Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Eşi ve kızıyla birlikte yılın yarısını Milano’da, yarısını da İstanbul Burgazada’da geçiren Metin, o bahar sabahında gazetede okuduğu haberle beyninden vurulmuşa döner. Yıllardır kalbinde gömülü tuttuğu kadın, aniden hastanelik olmuştur. O andan itibaren artık herkes diken üstündedir… Polisin şüphe üzerine açtığı soruşturma sürerken, Metin de kendi geçmişini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacaktır. Üstelik hayatını altüst edecek gerçeklere rağmen… Elveda Ey Duygularım, iki âşığın türlü türl entrikayla ga
Boğaziçi'nin asırlık yalılarından birinde köpeği ve hizmetçileriyle yaşayan Fatoş Hanım, ilerleyen yaşının getirdiği hastalıklarla mücadele etmektedir. Yeğeni Esra, halasından gelen bir telefonla yalıya gittiğinde, onu yatağında yarı uyur yarı uyanık tuhaf bir halde bulur. Sabah olduğunda ise aile avukatı tarafından yaşlı kadının öldüğü ilan edilir. Fatoş Hanım, vasiyetinde varislerinin parası önceden ödenmiş bir Güney Afrika tatiline gitmesini istemiştir. İstanbul'dan yola çıkan aile üyelerine; Fatoş Hanım
"Mardin'de duvardan akan suyun, bir hikâyesi vardır." Mardin Üniversitesinin tarih profesörlerinden Latif Bey, torunu Macid'e sarı bir zarftan bahsettiği andan itibaren, genç erkeğin yaşamı birden karışır. İstanbul ve Mardin arasında büyüyen Macid, kendisine çocukken anlatılan, çoğunu unuttuğu aile meseleleri ile tekrar hesaplaşmak zorunda kalmıştır. Karşısına çıkan mitolojik "bronz at heykeli" ise başka bir muammadır; Mardinlilerin hakkında konuşmayı pek sevmediği uğursuz heykele dair insanların içinde bi
Selin, ona hayran olan erkeklerin deyimiyle, ?taze nefes gibi ruha giren" bir kadındı. Sarışın, güzel ve daha tehlikelisi de ?aşka âşık"tı. Fethiye'den denize açılan o ahşap teknede neler yaşanmıştı? Selin'in ardında bıraktığı izleri takip eden avukat Sinan, karşılaştığı sırrı çözebilecek miydi? Aşk Gibi Anlıktır İhanet, modern insanın bir öfkeyle silinen hayatının baharını anlatan güçlü bir roman. Esin Sayar, sade ve içten üslubuyla, günümüz Türkiye'sinden hüzünlü bir aşkı anlatıyor.
Dışarıdan bakıldığında nasıl görünürse görünsün, her yaşam kendi içinde öyküler barındırır. Biz onları ancak ilgi gösterip yakından baktığımızda tanıma,öğrenme ve anlama fırsatı yakalarız.Karşı karşıya kaldığımız gerçek, kimi zaman ilk gördüğümüzün aksine neşe verir bize;kimi zaman da hiç ummadığımız bir üzün sarmalının içine alıverir. Tesadüfler, gündelik koşuşturmanın hayhuyu arasında önümüzden akıp geçen hayatın içinde bakıp da görmediğimiz, görsek de durup ilgi göstermeye zaman yetiremediğimiz sahici y
Tükendi
Hayatın süregelen döngüsü içinde insanı izleyip gözlemlemeyi severim. Yaşananları anlayıp, önce kendime sonra da başka¬larına anlatırken sığındığım yegâne araç, kelimeler¬dir. Bir kuyumcu, elindeki cevheri nasıl işlerse ben de kelimelerle aynı işi yapmaya özen gösteririm. Rastladığınız her insan, her olay, kendi içinde bir öykü barındırır. Yaşanan yoğun duyguları içinizde hissedip biriktiriyorsanız, günün birinde doğum gibi, yepyeni bir varlık olarak gün yüzüne çıkıyor. Bu kitapta, çevremizde bakıp da görem
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1