Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 27 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Öykücülüğümüzün usta kalemi Osman Şahin, Anadolu'nun sesini, acısını, sevincini taşıyan yeni öyküleriyle okurumuzun karşısında. Mor Cepken'i ?o güzel insanlar"ın yitip gitmekte olan dünyasına bir ağıt olarak okuyabilirsiniz. Osman, sen bugüne kadar çok güzel hikâyeler yazdın. Toros Dağları'nın sesini, rüzgârını yazdın. Bekir Yıldız'dan farklı olarak Fırat'ı yazdın. O Fırat ki, insanları gibi öfkeli, delidolu akan bir sudur. Onu yazmak her yiğidin kârı değildir. Kolları Bağlı Doğan'da bu ülkenin insanlarına
Ülkemizde son zamanlarda, klasik veya modern yöntemlerle Arapça eğitimine katkı sağlayacak çalışmalar, sevindirici bir hızla artmaktadır. İlahiyat Fakültelerinde hazırlık sınıflarının yeniden oluşturulmasıyla, Arapçaya olan ihtiyaç daha da artmış, daha güvenli ve kısa zamanda, Türkçeden Arapçaya çeviri eğitiminin gerçekleştirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Bu kitap, öncelikle İmamHatip Lisesi, İlahiyat Fakültesi ve Filoloji Fakültelerinin Arap dili bölümü öğrencileri başta olmak üzere, temel seviyede Arapça
Dokunaklı bir hikaye... "Kızım, hayat bu taşa benzer, yükü biraz ağırdır. "Hayat Taşı'nı sakın elinden bırakma! Bıraktığın an başkalarına muhtaç olursun! Kimseye haksızlık etme! Hak yeme! Bu öğüdü vaktiyle bizler atalarımızdan duymuş, dinlemiştik. Şimdi sen de bizlerden dinliyorsun."
Tükendi
Bu kitapta neler var: Bir yanda Kral-Eli ülkesinin kendini yeryüzünün efendisi sanan, köpeklerini halkından çok seven, sefası için ülkesinin topraklarını satabilen zalim kralı, öte yanda yoksul, sabırlı, çalışkan, dürüst, yurtsever halkı... Bir yanda iki dağın, bir ovanın, üç yaylanın sahibi; gözü doymak bilmeyen, zorba Fadıl Ağa, öte yanda köyün ebesi, yoksulların dostu, sıcak yüzlü Cennet Ana ve onun köylüleri... Bir yanda bir sözü sekiz köye kumanda eden, açgözlü, öfke dolu, hain Pinco Ağa, öte yand
"Aşiretlerden tesellim kesilirse, tüfenk kuşandıracağım beşikteki bebeğe," diye başlardı ağıtları. Yularsız, uzun, gür yeleli çıplak atlarla dalarlardı Fırat'a... Peruza'nın gelin atı da vaktiyle o sulardan geçmişti. Kuza, Peruza'nın oğluydu. Ağabeyi öldürülünce cumhuriyet tarihinin dağa çıkan ilk "mühendis" eşkıyası olacak, yıllarca yeri yatak, taşı yastık yapıp göğü örtünecek, ağaların iftarında görülmemiş bir aile katliamı yapacaktı... Bu kitap Kuza'nın can alıcı katliamlarının gerçek, hazin öyküsüdür
Tükendi
Usta öykücü Osman Şahinin bütün öykülerini yayımlamaya devam ediyoruz. 1989da yayımlanan Ay Bazen Mavidir ve 1993te okura sunulan ve yazarın Sait Faik Hikâye Armağanını kazandığı Se-lam Ateşlerinde toplam on sekiz öykü yer aldı. Elinizdeki kitap bu iki başlıkta top-lanan öyküleri bir araya getiriyor. Yaşadığımız coğrafyayı diliyle, doğasıyla, insanıyla öykücü-lüğümüze kazandıran Ay Bazen Mavidir / Selam Ateşlerinin, her edebiyat okurunun kitaplığında yer alması gerektiğine inanı-yoruz. Bu muhteşem öyküler,
Tükendi
Kitabımız, bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Girişte konunun temellendirilmesi amacıyla kavramsal çerçeve olarak zamanaşımı ve hak düşürücü süre kavramları başta olmak üzere, hak kavramı ile dava ve dava hakkı kavramları gibi ilgili kavramlar, ayrıca zamanaşımı kurumunun İslâm öncesi ve İslâm hukuk tarihinde geçirdiği tarihi süreç ele alınmıştır. Birinci bölümde, İslâm hukukuna göre zamanaşımının hukuki niteliği, zamanamaşımının meşruiyeti, unsurları, şartları, ilkeleri ve çeşitleri incelenmiştir. İkin
Yeni bir telepat buldum size diyorum!" Karşıdaki boğuk ses öfkeliydi: ?Ben sana kaç kere dedim be kadın evinden beni arama diye!" ?Şimdi boş ver onu. Başka hattan arıyorum. Beni iyi dinle. Bu seferki çok daha güçlü." ?Emin misin?" ?Hem de hiç olmadığım kadar. Aradığımız adam elimizin altındaymış da haberimiz yokmuş! Nick'e müjdeyi verebilirsin. EEG verileri şu an elimde. Güven bana." ?Kimmiş bu adam?" ?Orhan Bozkurt." Son zamanlarda gece yarıları cinnet geçirip yakınlarını öldüren insanlar yetkililer
Bir insanın gerçek yaşamı yapıtlarından önemlidir. Bu kitaptaki öykuler gerçek bir öyku belgeselidir. Öykulerin hiçbirinde bir sevincin çınlaması yoktur, bulamazsınız. Okuru etkilemek için uydurulmuş olay da yoktur. Öykulerin temelinde yatan derin öz, yazarın çocukluğudur. Acımasız bir doğanın, dibe vurmuş bir sefaletin savurduğu çocuğun direncine ve değişimin kapısındaki şaşkınlığına tanık olacaksınız. Kanınızın sıcağı gibi seveceksiniz.
Tükendi
Can Yayınları, öykücülüğümüzün ustalarından Osman Şahinin bütün öykülerini yayınlıyor. Daha önce Mahşer, Ölüm Oyunları, Geniş Bir Nehrin Akışı: Yaşar Kemal gibi kitaplarını yayınladığımız Osman Şahin bundan böyle bütün öykü kitaplarıyla Can Yayınlarında olacak. Ağustos ayında, öykücümüzün ilk iki kitabını kapsayan bir kitabı yayınlayacağız. Kırmızı Yel-Acenta Mirza, yayınlandığı dönemde büyük yankı uyandırmış öykülerden oluşuyor. Kırmızı Yel adlı öykü Adak, Fareler adlı öyküyse Kibar Feyzo adıyla Atıf Yılma
Tükendi
Osman Şahin, son öykülerini bir araya getirdiği "Ölüm Oyunları"nda yine çok iyi bildiği bir yöreyi, Toroslar´ı ve o bölgede yaşayan Yörükler´i anlatıyor. Törelerin, katı bir ahlak anlayışının egemen olduğu insan ilişkileri, bir türlü kontrol altına alınamayan şiddet güdüsü, baskı altındaki insanlarda vurucu bir güce dönüşen kapalı cinsellik, bu öykülerin omurgasını oluşturuyor. Söylencelerden de yararlanıyor Osman Şahin. Toros Yörükleri arasında yıllardır anlatılan Çolak Osman Ağa Öyküleri´nden yola çıkarak
Tükendi
"Yaşar Kemal romancılığının temel kaynağı, temel ülkesi Toroslar'la Çukurova'dır. Söylencelere, destanlara, Karacaoğlan'a, Dadaloğlu'na, isyanlara, halk âşıklarına, türkücülere kan ve soluk veren Toroslar ve Çukurova. Yaşar Kemal sanatının ana kökleri bu yörelerin büyüleyici ruhundan alır gücünü. Ben bu yörelerin çocuğuyum, oralara aidim. Yaşar Kemal'in romanlarını besleyen Çukurova ile Toros köylülerinin konuştukları dili konuşarak büyüdüm. Bu nedenle, yeryüzündeki bütün Yaşar Kemal okurlarının en şanslıla
Tükendi
Osman Şahin edebiyatımızın sözlü geleneğini, köy gerçekliğini, yakın dönemin siyasi acılarını öykülerine taşıyan bir öykücümüz. Yerden üç dört karış yukarıda, az ötede, ağır ağır sallanan ölünün gözlerinin akı iyice çıkmış, bilenmiş, garip bir baskıyla donanmıştı sanki. Koca gövdede canlı kalan tek gözleriydi; biraz Horiye, biraz da Mirana bakıyor gibiydi. Bilinmeyen gerçeklere bakışıyla dokunur gibiydi. Sayısız vedalarla dolu bir bakıştı bu. Kıpırtısız, karşı konamayan süt beyazı bir aka kesmiş parlayan g
Tükendi
Kolları Bağlı Doğanda yer alan öykülerde, altı yüz elli binden fazla insanın gözaltına alınarak sorgulandığı, gözaltı sürelerinin üç aya çıkarıldığı, otuz binden fazla insanın, Şeyh Bedrettinin, Zulüm olan yerden göçülür, sözünü anımsatırcasına yurtdışına kaçtığı, ailelerin parçalandığı, kırk sekiz kişinin idam edildiği, insanlık onurunun ayaklar altına alındığı, ağır suçların işlendiği 12 Eylül döneminin zulüm ve işkenceleri anlatılıyor. 12 Eylül faşizminin sınıfsal niteliğine de bir eleştiri getiren bu öy
Tükendi
Züğürt Ağa, Kibar Feyzo ve Fıratın Cinleri gibi filmlere kaynaklık eden öykülerin usta yazarı Osman Şahin, son romanını Köprü Kitaplar dizisi için yazdı. Editörlüğünü Semih Gümüşün üstlendiği, Müren Beykanın yayına hazırladığı Köprü Kitaplar dizisinin beşinci kitabı, 1966 yılında yaşanmış gerçek bir öyküyü anlatıyor. Öğretmen okulundan yeni mezun beş genç kızın; yoksulluğun, bağnazlığın, ayrımcılığın kol gezdiği bir coğrafyada yaşadıklarını ve neden oldukları değişimi konu eden roman, Türkiyenin bugününe de
Folklor, diğer adıyla halkbilim, bir incinin oluşması gibi yüzyılları özünde gizler. Halkbilim, insandan ayrı düşünülemez. İnsana özgüdür, insan kokar. Bilmeceler de halkbilimin içine girer. Bilmeceler, çoğu zaman yöresel özellikler taşısalar da, insanlığın ortak yanlarını da özlerinde taşırlar. Yani evrensellerdir. Bilmece, gösterdiği nesneleri en kısa yoldan, şiirsel bir dille ve eğretileme (benzetme) yoluyla tanımlama sanatıdır. Başlı başına bir dil ve sözcük oyunudur, yaratıcılık ve zeka ürünüdür.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 27 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1