Beyaz patiskalardan yapılmış, firketenlerle dört köşesi kavuşturulmuş bohçaların altındaydı
bizim istediklerimiz. O elini hangi tarafa uzatsa, kulağıyla sandıktan gelen sese pür dikkat kesilir,
tam da çıkarmayı istediği şeyi çıkarırdı. Hiç birimiz o sandıkta tam anlamıyla nelerin saklı
olduğunu bilemedik.
Diğer ayna parçalarına bakmak geçiyor içimden ancak içimdeki korkuyu da bastıramıyorum.
Üçüncü parçaya uzanan ellerimin bembeyaz olması hayrete düşürüyor beni. Aynaları unutuyor
ellerime bakıy
arın dedim
göğsündeki ottan
budan dedim
maviliği görsün toprağa döllenen tohum
vuruldum dedim
şafak ile sana
başkaldırdım yaşama ve yaşayana
ateştir yüreğin ama taş
gördüm dedim
kendimi simanda
sev dedim
sevmek bir dağa yakışır ancak
uludu bir köpek, bu kara haber demek
şahlandı bir at, bu öfke demek
kelebek dolandı durdu han etrafında,
muma çok yol var demek
pir geldi, pür geldi
orta yerde bir kadın başı halen eğik
erenler kulağına fısıldadılar pirin
can havliyle inip kalktı eller
kaşı çatıldı, rengi kaçtı pirin
-bu nasıl bir durum?
bir hal çare aransın
-nerde beynin kadın?
-omzuma döküldü uzun siyah saçlar
içinde dolanan benim ellerim
göğe doğru incecik uzandı kavaklar
yerdeyken başım eğilir
demlendim, içimde sapanlı çocuklar
çözüldü
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.