Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 54 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sanayi devriminin ardından milli zenginliğin üretilmesinde sermayenin rolü hızlı şekilde güç kazanmış olduğu için tüm ekonomilerde kredi kurumu da ona paralel bir hızla ve sistemli bir şekilde gelişmiştir. Bu aşamada girişimcilik ile yatırımcılık faaliyetleri de birbirinden ayrılarak üretim faktörleri üçten dörde (emek, toprak, sermaye, teşebbüs) çıkmış; girişimcinin getirisi kâr, yatırımcının getirisi ise faiz olarak isimlendirilmiştir. Bu durum faizi, işletmeciliğin kaçınılması mümkün olmayan bir parçası
Bu kitaptaki yazıların önemli bir kısmı insanoğluna, hayata ve dünyaya karşı burukluklarım,hayal kırıklıklarım ve kırgınlıklarımı dile getirme arzusunun yansımaları olarak da okunabilir. Bu bağlamda gözettiğim amaç ajitasyon yapmak değil, aklımın erdiği ve dilimin döndüğü nispette dikkat çekmeye çalıştığım insanlık ve hayat sorunlarıyla daha az karşılaşılabilecek bir dünyada yaşama hayalini gerçekleştirme yolunda bir bilinç oluşmasına küçücük bir katkı sunabilmektir. Söz konusu hayalin basbayağı bir ham hay
Siyaset eleştirisine yönelik yazılarımız Karar Gazetesi’nde yayınlandığında, çok kere “Hocam, sen ilim adamısın, girme bu konulara; sen kendi uzmanlık alanınla ilgili yaz” şeklinde tenkitlere maruz kaldı. Okuyucularımızın bu tenkitleri siyaset çamuruna bulaşmaktan bizi korumaya yönelik bir arzunun ifadesi olarak iyi niyete hamledilebilir; fakat şu da bir gerçek ki uzun yıllar önce salt siyasi değil,aynı zamanda ahlak, adalet, merhamet gibi değerlerle bezeli insani/vicdani hareket olarak gördüğümüz bir siyas
Kitap arkası yazıları önemlidir çünkü hem kitap hakkında bilgi verir hem de kitap mağazasında kitapları gezerken kızları kesen erkeklerin zaman kazanmasını sağlar. Bu kitap arkası yazısını uzun tutmak isterdik önünüzdeki kızı uzun uzun kesebilesiniz diye ama malum herkes tek olarak gelmiyor kitapçıya, kız arkadaşı ile gelen var, eşi ile gelen de var, sıkıntı çıksın istemem. Ayıraca da kitapçı aynı kitabın arka sayfalarına bakarak saatlerce oyalanmanızdan hoşlanmayacak ve size yan gözle "alıyorsan al almıyor
Tükendi
Bütün bilimlerin muhtaç olduğu gibi, tarih de felsefeye muhtaçtır. Çünkü Felsefenin esası akıldır, hür düşüncedir. Bu itibarla felsefe, haklı olarak bütün bilimlerin anasıdır, bilimsel gelişmenin ve ilerlemenin temelidi. Zira felsefe, aklı sınırlandıran her şeyi reddeder, bunun içindir ki Tanrı-tabiat, insan-kâinat ilişkisinde daima ilerleme sağlanmıştır. Aksi halde ilerlemenin olması mümkün değildir.Aynı şekilde tarihi yorumlama, tarihten ders çıkarma ve geleceğe yönelik ön görülerde bulunmak için felsefen
19. yüzyıl bir taraftan düşüşün/çöküşün kaçınılmaz süreçlerinin yaşandığı, bir taraftan da yeniden yükselişe geçmeye yönelik hâl çarelerinin arandığı ve bu yöndeki arayışların zirve noktasına ulaştığı bir dönemdir. İslam dünyasındaki çağdaşlık olgusunun genellikle 19. yüzyılın başıyla tarihlendirilmesi bu sebepledir. Bu kitaptaki yazılarda da aynı tarihlendirme esas alınacak ve söz konusu yüzyılın başlarından günümüze kadar geçen zaman içerisinde İslam dünyasındaki dinî düşünce akımlarının
Bilindiği gibi yakın geçmişte Kur'an kıssalarının dili ve tarihsel değeri gibi konularla ilgili birçok şey yazılıp çizildi. Ne var ki konuyla ilgili literatür bu satırların yazarını pek tatmin etmedi. Çünkü hemen tamamı geleneksel bakış açısının ürünü olan bu çalışmalardaki temel düşünceler, Allah'ın kıssa aktarımında çok titiz bir tarihçi gibi davrandığı ve arkaik zamanlara dair anlattığı her şeyin tarihî gerçeklikle aynı mahiyette olduğu gibi bir ön kabule dayandırılmıştı. Hâlbuki kıssalar her şeyden önce
Bu kitaptaki yazıların önemli bir kısmı din-siyaset ilişkisine dairdir. İslam tarihi boyunca Kur'an, Hadis gibi temel dini metinler, semboller ve değerlerin sayısız siyasi projeler ve kirli emeller uğruna binbir çeşit istismara maruz bırakıldığı inkar edilemez bir gerçektir. Sıffin vakasında Muaviye ordusunun mızrakların uçlarına taktıkları Mushaf sayfaları bu istismar geleneğinin ilk ve en çarpıcı örneklerinden biridir. Sıffin savaşının akabinde vuku bulan tahkimname hadisesinde Harici grupların doğrudan d
Bir dünya düşünün. İçinde bir çok ülke olan... Bizim maceramız Diller Ülkesi'nde bizi beklemekte. Başkentimiz Türkçe Şehri. Ancak bu şehirde yaşayanlar biraz farklı. Aslında onları hepimiz tanıyoruz. Ya da tanıdığımızı zannediyoruz. Noktalama İşaretleri Bakalım onların şehirdeki hayatı nasıl? Dost ya da akraba olduklarını hiç düşündünüz mü? Bu kitapta noktalama işaretleri'nin şehir hayatını okuyacaksınız. Okurken eğlenecek, eğlenirken öğreneceksiniz.
Tükendi
Sigara ve tütün öteden beri tartışılmış ve bugün de bu konuda net bir tavır ortaya konulamamıştır. Üstelik bu tartışmalar müslümanlar arasında sigaranın mekruh olduğu şeklinde yaygın bir kanı oluşturmuş; bu da bir yandan sigara içenlere cesaret verirken diğer yandan da müslümanlar arasında sigaraya karşı gereken tepkinin ortaya konulmamasına yol açmıştır. Ancak artık sigara ve zararları hakkında yapılan bilimsel çalışmalar sigaranın hükmünün net bir şekilde ortaya konmasını zorunlu kılmaktadır. Zira k
Tükendi
Mustafa Öztürk dördüncü çocuk kitabı Nurcan Teyze ve Martıları ile paylaşmak kavramı üzerinden keyifli bir hikaye oluşturarak çocuklarımıza sesleniyor. Paylaşmak, sadece arkadaşlarımız ile oyuncaklarımızı paylaşmak mıdır? Peki etrafımızda yaşamaya çalışan diğer canlılar ile bir şeylerimizi paylaşıyor muyuz? Üstelik onlar bizimle her şeyleriniz paylaşırken. Nurcan Teyze ve Martıları, bir kitabevinin aşçısı olan Nurcan Teyze'nin sıcacık dünyasına, iş yerinin balkonunda kurduğu keyifli arkadaşlılara tanık olma
Tükendi
Tarihselcilik, "Kur'an'ın söylediği her şey sadece nüzul dönemindeki muhataplar içindir, demek değil, tam tersine o gün müşriklere hitap eden ayetlerin muhatabı bugün pekâlâ müminler olabilir" demeyi de gerektiren bir okuma, anlama ve yorumlama biçimidir. Günümüz insanına hangi ayetin ne söylediği veya söylemediği meselesine kafa yormak ve bu konuda sonuç ortaya koymak hiç şüphesiz biz müminlerin işidir. İki yüz elli, hadi bilemediniz azami nispette üç-yüz elli ahkâm ayetinin lafzî mana sınırları dâhilinde,
Yirmi üç yıl gibi çok uzun metrajlı bir siret filminin sayısız sahnesine ait replikler mesabesindeki Kur'an ayetlerini filmin senaryosundan yalıtarak sadece replik düzeyinde anlayıp yorumlamaya çalışmak, çoğu zaman anlamsız bir anlam arayışı olarak neticelenir. Çünkü burada aranan esas anlam replikte değil, filmin bütünündedir. Daha önce söylendiği gibi filmin bütünü yirmi üç yıllık siret, filmin seyircide uyandırdığı his veya seyirciye verdiği mesaj ise "Sünnet"tir.
Bugüne değin yazdıklarımın hemen hepsinin genelde İlahiyat, özelde tefsir alanıyla ilgili olması daha ziyade bu alan dâhilinde yazmamı gerektirse de İlahiyat'ın dinler tarihinden felsefeye, sosyolojiden antropolojiye kadar çok geniş bir bilgi ve kültür alanını kapsaması hem yazı imkânımızı hem de yazacağımız konuları genişletmektedir. Tefsir dışındaki alanlarda kalem oynatmamız ancak şahsi kanaatlerimizi belirtmekten ibaret olabilir. Güncel ve aktüel bağlamda sürpriz gelişmeler olmadıkça, konu tercihlerimiz
FETÖ sosyoloji, psikoloji, sosyal psikoloji, psikiyatri, antropoloji, teoloji, dinler ve mezhepler tarihi gibi çok çeşitli alanların yanında din, devlet, cemaat, siyaset ilişkisi boyutuyla da değerlendirilmesi gereken bir meseledir. Bütün bunlara ulusal ve uluslararası derin devlet ve gizli servis ilişkileri ile kriminal boyut da dâhil edilmelidir. Ancak FETÖ'nün bütün bu boyutlarıyla ele alınıp etraflıca analiz edilmesi tek kişinin üstesinden gelebileceği bir iş değildir. Uzmanlık alanımız İlahiyat olduğun
Mustafa Öztürk'ün üçüncü çocuk kitabı olan Çocuklar İş Başında "Yamaçtaki Mağara" birbirinden bağımsız altı öyküden oluşmaktadır. Çocukların bitmek bilmeyen merak güdülerinden yola çıkılarak yazılan öyküler macera, dostluk, iyi niyet, efsane, yardımlaşma gibi kavramları işliyor. Yazar, bu kavramlar sayesinde çocukların aklına ve ruhuna dokunuyor.
Tükendi
En başından itiraf etmeliyiz ki bu çalışma Kur'an tarihindeki tüm boşlukları doldurmak ve birçok karanlık noktayı tek tek aydınlatmak gibi büyük bir iddia taşımamaktadır. Çünkü kaynaklardan tedarik edebildiğimiz bilgi malzemesi böyle bir tarih yazımına imkân tanımamaktadır. Aslında bu çalışma özellikle müslüman araştırmacılara ait eserlerde hemen hemen aynıyla tekrarlanan, çoğunlukla da özgünlük değeri taşımayan görüş ve değerlendirmelerle bezeli Kur'an tarihinin resmî İnkılap tarihinden pek farklı olmaması
Şehrin ortasında yüksek binanın terasındaki kümeste dört tavuk ve bir horoz yaşarmış. Oysa onlar yeşillik, ağaçlık bir yerde yaşayacaklarını sanıyorlarmış. Ama burada ne ağaç ne de yeşillik varmış. Horoz ve tavuklar sorunlarına nasıl çözüm buluyorlar?
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 54 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1