Aynı evin içinde yaşayan, aynı sofraya oturan, beraber büyüyüp beraber yaşlanan ama bir ömür birbirine ulaşamayan insanlar; hayal kırıklıklarını ve özlemleri bastıran suskunluklarla örülmüş görünmez duvarlar... Sessizliğin kıymığından söz ederken yalnızlığın altını kırmızı kalemle çiziyor Bilgehan Uçak: Biraz Ses Olsun, yanlış bir hayata mahkûm oluşunun ağır kederiyle kendini ve yakınlarını yalnız bırakarak baş etmeye çalışan Nurhan Bey’in üç kuşağa uzanan hikâyesini aile, aidiyet ve bağlılık gibi kavramlar
Akşamlar Artık Serin'i hüzünlenerek okudum; "çok severek" de diyebilirdim. Ama acı ilişkilerin, kopuşların, imkânsız aşkın romanı sevilerek okunmuyor. Hele, ıssız gerçekliğe izlenimlerden oluşan gölgeli bir dünya eşlik ediyorsa... Bilmiyorum, bir romanda da olsa, "hayat" değiştirilebilir miydi?Romancı kaskatı bırakmış.
-Selim İleri
Bu serseriyle alıp başımı gitmek istiyorum! Küçücük bir sahil kasabası belki, beyaz sıvalı bir ev. Belki romanlardaki gibi, kış günü yaz otelleri. Kalorifersiz. Birkaç parça eş
Baloda bir ses: "Paşam bu inkılabın kurbanları yalnız biz miyiz?"
Opera ve Balo medeniyetin, Batının temsili, ışık artık oradan yükselecek, dansa, ayakuçlarına dikkat!
Reşat Nuri Güntekin, bir dönemin romancısı ve kayıtçısı. Bugünden bakıp onu salt Çalıkuşu ile değerlendirmek, hatırlamak haksızlık olur. Cumhuriyet'in ilk yıllarını, Türkiye'yi evvelden tahayyül etmiş, idealize edilmiş kahramanlarla somut Anadolu gerçeğini hikâyelerine, defterlerine düşmüştür. İnkılaba tüm kalbiyle inanmış fakat iktidar mak
Toplam 4 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.