Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Şiir, aklın ürünü değildir. Şiir, duygunun gönül aynamızdaki karşılığıdır. Şiir için "esrarlı bir ahenk ve mana sentezi" diyenlerin sözüne ilaveten, "Şiir nesnenin görünür yanından bakarak, görünmez yanını sezme sanatıdır" diyebiliriz. Başkaları perdeyi anlatırken, şair, perdenin arkasını dillendirir. Şairler zaman ve mekana bağlı kalmazlar. Rakamlarla fazla işleri olmaz. Onlar ruh dünyasından derledikleri kelimeleri gönül gergefinde işleyerek, bulunanın değil, aranılanın peşinden akıp giderler. Şiir faz
Tükendi
Bir milleti meydana getiren unsurların en önemlileri din, dil, kültür, vatan ve bayrak birliğidir. Ortak kültür, bir milletin tarih içinde meydana getirdiği değerlerden oluşarak nesilden nesile aktarılır. Bu kültürün oluşturulmasında ve aktarılmasında rol oynayan faktörlerden biri de halk şairleridir. Şairler; içinde yaşadıkları halkın hassasiyetleri ile sevinç, hasret, elem, keder, hüzün, nefret, sıkıntı ve acılarını yakından görüp şiirleştirerek sonraki nesillere aktarır. Şair kendinden sonra gelen zaman
Tükendi
Şiir edebiyatın bir dalı, Edebiyat Güzel Sanatların bir koludur. Nasıl ki heykel tıraşın eserini taştan yapmış olma gerçeği, her taştan heykel yapılır manasına gelmiyorsa, her sözde şiir değildir. Şiir yapaylıktan uzak, doğallığın ta kendisidir. Söz; şiirde kâmil manasına ulaşır. Nesne görünürlüğünden sıyrılıp, metafizik boyutuna yelken açar. Manası derinleşen kelam kıymet kazanır. Midye inciye, karbon elmasa dönüşür. Bu kıymeti hak etmeyen sözün şiire girmeye de hakkı yoktur. Netice itibariyle heykel taş
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1