Ben Atargatis'in kızı, Şemazi ve Hayya'nın özenle yetiştirdiği Assur Kraliçesi Şamiram. Beni
yetiştiren anam Hayya, çocukluğumu efsanelerle süslerken dedem Şemazi, aklımı bin bir büyünün
sihirli dünyasına taşımış, Assur'un bir oyun mekânı olduğu konusunda aklımı ikna etmişti. Anam
Hayya'nın anlattığı efsaneler, aklımın bana oyunlar oynamasını ve çocukluğumu başka bir dünyada
yaşıyormuşum duygusunu beraberinde getirmişti.
Ben gülümü görmeden önce semada uçup yeryüzünü izlemekten başka keyfi olmayan bülb
Kadınlara önce munis bir kedi gibi
yaklaşmaya başladı. Duymak istedikleri
hiçbir sözü esirgemiyordu.
Çok alçakgönüllü davranıyordu.
-Oyyy, burada yeni bir şey daha buldum.
Alçak adam alçakgönüllü İlgi alanları da
alçak yerde olanlarda. Ah ah aahhh
Ay dur böyle gülmeyecektim, Ha ha haaa
Alçaksözcüğünün sonundaki kyı alalım,
başa koyalım. Ne çıkar? Adamın tek ilgi alanı: KALÇA
İşte bu nedenle
alçaklarda sürünüyordu, alttan alıyordu
O kalçaklara ulaşabilmek için aşağılarda
olmak lazım, değil mi a
Ne Zuhal ne de Semiha, Gülnaz'ı hiç tanımadılar.
Sorunlarını bilmediler... Acımadılar... Acıyamadılar ona. Tanısalardı, elinden tutmaya çalışırlar mıydı bilinmez. İnsanlar şehirlere benzermiş. Biz de benzetirsek eğer.... Hiç kuşku yok ki Semiha bütün asilliği, gözyaşlarını içine akıtışı, ben varım deyişiyle Paris'tir. Zuhal İstanbul'dur. İstanbul gibi kullanılıp bir kenara atılmış bir aşıktır. Ne olursa olsun, aynı İstanbul gibi küllerinden yeniden doğacaktır. Gülnaz ise Mardin'dir, Maraş'tır, Urfa'dır. Bac
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.