Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 4 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
M. Uçan'ın öyküleri Van'dan, Erciş'ten, bir göl kenarından, bir göl içinden, takla atan güvercinlerden, Azrail'den, askeriyeden, hazinelerden, kardan, buzdan, kurtuluş günlerinden geçip, uzun bir yoldan geliyor okura doğru. Küçük şehirlerin "küçük" insanlarını, küçük dertlerini, tutunamamalarını anlatıyor kelimelere tutunarak. Hayal edenleri, küfredenleri, "normal" kabul edilene karşı çıkanları göreceksiniz öykülerinde. Belki de tam tanımlama olarak yerin altında olmayan, yeraltını gösterecek size. M. Uça
Tükendi
Uzun yolculuklar hem yolla, hem hayatla olan ilişkimizi değiştirir kimi zaman. Edebiyatın içinde yaptığımız yolculuklar da biraz böyle değil midir aslında? Yazarken ve okurken sözcüklerle çıktığımız bu yolculuğu somut bir hale dönüştürelim, gerçek bir yolculukla birleştirelim istedik. Sanırım daha çok bunun içindi Kars'a trenle gitme isteğimiz. Bu düşünceyi kolektif bir çalışmaya dönüştürdük yazar dostlarımızla. Yazdıklarımız okurumuzla buluştuğunda nasıl ki çoğalıyorsak, birlikte yazarak da çoğalabiliriz
Tükendi
Ben, öykülerin geçtiği o lacivert gecelerin güzel olmadığını, hatta en boktan geceler olduğunu kimseye diyemeyeceğim. Desem kimse bana inanmayacak. Ona yanıyorum!
Tükendi
Gençlik yıllarımda hep yazmak isterdim (öykü yazarı olarak anılacaktım). Yazardım da. Vapurda, çalıştığım işyerlerinde, kahvede, otobüste her yerde. Bir şeyler yazardım hep. Bilirsiniz yazının zehrine bulaşmayı... Çok kötüdür. Han kapısından girip iğne deliğinden çıkmak gibi... İlkin okuyucuya küçük bir oyun oynamak içindir, belki, her şey. Sonra farkında olmadan büyük bir oyunun içinde boğulur gibi olursun. Hayır, direkt boğulursun. Eğer zaman içinde bir yerlerde kurnazlık edip işi kıvırabilirsen hay hay.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 4 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1