Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Bir rüya görüyorum. Anlatmanın mümkünatı yok. Bir rüya… İçinde gâh ateşler yanıyor, işitiyorum; gâh sular fışkırıyor, ferahlıyorum. Bir rüya… Tarifi pek güç. Sadık rüzgârların taklidi kehanetleri de doğurabilir. İnsan inanmayı diler, yalana bile. Ahhh, nasıl da yaşlandım! Rüyaları da ömürden saydın mı ey yüce Tanrı? Yaşım umudumdan hızlı ilerliyor. Çöl, şarkısını fısıldıyor unutulmak üzerine. Bu çöller her dili bilir. Miras kalmış ağaçlıkların dibine ne vakit sokulsam hep ölümün bekleme köşesi olan mezarla
Ooooo... Vakit kaybetme katıl bize, bak göle açılan neşeli maceraya sıra geldi. Ekrem dedenin heyecanlı masalını dinlemeye bayılacaksın. Bu masaldaki Dört Kollu Şehzade, dış görünüşünden hiç memnun değil. Bilirsin bazen olur böyle şeyler… Bu durumu değiştirmeye kararlı. Sence başarabilir mi? Masaldan hemen sonra Çilli Çirpi ve arkadaşları kültür evinin açılışına gidecekler ama onları, orada da büyük ve güzel bir sürpriz bekliyor. Altı kahraman ilan edilecekler anlaşılan, ne dersin? Masallar, oyunlar, tatlı
Hhhiiiiihhhhh… Olanlardan haberin var mı? Çilli Çirpi ve arkadaşları, başlarına bu sefer öyle bir dert açtılar ki... “Ne oldu?” dediğini duyar gibiyim. Kaybolan definecileri arayan ekibi gizlice takip ederlerken koca ormanın derinliklerinde kendileri de kayboldular. Dahası altı tünelli bir odacığın içine düştüler. Hem karanlık hem soğuk hem açlık yakalarına yapışmış hâldeyken hangi tünelin güvenli olduğunu keşfedip kurtulabildiler mi? Bütün bu hikâyeyi tek nefeste okuyacaksın. Acele et, çünkü onları ve seni
Hişşşşşttt!.. Sana anlatacaklarım var. Çilli Çirpi, karnesinde kırık bir notu olduğundan biraz üzgün. Hayır, hayır; endişelenme! Bu her zaman kötü bir şey değil. Çünkü öğretmeni ona bir keşif ödevi verdi. Hem köyü hem de hayvanları yakından tanımak kulağa nasıl geliyor? Sen hiç apartman hayatında kısılıp kaldığını düşünerek sıkıldın mı? Şöyle güzel mi güzel bir köy macerasına katılmak için daha iyi bir fırsatın olamaz. Ekrem dedenin hazine odasına girmek, folluktan yumurta toplayıp bir korkuluğa yüz dikmek
Heyyyy!.. Biliyor musun, Çilli Çirpi artık köye tamamen alıştı. Ekrem dede ve Dudu nine ile zaman geçirmekten öyle mutlu ki görmelisin. Neler neler yapıyorlar bir bilsen! Üstelik Şengül, Elmas, Ceyhun, Cumaali ve Zeynep adında beş tane de şahane arkadaşı oldu. Ekrem dede onları domalan toplamaya giden ekibe dâhil etti. Bütün ekibin kaybolup açlıktan bitkin düşerek bir mağaraya sığındıklarını ve oradan nasıl kurtulduklarını okumaya hazır mısın? Bu arada sen kaybolunca yolunu ne şekilde bulacağını biliyor mu
Sen hiç delirdin mi/// Hele de sonbaharın kıvrımlı yok oluşunda/// Delilikle Öpüşmek hangi akılla mümkün/// Bu benim delirme yolculuğum/// Adım Deniz Ömür/// Kısaca DÖ/// Eşiklerde dolaşan bir reddedilişim/// Beni ayna say/// Kırk kat içini sana izletecek/ yaralarını tek tek teşhir edecek ortasından çatlamış bir aynayım/// Kaç yüzün varsa hepsiyle tanışacaksın/// Sev/ neyi/ neleri/ kimi/ kimleri/// Bul ve affet/ serbest kalsınlar ki kalbin zindan değil/// Sus ve tahammül göster/ odalar hep başka odalara a
"Ben sırtına sayısız hane kurulmuş, nice cinsten sakine durak olmuş bir dağım. Savaşlar gördüm, kanlarla sulandı yüzüm, canlar devrildi bağrıma ve damarlarıma canlar gömdüm. Çiçek de açtım, dikene de döndüm; gıda da oldum afet de... Binlerce yıldır ferah bir dinlenişteyim. Civarımda ne varsa hepsinden yüceyim. Bir dağım ben, ne renk ne şekildir kaygım. Rahatım. Rengim varmış benim de, ben de ayrılığı yaşayacakmışım demek ki vakti gelince. Şunlar da insanlar... Duyardım seslerini eskiden beri. Ben onları sa
Ben Bukor'un annesi semender ana, Semenderiz biz. Semenderler ateş içinde Yaşarlar. Ateşi çok severiz, çünkü derimiz kalın olduğu için ateş bize zarar vermez. Ama yavrum Bukor ile sıkıntıya düştü başımız. Bukor yumurtasını kırmaya asla yanaşmıyor. Bukor'un yaşaması için acil bir çözüm bulmalıyım. Ateşten evimden dışarı çıkmalıyım. Dışarıda beni çok maceralı bir yolculuk bekliyor eminim. Peki Bukor yumurtasını kırıp da dışarı çıkmayı kabul edecek mi? Tıkır tıkır sesler duyuyorum yoksa Bukor kırdı mı yumur
Benim adım Atiko, Yeşil bir su kurbağasıyım. Başımda büyük bir dert var. Yavrularımı kaybettim. Bana benzemeyen karabaşiı birçok yavru geldi yavrularımın yerine. Şimdi, gölde yavrularımı aramak zorundayım. göl geceleri korkutucu oluyor. Yine de yola çıkmalıyım. Yolda başıma neler gelecek hiç bilmiyorum. Peki ama yavrularım nerede? Sen gördün mü? Bu masalı okursan, belki de yavrularımı benden önce bulabilirsin!
Benim adım Kerimer, ben bir deveyim, ailem ve arkadaşlarımla birlikte çölde yaşıyorum. Hörgücüm yok benim, çok gücüm yok benim. Uzun zamandır aklımı kurcalayan bir sorun var. Benim vahaya gitmeme asla izin verilmiyor. Bu gece evimi terk etmeye ve vahaya yalnız gitmeye karar verdim. Uzun yolculuğumda beni neler bekliyor bilemiyorum. Vahaya kadar hörgüçsüz halimle yürüyebilecek miyim? Hadi bakalım atla sırtıma gidiyoruz ve keyipli bir masala başlıyoruz.
Benim adım Lases, Kanatlanmı açar, yükseklerde uçanm. Bir bayh.uşum ben, güçlü ve kimseyle dost olmayan bir baykuş. Hayatım böyle sürüp giderken Örse adlı bir örümcekle tanıştım. Örse yaralıydı. Şahin ona ve ailesine zarar vermişti. Peki Örse için ne yapabilirim? Bu örümcek için şahinle mücadele etmeli miyim? Ben bunları düşünürken sen başla okumaya. Okudukça uçacaksın sevinçten göklere. Öğreneceksin ne yapmışım örümceğe ve şahine...
Hangi mühür varlıktan daha girift ve daha muhteşemdir? Ve hangi kuyu insandan daha karanlık ve daha derin olabilir ki? Hüzün nedir, insan neye hüzünlenir ve hüzün insanı hangi yöne götürür; geçmişe mi, geleceğe mi? Mühür Kuyusu, başarılı üslubu ve müstesna konusuyla insanı geçmişten alıp geleceğe götüren ama hep şimdi ve daima burada gerçekleşen bir oluş, bir yürüyüş, bir serencam. O, hem Son Elçi'nin derin ve güzide örnekliğinin, benzersiz söz ve davranışlarının tanıklığı, hem O'ndan önceki elçilerin kutlu
Gülhatmi, Türkçenin ferah bağlarında huzurla soluklanmak, billûr gibi nehirlerinde bilgelikle yıkanmak, nazenin rayihalı çiçekleri arasında keyifle dolaşmak, emsalsiz letafetteki konaklarında konaklamak, envaiçeşit helal nevalesini tatmak için eşsiz bir fırsat. Bu roman hem dilek ağacına asılmış düğün mendili hem mana derinliklerinde kendini yitirmişlere uzatılmış bir derviş eli hem de ölüm çukurlarına bırakılmış nice hayal varsa hepsine hayat olabilecek pir nefesidir. Gülhatmi'ni okuduktan sonra bütün kır
Tükendi
Ruh
Kadehi yudumlamış, kabrinde cennet kandilleri yanan, kan damlayacak yanak kadar taze bir bedeni sürükleyenler kadim mezarların kavislerinden geçtikçe daha çok nefes nefese kalıyorlardı. Kuşlar çayır türkülerini söylemeyi bırakmış, rüzgar soluğunu tutmuş, cümle can bu üçünün civarında durmuştu. Hayat ve memat hiç bu denli yakın dahası bu denli hararetli olamamış, hararetlerini hareketleriyle karamamıştı. Mezarından çıkarılan vücut hala sıcak, onu çıkaranlarsa tanımsız halde cesur... En öz öğüt olan ölüm etr
Dünyadan bıkmadıysan anlayamazsın bu hikayeyi. Bedenin yük değilse sana ve ruhunun ışığı yol rehberi olamamışsa kırgın gönlüne, başını alıp da hiç bilinmeyen bir âleme gitmeyi arzu etmemişsen, burada bırak beni dinlemeyi. Ama sahte dostluklar, sahte aşklar, sahte mutluluklara çadır eylemişsen gövdeni, gel benimle. Bu bir fırsat... Hazırlan kervan yola çıkıyor birazdan. Yol çetin, karmaşık bir o kadar da müşkül; fakat tahammül edebilenler için yolun sonu ödül, avuç avuç gül. Önce aday, sonra adak olursan ada
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1