Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Selâhaddin Eyyûbî, târihimizin ender ve meşhur şahsiyetlerinden biridir. Onun bu haklı şöhreti, Kudüs gibi mübarek bir şehri seksen sekiz yıl sonra, 1187 yılında Haçlılardan geri alması, Kudüs´ün ikinci fâtihi olmasından dolayıdır. Diğer taraftan Selâhaddin Eyyûbî, "Asıl fazîlet, düşmanının da takdir ettiğidir" sözünce; sâhip olduğu üstün ahlâk ve fazîleti, askerî ve siyâsî dehâsı düşmanları tarafından bile takdir ve tasdik olunmuş, hakkı teslim edilmiş bir sultandır. Daha nice güzel vasıfları ile tam bir n
Tükendi
İtidal Gazetesi II. Meşrutiyetin ilk günlerinde 5 Eylül 1908- 31 Temmuz 1909 tarihleri arasında yaklaşık on aylık bir süreçte 76 sayı olarak Adana'da yayınlanmış bir gazetedir. Önce vilayet daha sonra da kendi özel matbaasında basılan gazete II. Meşrutiyet öncesi Anada'ya sürgün olarak gelmiş ve Adana'da evlenerek oraya yerleşmiş olan Mehmed İhsan adlı Batum göçmeni 29 yaşında genç bir aydın tarafından yayınlanmıştır. Mehmed İhsan ve gazetesinin sorumlu müdürlüğünü yapan arkadaşı Ahmed Muhtar İttihat ve Ter
Tükendi
Osmanlı Devletinin karar mercii olan Dîvân-ı Hümâyûnda verilen hükümlerin kaydedildiği mühimme defterleri, merkez ve taşra teşkilatına dair çok önemli bilgiler ihtiva eder. Bir sefere çıkılırken, o mevki ile alakalı defterlerin beraber götürüldüğü, sefer zamanı da meselelerin görüşülüp karara bağlandığı ve bunların kayıtlarının tutulduğu göz önünde bulundurulursa, işin ehemmiyeti biraz daha iyi anlaşılır. Osmanlı tarihinin ana kaynaklarından olan bu defterlerin araştırmacıların hizmetine sunulması için çal
Tükendi
İtilaf Devletleri, yüzlerce gemi ve sömürgelerinden topladıkları yüzbinlerce askerden oluşan kuvvetleriyle Osmanlı'nın Son Kilidi Çanakkale'yi geçmek ve payitaht İstanbul'u ele geçirmek için 3 Kasım 1914'te Boğaz'a dayanmıştı... Aylarca süren savaşlarda Osmanlı askerleri, yüreklerindeki vatan sevgisi ve iman gücüyle devletin bu son kilidini açtırmamak için vücutlarını siper ederek Çanakkale'yi düşmana dar etmişlerdi... İşte bu kitap, Çanakkale'deki cansiperâne mücadeleyi farklı yönleriyle ele alan makaleler
Tükendi
Kanije müdâfaası esnâsında Tiryâki Hasan Paşa´nın tatbik ettiği harp teknikleri o kadar mâhirâne idi ki târihte eşi ve benzeri bir daha yaşanmamıştır. Hasan Paşa evvelâ, düşman askerine hiç top attırmamış ve süvarileri dışarı çıkarmamıştır. Böylece düşman, kalede top ve süvari olduğunu bilememiştir. İlk hafta kale kapıları dahi kapatılmamış, gâzîler mütemâdiyen yaptıkları hücumlarla düşmanı epey hırpalamışlardır. Bir taraftan vezîriâzamdan yardım isteyen, fakat onun yardıma gelemeyeceğini öğrenen Hasan Paşa
Tükendi
Beş asra yakın bir müddet Osmanlı Devleti´nin pâyitahtlığını yapmış olan İstanbul, etrafı her cihetten enfes denebilecek menba sularıyla çevrilmiş bir şehirdir. İşte bu leziz sulardan biri olan Hamîdiye suyu, Sultan İkinci Abdülhamid Han tarafından cülûs-ı hümâyûnunun yirmi yedinci sene-i devriyesinde İstanbul ahalisine hediye ve ihsân buyurulmuş ve onun adına izafeten "Hamîdiye" ismi ile anılmıştır. Asrın ve sıhhatin şartlarına uygun olarak haznelerde toplanan bu nitelikli menba suyu Tophâne, Beşiktaş, Bey
Tükendi
Coğrafya literatüründe, Arabistan Yarımadası´nda Kızıldeniz´in doğu sahili boyunca uzanan ve Haremeyn ile mîkât mekânlarını ihtiva eden bölge Hicaz ismiyle geçer. Osmanlı idârî taksimatında ise Mekke-i Mükerreme, Medîne-i Münevvere ve Cidde sancakları ile bunlara bağlı kaza ve nâhiyelerden oluşan ve doğudan Necid, batıdan Kızıldeniz, güneyden Asîr sancağı, kuzeyden Kudüs sancağı ve Arîş, Akabe muhafızlıkları ile çevrili bölgeye Hicaz Vilâyeti adı verilmektedir. Hicaz Vilâyeti ile alakalı kütüphanelerimizde
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1