Bir gün Dr. Fazıl Küçük Selçuk Sömek'i Lefkoşa'daki kli¬niğine çağırmış. Türkiye'den Girne'nin doğusundaki bir nok¬taya silah nakliyatı yapılacakmış. Kıbrıs Türklerinin lideri, bü¬yük bir heyecanla: -"Selçuk! Bu operasyonun mutlaka kazasız-belasız başarıyla gerçekleştirilmesi lazım!" demiş. Operasyonla ilgili şifreyi beklemişler. Bir saat sonra bekle¬nen şifreli mesaj ellerine ulaşmış. O anda Fazıl Küçük yoğun bir koşuşturma içerisinde, ağzın¬daki bitmek üzere olan sigarayı fark etmemiş. Selçuk: -

Bir gün görev yaptığı okulda teneffüste çocukların kendi aralarında Rumca konuştuğunu görür ve çok üzülür. Refika Öğretmen, teneffüs bitip çocuklar sınıfa girince onlara önemli bir uyarıda bulunur: "- Sevgili çocuklar, bizim milletimiz Türk, dinimiz de İslam'dır. Hiç kimse bu gerçeği değiştirmek gücünde değildir. Ancak biraz önce sizin, bahçede oynarken aranızda Rumca konuştuğunuzu duydum ve çok üzüldüm. Bugünden sonra hiç kimse arkadaşları veya ailesi ile okulda veya evde Rumca konuşmayacaktır. Bizim dili