"Ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum. Parlak bir ışık gözlerimi kamaştırmakla kalmadı, beni içine aldı! Birden çok ama çok hızlı ve bir o kadar da yumuşak bir koridordan aşağı düşmeye başladım. Sanki bu koridor sadece ışıktan dokunmuştu; ama insan ışığı teninde böyle pamuk gibi hissedebilir miydi? Düştüm, düştüm ve şaşkınlıktan bağıramadım bile..." Cihangir, Cüneyt ve İklimya'nın kısa bir zaman önce Kapadokya'da yaşadıkları maceradan sonra başları yine belada. Kızılırmak kıyısında geziye çıkan bu üç kardeşin

"Her şey Cüneyt'in duvardaki o tuhaf geçidi yanlışlıkla ortaya çıkartmasıyla başladı. Çöken tüneller, bilinmeyen çağlardan kalma duvar resimleri, kuru kafalar, yerin metrelerce altındaki havalandırma sistemi, sürgü taşı ve labirent gibi koridorlar... Bütün bunları hayatım boyunca unutmayacağım." Cihangir, Cüneyt ve İklimya'nın yer altındaki maceralarını ve yeryüzüne çıkma çabalarını Kapadokya yöresinin doğal ve tarihi güzellikleri eşliğinde soluk soluğa okuyacaksın.

Birden "Bu, böyle olmak zorunda değil." dedim kendi kendime. Hayatının baharında bir öğretmenin, Elvan'ın intiharı, genç gazeteci Azade?nin dikkatini çeker. Eldeki kanıtlar olayın "sıradan"lığına işaret ederken ve polis dosyayı rafa kaldırmışken Azade, hiçbir intiharın sıradan olamayacağı gerçeğinden hareketle olayın peşine düşer. "Araştırdıkça kafam karışıyordu, işin içinden çıkamıyordum... Elvan beni şaşırtmıştı. Tüm tanıdıklarıyla konuştum, odasını, eşyalarını inceledim. Kimse onun intihara eğilimli ol