Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Tam şeftalilerin çiçek açma zamanıydı, bana kapıyı gösterdiler. Yapayalnız kalmıştım. Dostlarım ne bir direniş göstermişler, ne de beni teselli etmiştiler. O zaman, aynaya baktım. Hayır! Bu görünen adam, ben değildim. Saçlarına kır düşmüş, şakakları çukurlaşmış, omuzları çökük, elleri bomboş olan bu adam, ben değildim. Ve bir gün, şeftalilerin tam da çiçek açma mevsiminde, kuşlar bir başka türkülerle uyanmışlar. O sabah erken saatlerde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Çilli Kız'ın ölümüne ağlamışlar. -Oyhan
Tükendi
Şiir bir ebemkuşağı Mavi, yeşil, sarı, kırmızı Ansızın hayâl ufkumuzu kuşatır Şiir henüz doğuma yatmış bir çiçek Gonca gonca sancılar içinde Hayata uzanır Şiir cümle güzellikler aynası Ürkek bir ceylanın katıksız sevdası Yeşeren dallardaki umut Kâh açılır, kâh kapanır Akşam alacasının sancısını yaşar Sabahın ilk ışıklarıyla şahlanır Av izinde bir şahin olur uçar
Tükendi
Bir sevdayı çığlık çığlığa yaşamak Gözlerimizde sımsıcak mavi gökyüzü Kızıl karanfillerde çiçek çiçek açmak Sevgi yüklü türkülerimiz dalda kalır Sevdamız kurşuna dizdirir ikimizi Güneş gözlerimize gülümsemez olur Akşam bülbülü şakır şiirlerimizi Hikâyemizin özeti şafakta kalır
Tükendi
Çok çok eski zamanlarda dünyamız bugünkünden bambaşkaymış. Güzel Nuara adasında genç bir kız yaşarmış. Adı Ejiyavanoka'ymış. Bu kız büyükannesiyle birlikte yüksek bir ağacın altında otururmuş. Bu ağaca İnkumateri derlermiş. En yüksek dalları göğe değermiş. Dallarından biri o kadar güzel yeşil, o kadar da sıkmış ki, güneşin ışıkları onların arasından geçemezmiş. Yağmurlu havalarda da çok sağlam bir dam vazifesi görürmüş. Torununun büyüdüğünü gören büyükanne, onun evlendirme yaşına geldiğini düşünmüş. Ancak b
Tükendi
Bir sonbahar sabahı idi. Ta Çin hududundan Baykal gölüne kadar kuzey ve güney kıtalardaki halk, ağaçların kovuklarında, dağların oyuklarında, kulübelerde, çadırlarda barınan insanlar uyanmaya, izbelerin önündeki kısraklardan kımız yapmak için, kadınlar süt sağmaya başlamışlardı. Bu sırada idi ki tan yerinden doğru parlak bir bulut koparak ta baş tarafa geldi ve orada nurdan büyük bir insan şekli aldı. Artık atları tımar etmek, davarları gütmek için gözlerini ovuştura ovuştura dışarıya çıkanlar göğün gürleme
Tükendi
Vaktin birinde, uzak bir ülkede yaşayan bir Keloğlan varmış. Bunun bir de kocakarı anası varmış. Kocakarı, bu oğlanı hangi işe verse hiçbir işin kulpundan yapışmaz, orada durmazmış. Anlayacağınız o; sokak berduşu, haytanın birisiymiş. Bir gün padişahın güzel kızanı görür, ona âşık olur. Hemen koşar, anasına gelir: - Ana, git bana padişahın kızını iste, der.
Tükendi
Komiser, Yusuf'la olan konuşmasını sürdürdü. Olay aydınlanmıştı. İsmail Batılı adı geçince, komiser hemen yerine döndü. Masanın üzerindeki listeye göz attı. İsmail Batılı adının altını, kırmızı uçlu bir kalemle çizdi. Pasaport alanlar listesine de baktı. Aynı adı orada da gördü. "Maalesef! İsmail Batılı ve karısı, geçende yurt dışına çıkmışlar, henüz geri dönmemişler. İsmail Batılı vatansızmış. Ne var ki, Bakanlar Kurulu kararıyla dünden itibaren de Türk vatandaşlığına kabul edilmişler. İşimiz zor. Şimdi s
Tükendi
Dede Korkut, efsane. Türkçe sihirbazı. Su gibi akıp giden zamanla yarışan, gün geçtikçe ışık ışık yanan Türkçe anlatım ustası. Dilimizin tacidarı. Onlar, Kudretli Oğuz Beyleri... Onlar; bu koca dünyada Türk olarak doğdular. Yapılması gerekeni yaptılar, yaşadılar, ünlendiler, sonunda göçüp gittiler. Onlar; dünyanın neresinde olursa olsun, yaşadıkları toprakları, şanlı bayraklarının gölgesinde, amaçlarının izinde, unutulmaz devletler yaptılar. Onlar; Dede Korkut diliyle arkalarında ölmez bir eser bıraktıl
Tükendi
Han'ım, hey! Akşam oldu. Karşı yatan kara dağlar karardı. Cehennemi sesler kesildi. Kızıl gün dağların arasında kayboldu. Tabyalarımızda bir bayramdır alıp gidiyor, günün yiğitleri övülüyordu. Yakılan meydan ateşinin etrafında toplanan koçaklar, koçlar sevinç içindeydiler. Cevat Paşa, yardımcılarıyla birlikte koptu, yerinden doğrulup geldi. Nusret mayın kahramanları Nazmi ve Hakkı Beyler sökün edip geldi. Cemal Bey yerinde duramadı, koştu, geldi. Topçu eri Kara Mehmet coştu geldi. Koca Seyit Onbaşı, nazla
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1