Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kudretin yarattığı ilk şey kalemdir. Kalemin ucunda iki dünya tek bir yazıdır. O, kalem değil, güzellik bahçesinde yetişmiş taze bir fidandır. Varlık silsilesi göz önüne alındığında fikirde ilk, fiilde sondur. Sûreti insandan doğmuşsa da mânâsı varlığın özüdür. İslâmî ilimler, tasavvuf, dil, edebiyat ve şiir sanatları alanında pek çok eser kaleme almış olan Molla Câmî, Sebk-i Hindî dönemi öncesinde yetişen, klasik Farsça şiirin son büyük şairidir. Eserleriyle şöhreti Hindistan’dan Balkanlara kadar geniş
Mesnevî üzerine yapılan şerhlerden biri olan Nay-nâme yani Neyin Feryadı, Hoca Neşetin İran Edebiyatının büyük ismi Abdurrahmân Câmînin Şerh-i Dü Beytinin tercümesidir. Farsça 115 beyit ve mensur parçalardan oluşan eser Hoca Neşet tarafından beyit beyit ve bölüm bölüm Türkçeye tercüme edilmiş ve mütercim yeri geldikçe kendi bilgisini de çevirisine ilâve ederek metnin anlaşılmasını sağlamıştır. Kitap iki ana bölümden oluşmuştur: I. Bölümde Hoca Neşetin hayatı ve eserleriyle ilgili bilgi verilmiş, daha sonra
Molla Câmî Tarih boyunca meydana gelen insan ilişkileri vs. Olan olayları doğrudan anlatmak yerine, hikayelerle insanları Bilgilendirip yönlendiren yazarlardan biridir. Kitap İnsan fıtratına dair çeşitli hikâyeciklerden ve nasihatlerden oluşuyor. Anlattığı her hikâyenin Ardından beyitler ile pekiştirmesi, özetlemesi ise eserin en güzel en can alıcı tarafı.. Kitabı, giderek can sıkıcı bir hâl alan dünya hayatından, kendi özünüze, saf-temiz yaratılış fıtratımıza açılan birer pencere gibi düşünün
Tükendi
Bu eser, tasavvufa dairdir. İçindekiler de tasavvufu sözde değil, özde yaşayanlardır. Bunların her biri, İslâm âleminin yetiştirdiği nadide çiçeklerdir. Koklamasını bilmek gerek. Bu eserde sizlere, halka halka veliler zinciri, bir başka deyişle ?Mukaddes Makamlardan Huzur Nefesleri' sunulacak. Doya doya içinize çekiniz. Zira ilâhi âlemden esip gelen lütuf rüzgârlarıdır. Öz kaynağı da rububiyet merkezidir. Bu nefesler her zaman bulunur; kendinizi onlara atmaya bakınız. Bu eseri okuyan kimselerin keremli huy
Tükendi
Câmî (ö. Herat, 1492) Baharistan'ı, Şirazlı Sa'dî'nin mensur-manzum Gülistan isimli kitabını örnek alarak kaleme almıştır. Eserde, dünya hayatı için gerekli olan bilgi, görgü ve öğütler, zevkle okunacak şekilde bir araya getirilmiştir. Baharistan, şu konuları içermektedir: 1- Sufîlerin örnek davranış ve sözleri, 2- Faydalı nükteler ve öğütler içeren hikmet ve hikayeler, 3- Yönetim usulleri ve idarecilerin davranışları, 4- Cömertlik ve cömertler, 5- Aşk ve aşıklarla ilgili bilgi ve hikayeler, 6- Latifeler, 7
Tükendi
Klasik Fars edebiyatının son büyük şairi sayılan ve "Hatemü'ş-şuara" lakabıyla anılan Molla Cami [kuddise sırruhu], nazım ve nesir alanında birçok eser kaleme almıştır. Sayısız şair tarafından övgüye mazhar olan Cami, Hindistan'dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada büyük saygı görmüştür. Elinizdeki eser de Molla Cami tarafından kaleme alınan bu güzel çalışmalardan biridir; tertip ve üslup bakımından da oldukça önemlidir. Dil ve anlatım yönüyle sade ve anlaşılır olarak yazılan bu güzide kitap, hem didak
15. yüzyılın büyük alimlerinden ve Nakşibendiyye yolunun önemli isimlerinden olan Abdurrahman Molla Camî, Arapça ve Farsça birçok eser kaleme almış, yalnızca Horasan ve Maveraünnehir' de tanınmakla kalmamış, Hindistan' dan Balkanlar' a kadar; sultanların, alimlerin ve şairlerin saygısını kazanmıştır. Ubeydullah Ahrar hazretlerinin seçkin müridlerinden olan Abdurahman Molla Camî 'nin kaleme aldığı Lüccetül-Esrar adlı bu kıymetli eser; akaid, tasavvuf ve ahlak konularını ele alarak şiir diliyle usta bir ince
Aslen bir Nakşibendî şeyhi olan Abdurrahman Câminin (v: 883/1478) eserin tam adı Nefehâtü'l-Üns Min Hazarâti'l-Kuds'tür. Eserin aslı, Muhammed b. Hüseyin es-Sülemînin ilk sûfî tabakat kitaplarından olan Tabakâtü's-Sûfiyye'sine dayanır. Abdurrahman Cami, kendi dönemine kadar yetişen sûfîlerin biyografisini de ekleyerek yeniden telif etmiştir. Câmî, Nefehâtü'l-üns'ün giriş bölümünde sûfîlerin söz ve davranışlarının daha kolay anlaşılmasını sağlamak amacıyla velayet, velî, marifet, arif, tasavvuf, mutasavvıf,
Bu eser, tasavvufa dairdir. İçindekiler de tasavvufu sözde değil, özde yaşayanlardır. Bunların her biri, İslâm âleminin yetiştirdiği nadide çiçeklerdir. Koklamasını bilmek gerek. Bu eserde sizlere, halka halka veliler zinciri, bir başka deyişle ?Mukaddes Makamlardan Huzur Nefesleri' sunulacak. Doya doya içinize çekiniz. Zira ilâhi âlemden esip gelen lütuf rüzgârlarıdır. Öz kaynağı da rububiyet merkezidir. Bu nefesler her zaman bulunur; kendinizi onlara atmaya bakınız. Bu eseri okuyan kimselerin keremli huy
Tükendi
Henüz pişirilmiş bir yemek koyuldu sofraya. Bir tadına bak; nedir, nasıldır? Kim bu sofranın başına uğrarsa, onun "Bismillah" ile başlaması hayırlı olur. Tatmasan da sana yeter nefis korkusu, sana yeterli can gıdasıdır hoş kokusu.
Tükendi
Asırlar boyunca İslam kültür ve medeniyeti ile yoğrulup nesilden nesile aktarılan ve her devirde okunan Doğu Edebiyatı'na dair pek çok klasik eser bulunmaktadır. Bunların en temel eserlerinden olan ve daha çok dini ve ahlaki hikâyeleri ihtiva eden Gülistan'dan Seçmeler, Bostan'dan Seçmeler, Mesnevi'den Seçmeler, Baharistan'dan Seçmeler, Kelile ve Dimne'den Seçmeler bu sette bir araya getirilerek herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir hale getirildi.
Tükendi
Doğu edebiyatlarına mensup müellifler tarih boyunca bazı hususları doğrudan anlatmak yerine, temsilî hikâyelerle insanları bilgilendirip yönlendirmeyi tercih etmişlerdir. Bilhassa hayvan hikâyeleri ile başlayan bu gelenek, bir süre sonra farklı disiplinler yardımıyla bambaşka bir hüviyete bürünmüş, günlük hayattaki her kişi, mekân ve hâdise insanın ruh dünyasına hitap etmek için ele alınmıştır. Bu tekniği kullanan eserlerden biri de Molla Câmî'nin (v. Herat 1492) Bahâristân adlı kıymetli eseridir. Bahârist
Tükendi
Bu eser, Nakşibendî Tarîkati'ne mensûb olup Şeyhu'l-Ekber Muhyiddîn İbnü'l-Arabî'nin fikirlerinin iyi bir ta'k?bcisi ve şârihi olan Abdurrahmân Câmî'nin, vücûd ve vahdet-i vücûd meselelerini ele aldığı eserlerinden biridir. Eserlerinin büyük bir yekûnu manzûm olan müellifin, kendi nazmını şerh etmesiyle vücûd bulan bu eser, onun sâir manzûmlarında hangi teşbîh ya da mazmunla neyi kasdettiğine ışık tutuyor olması açısından pek mühimdir. Eserde temel olarak; Vâcibu'l-Vücûd, mevcûdâtın dereceleri, Hak Teâlâ iç
İslâmî ilimler, tasavvuf, dil, edebiyat ve şiir sanatları alanında ciddî eserler kaleme almış olan Nûreddin Abdurrahman Câmî, her şeyden önce bir şair olarak adını ölümsüzleştirmiştir. Sebk-i Hindî dönemi öncesinde yetişen son büyük şair olduğu için klasik Farsça şiirin son şairi (hâtemü'ş-şuarâ) olarak nitelenen, nesir ve nazım alanında onlarca kitap ve risale kaleme alan ve eserleriyle şöhreti Hindistan'dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyaya yayılan Câmî, gençlik, orta yaş ve yaşlılık dönemleri şiirler
Tükendi
Ey Yesribdeki otağında uykuda olan Resul! Kalk, çünkü Doğu ve Batı harap oldu. Perişanız; uzat elini kefeninden ve bize bahadırlık göster. Asiliğinden dolayı zamana tövbe ettir, fitne fesattan İslâmı özgürlüğüne kavuştur. İsanın tahtını gökten yere indir; Mehdînin sancağını kahramanca göğe dik. Deccalın varını yoğunu onun eşeğine yükleyip onu yokluk çölüne sür. Alçakların başından saltanat tacını al, devleti güçsüz kişilerden kurtar. Hâkimleri devlet makamından uzaklaştır; zâlimden mazlumun hakkını al. Müft
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1