Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ne o dünyayı duydu ne dünya onu! Yıl 1924. Çatışmalarla sarsılan Karadağ’ın zirvelerinde kaybolmuş, ne yapacağını, nereye gideceğini bilmeyen bir kız çocuğu… Üstelik ne duyabiliyor ne konuşabiliyor. Katliamlardan kaçan bir Boşnak kadını onun elinden tutar ve küçük kız ölümden kaçanların yolculuğuna katılır. Dağları, tepeleri aşıp genç cumhuriyete, Türkiye’ye sığınırlar. İstanbul adalarından birinde onlara bir paşa kucak açar… Ve gizemli, güzel kızı Tiraje… Genç kadın sessiz kızın önündeki engelleri yıkar, o
Gölgeler de yaşlanmaz, gerçekler de! 1977 Mayıs'ı... İstanbul kâbuslar içinde bir cehennemden diğerine geçmektedir. 1 Mayıs katliamı sonrası şehir gençlerin ölümleriyle sarsılırken "Kralların Treni" Orient Ekspress tarihinde son defa Sirkeci Garı'na gelir. İki gün sonra bir Orient Ekspress yolcusu Gülhane Parkı'nda ölü bulunurken bir başka yolcu, yaşlı Alman kadın Gisela cinayet zanlısı olarak Sultanahmet Karakolu'nda gözaltına alınır. İttihat ve Terakki'nin güçlü önderi Talat Paşa'nın eski konağı olan kara
Kraliçeler, sultanlar, imparatoriçeler... Onun kefaretini hangisi ödeyecek? Yıl 2008. Topraklarında güneş batmayan imparatorluğun kraliçesi Türkiye'ye geliyor. İstanbul Emniyeti'nde bütün birimler alarma geçmiş. O telaş içinde, asırlar ötesinden bir koku yayılıyor Fatih'ten, sıradan günlerine boğulmuş kadim şehir İstanbul'a; belki katillerinin bile yüzünü görememiş kurbanların pes etmeyen küf kokusu. İmparatoriçelerin, sultanların ve kraliçelerin gurur ve kibir dolu gölgeleri şehrin üstüne çökmüş... Cina
Tükendi
Yıl 1917... Birinci Dünya Savaşı insanlık için büyük yıkımlar getirmeye devam etmektedir. Savaşın ağır sonuçlarıyla her geçen gün daha fazla yüzleşmek zorundan kalan Osmanlı Devleti, Gazze ve Filistin cephelerinde şiddetli çarpışmalar sonucu ağır kayıplar vermekte, savunma hatları gitgide gerilemektedir. Kudüs de kuşatılmıştır artık. Çokdinli ve çokuluslu bir kentin birbiriyle uyum içinde yaşayan halkları sadece savaşın günlük hayatı çekilmez kılan zorluklarıyla değil, çocukları bile birbirine düşman yapan
Tükendi
Bana bu dansı... Yıl 1923. İstanbul, müttefik kuvvetler ordularının işgali altında. Anadolu'yu düşmandan tamamen temizlemiş olan inançlı ve dev bir ordu Marmara'nın karşı kıyısında tüfek çatmış, Lozan müzakerelerinin sonucunu bekliyor. İstanbul ahalisi tedirgin, işgalciler gergin. Aşk imkânsız gibi görünüyor. İşte bu hikâye savaşın gölgesinde filizlenen imkânsız bir aşkın hikâyesidir. Hiçbir sınır tanımayan, tutkunun inanca dönüştüğü, sevginin fedakârlıkla perçinlendiği, naif, dokunaklı, hüzünlü ama bir o
1985 yılının puslu bir mayıs sabahı. New Jerseyin sahil beldelerinden birinde yaşayan gey bir çift olan Otto ile Tomun telefonları uzun uzun çalar. Karşıdaki kişi Otto ile çok önemli bir konuda görüşmek istediğini söyleyen bir Almandır. Kendisi de Alman asıllı olan Otto bu gizemli yabancıya randevu verir ama buluşma yerine gittiğinde katıksız bir kafatasçıyla karşılaşır. Ottonun babası İkinci Dünya Savaşında denizaltısıyla sulara gömülüp can vermiş olan bir subaydır. Yabancı, kahraman çocuğu yetimleri tekra
Tükendi
Şarkılarını söylemekten asla vazgeçmediler... Balkan bozgununun acısının henüz silinemediği hüzünlü yıllar. Jöntürk Devrimiyle sona eren istibdat döneminin ardından Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi kulüpler kuruluşlarını ilan etmiş, öncesinde sadece Çamlıca ve Göksuda bir araya gelebilen kızlı erkekli gençlerin birbirlerine aşk mektuplarını ilettikleri yerlere spor sahaları da eklenmiştir. Ancak, 1914 yazının ortalarında dev Alman zırhlıları Goeben ve Breslaunun İngilizlerden kaçıp Boğaza demir atm
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1