Uzak ülkenin birinde, tüylü, kocaman bir mamut, upuzun bir uykudan uyandı ve kendini kocaman bir şehrin ortasında buldu! Buz devrinden gelen bu misafir, uçakları tuhaf kuşlar sanıyor, otomobillerin parlak böcekler olduğunu düşünüyor, mağara insanlarının tuhaf bakışlarına ise hiçbir anlam veremiyordu. Peki ama diğer mamutlar neredeydi? Yeni bir yere alışmak ve yeni arkadaşlar edinmek üzerine eğlenceli bir hikâye minik okurlarımızı bekliyor.

Benim köpeğim farklıdır. Diğer köpeklere benzemez. Onlar gibi davranmaz. Tuvaletten su içmez, terlikleri ısırmaz, kedileri kovalamaz. Benim köpeğim müziği, dans etmeyi, ay ışığını sever. Dedim ya, benim köpeğim farklı, kendini köpek gibi hissetmez. Benim köpeğim kendini balerin zanneder!

Annenin ve babanın, seni çok sevdiklerini bilmene rağmen, bazen söylediğin şeyleri dinlemediklerini hissettiğin oldu mu? Begüm de annesi ve babasının bazen onu dinlemediğini düşünürdü. Hatta bir gün akvaryumdaki balığın kendisiyle konuştuğunu söylediğinde veya uzaylıları gördüğünü anlattığında sadece kafalarını sallayıp Evet tatlım, çok güzel ya da Bunu daha sonra konuşalım mı? diyerek onu dinlememişlerdi. Bir gün Begümün anlatacak çok önemli bir şeyi oldu ve yine her zamanki gibi kimse onu dinlemedi. Ne m

Bildiğiniz akıllı uslu prenseslerden sıkıldınız mı? Klasik prenses, prensini bulur masallarından bıktınız mı? Azıcık yaramaz bir prenses mi arıyorsunuz? Öyleyse bu kitap tam size göre: Şık elbiseleri, peri masallarındaki gibi düğünleri ve büyük baloları unutun. Prenses Sue, maceradan maceraya koşmaktan, yaramazlıktan ve sıradışı arkadaşlıklar kurmaktan anlar yalnızca! Prenses Sue, 100 yıldır oyalanıyordu kulesinde. Çok sıkılmıştı, çok. Bu yüzden hayallerinden vazgeçmeye hiç niyeti yok.Sara Ogilvie'ninmetni

Tüm zamanların en yeşil ve en cesur kurbağası Kahraman Şövalye Sör Yeşil Benek! Sör Yeşil Benek maceradan maceraya koşacak, ünü dört bir yana yayılacaktı ama... Bir tek minik sorunu vardı: Bir bezelye tanesi kadardı! Bu kadakr küçük bir kahramanı kim ciddiye alırdı ki?! İşte bu yüzden, bir an önce büyümeliydi. Peki ama nasıl büyüyecekti bu minik kurbağa?

Franki de arkadaşları gibi ışık saçan şu yeni oyuncaklara bayılıyordu. Doğum gününde bir tane de ona armağan edildi: Zıplayan tavşan! Ancak tavşanda bir tuhaflık vardı. Bir süre sonra her şey daha da garipleşti. Önce Franki uykusunda yürüdü. Ardından köydeki bütün çocuklar çılgınlar gibi davranmaya başladılar. Hemen araştırmaya girişen Fantastik Franki ile arkadaşları bütün bunların arkasında dünyayı ele geçirmeye çalışan şeytani bir deha olduğunu keşfettiler. Dünyayı kurtarmak için hemen harekete geçmeleri