Zahide Ay'ın bu çalışması, 11. yüzyılda Nâsır-ı Hüsrev'le birlikte İsmaililiğe geçen Bedahşan İsmaililiği tarihini konu edinmektedir. Bu kitap okunduğunda, yazılı kaynakların ve modern araştırmaların yanında, İsmailileri bizzat tanımış ve aralarında yaşamış olmanın katkısını yansıtan bir mahiyet arz ettiği, bunun konuyu nasıl zenginleştirdiği görülecektir. Yazar bu kitabında, bundan birkaç yıl evvel yayımladığı Yüksek Lisans tezinden daha olgun, daha başarılı bir çalışma ortaya koymuştur. 13.-15. yüzyıllar
İlk kez Ferdinand von Richthofen'in 1877'de yaptığı Çin adlı çalışmasında adı geçen "İpek Yolu" kavramı, öylesine kabul gören bir kavram olur ki, o günden sonra bu ticaret güzergahları akademik olarak "İpek Yolu" olarak anılır. Bazılarının zannettiği gibi herhangi bir patika ya da asfalt yol olmayan İpek Yolu, gerçekte bir yollar bütünüdür. Üstelik bir tane de değildir. En iyi bilinen ana rota, Çin ve Roma arasındaki rotadır. Bu kitapta, 1997 - 2001 yılları arasında, tek başına seyahat eden bir Türk kadını
İsmailîlik, ilahiyat fakültelerinde yüksek lisans ve doktora tezi mahiyetinde teolojik açıdan birkaç çalışmanın konusu oldu. Bunlar genellikle klasik mezhepler tarihi kaynakları üzerinden gerçekleştirilen teorik mahiyette ve problematik yaklaşımlara pek girmeyen çalışmalardır. Bu kitabın onlardan farkı, yazarının Türkiyede ilk defa İsmailîleri bizzat tanıyan birinin kaleminden çıkmış olmasıdır
13 ve 15. yüzyıllar Türkiye inanç tarihi için arz ettiği öneme rağmen Türkiye tarihçiliğinde yakın zamana kadar far
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.