tiyatro kavramının düşünsel temelini oluşturan yabansılaştırım kuramını geliştiren BertoltBrechtin bu kitapta ele alınan yazıları, tiyatro ve edebiyat kuramına yepyeni boyutlar katmaktadır. Lukacsın yazıları sanatın ve edebiyatın ticarileştirilmesini, muhalif yazar ve eleştirmenlerin karşılaştıkları sorunları, yazar-eleştirmen ve felsefi eleştirm
Tükendi
MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBİYAT, başta Karl Marx olmak üzere Walter Benjamin ve Theodor Adornoyu irdelerken, bu düşünürlerin insanlığın insanlaşma ve insancılaşma uğraşını her türlü evrensel üretimin veya yaratımın temeli olarak felsefileştirmelerini esas almıştır. Marxın felsefi birikimini temel alan, ancak Adornonun belirgin olarak yaptığı gibi, bu birikimin aksayan yönlerini de açıkça eleştiren diğer iki filozof, Marksist birikimin sanatsallaştırılmasının olanaklarını ortaya koymuştur.
Tükendi
DİL FELSEFESİ-EDEBİYAT KURAMI edebiyatın malzemesi olan dili felsefi açıdan irdelemesi, edebiyatla ilişkilendirmesi, edebiyat kuramının temelini oluşturan yazınsallığı oluşturan nedir? sorusu bağlamında edebiyatın belirleyici özelliklerini öne çıkarması ve kapsamı bakımından Türkiyede bir ilktir. Dil felsefesi ve edebiyat kuramına ilişkin ne yazık ki yeterli sayıda yayın yoktur. Var olanlar da başta Kant ve Hegel olmak üzere, estetik, dil ve edebiyat felsefesinin yön verici birikimini içermemektedir. Ayrıca
Tükendi
Prof. Onur Bilge Kula, Almanyada Türk Kültürü, Çok-Kültürlülük ve Kültürlerarası Eğitim adlı ve Almanyada Manga cum Laude derecesiyle kabul edilen doktora çalışmasında, bu ülkede yaşayan Türkiyeli göçmenlerin kültürleriyle kalıcı hale gelip, biçimlenmesine katkıda bulundukları çok-kültürlülüğün yarattığı etkileri, bunun sonucunda oluşan kültürlerarası eğitimi ve bunun sonuçlarını ele alıyor. Bu çalışmada hümanist kuramsal yaklaşımın verilerinden yararlandığını belirten Kula, çok-kültürlü bir toplumda yaratı
Tükendi
DİL FELSEFESİ-EDEBİYAT KURAMI edebiyatın malzemesi olan dili felsefiaçıdan irdelemesi, edebiyatla ilişkilendirmesi, edebiyat kuramının temelinioluşturan yazınsallığı oluşturan nedir? sorusu bağlamında edebiyatınbelirleyici özelliklerini öne çıkarması ve kapsamı bakımından Türkiyede birilktir. Dil felsefesi ve edebiyat kuramına ilişkin ne yazık ki yeterli sayıda yayınyoktur. Var olanlar da başta Kant ve Hegel olmak üzere, estetik, dil ve edebiyatfelsefesinin yön verici birikimini içermemektedir. Ayrıca bu ya
Tükendi
İnsanın insancıllaşmasına ve dünyanın yaşanırlaşmasına en belirleyici katkıyı yapan estetiktir, dolayısıyla da edebiyattır. Güzelliği öne çıkaran estetik ve edebiyat, insanın gizil güç olarak içinde taşıdığı yıkım eğilimini denetlemesi ve etkisizleştirmesinin de güvencesidir. Immanuel Kant ve onu izleyen ve geliştiren Friedrich Schiller, estetik ve edebiyat kuramının kalıcı temellerini atmışlardır. Hegel estetik felsefesini söz konusu sağlam temeller üzerine kurmuştur. Martin Heidegger, anılan filozofların
Tükendi
Onur Bilge Kulanın Hegelin yirmi ciltlik toplu yapıtları üzerine estetik-kuramsal irdeleme sonucunda hazırladığı 3 ciltlik Hegel Estetiği ve Edebiyat Kuramı seti tamamlandı Alman filozof Weischedelin deyişiyle dünya tinini kişiliğinde somutlaştıran Hegelin felsefesi büyük ölçüde estetik felsefe veya estetiğin felsefesi olarak nitelendirilebilir. 1818 yılında Heidelbergte sanat felsefesi üzerine dersler vermeye başlayan Hegel, bu derslerini 1829 yılına kadar sürdürmüştür. Verdiği dersler üzerine tuttuğu n
Tükendi
Bu kitaptaki iki temel kavram olan çoğul(cu)luk ve tolerans, insanlık tarihinin özellikle dünya dinlerinin ortaya çıkmasından sonraki en büyük felsefi sorunsalı/sorunudur. Bugün de önemli bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Anadoluda Çoğulculuk ve Tölerans siyasal ve kültürel yaşam tarzına güncel yansımaları da olan böyle önemli bir felsefi sorunsalı kültür, felsefe ve edebiyat tarihi açısından önemli olan özgün metinlerinde yorumlamaya ve açımlamaya çalışmaktadır. "Çokluk/çoğulluk, Anadolu kültür
Tükendi
Doğu'nun dilleri ve dinlerini, gelenekleri ve yaşam biçimlerini öğrenip inceleme isteği Batı'da çok eskilere dayanır. Sözgelimi, Büyük İskender Hindistan'a değin uzanan seferine çıkarken, ele geçireceği yerlere ilişkin bilgi edinmek amacıyla yanında bir bilginler topluluğu da götürmüştür. Doğu dünyasını irdeleme tutkusu günümüze kadar sürdü ve Batı yazınının başlıca uğraş alanlarından biri oldu. Bu irdelemelerin içeriğinde de en çok Türkler yer aldı. Çünkü Haçlı Seferleri'yle Doğu'ya açılan Batılıların yol
Tükendi
Doğu'nun dilleri ve dinlerini, gelenekleri ve yaşam biçimlerini öğrenip inceleme isteği Batı'da çok eskilere dayanır. Sözgelimi, Büyük İskender Hindistan'a değin uzanan seferine çıkarken, ele geçireceği yerlere ilişkin bilgi edinmek amacıyla yanında bir bilginler topluluğu da götürmüştü. Doğu dünyasını irdeleme tutkusu günümüze kadar sürdü ve Batı yazınının başlıca uğraş alanlarından biri oldu. Bu irdelemelerin içeriğinde de en çok Türkler yer aldı. Çünkü Haçlı Seferleri'yle Doğu'ya açılan Batılıların yolu
Tükendi
Onur Bilge Kula, Hegelin yirmi ciltlik toplu yapıtlarını inceleyerek hazırladığı estetik ve edebiyat kuramı çalışmasının bu üçüncü cildinde tikellik kavramına odaklanıyor. Tekil sanatlar dizgesinin ele alındığı bu ciltte, sanatın tekil biçimlerinin birbiriyle olan ilişkisi de sorgulanıyor. Hegelin deyişiyle güzelin tümlüğünü eksiksizce üretme gücüne sahip olan edebiyatın müzik ile ilişkisi de düşünülen başlıklar arasında. Düzyazı ve şiir arasındaki fark nedir? Yazınsallığın özü nedir? Batı ve Doğu edebiyatl
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1