Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Duyarsızlaşmış her toplumda efendiler ve köleler hala var. Efendiler efendi olduklarının farkındayken, köleler köle olduklarının farkında değil. Bukowski, özellikle şiirlerinde bunun farkında olduğunu ortaya koymuş bir yazardır bana göre. Gören insanın trajedisi ortadaki çukurdan çıkmak isterken bizzat çukurdakiler tarafından çukura çekilmesiyle başlar. Bukowski'nin bir öyküsünde "yok ki başka yolu" diyen insanın bakışında hem çukurun varlığına bir meşruiyet kazandıran çaresizlik, hem de çukurdan çıkmak is
Tükendi
Bana göre sol, akıl ve vicdanın birleşimidir. Bu kadar. Hem Yalçın Küçük hem Bukowski'nin bu noktada birleştiğine inanıyorum. Benim Yalçın Küçük'ten kısmen ayrıldığım nokta solculuğun illaki Marksizm olmadığı yönündedir. Ancak bu ayrımda bir nokta önemli: Kendisini "sol" olarak tarif eden her kişi Marksizm'e ulaşmış olmalıdır. Yeni bir düzen istemeyen kişiye "solcu" diyemeyiz. Ancak kendini "sol" olarak tanımlamayan kişiler -ki Bukowski bu kategoridedir- Marksizmden kendilerini uzak tutabilir. Bu çalışmamda
Tükendi
Balkanların kaybı Osmanlı İmparatorluğu'nun en gelişmiş yörelerinin de kaybıdır. Bu sadece bir toprak kaybı ya da Osmanlı İmparatorluğu'nun küçülmesi değildir. Bir anlamda Balkanların kaybı Osmanlı İmparatorluğu'nu ekonomik ve sosyal bakımdan çok daha başka bir İmparatorluk yapmıştır. Belki daha homojen, daha Türk, daha Müslüman bir coğrafyaya adım atılmıştır ama imparatorluğun genelinin gelişmişlik düzeyi belki de yüz yıllık bir gerileme yaşamıştır. Başka bir deyişle Osmanlı İmparatorluğu birdenbire daha i
Tükendi
Kitaplara bakmadan geçen günlerimde hep bir huzursuzluk hissederim. Hatta yeni kitaplar bulamayacağımı bilsem bile kitapçılarda aynı kitapların önünden defalarca geçtiğim olmuştur. Bu bazılarına garip gelebilir. Bu bir bağımlılıktır. Eskilerin iptila dediklerinden hani evet müptelayım. Bunu açıkça itiraf ediyorum. Kitapları sevmeyen biri bunu anlayamaz. Ben bir kitap bağımlısıyım. Ben bir kitap hastasıyım. Ben bir bibliyofilim. Bir kitap tutkunuyum. Okumadan, kitap satın almadan, kitapları düşünmeden, yeni
Tükendi
"Ne yazık ki üç asırdan beri çeşitli bozgun, acınacak durum ve cehalet aynası olan tarih levhalarımıza bakmayarak, durmadan altı yüz senelik şan ve şereften söz edip yüksekten uçarak kendimizi aldatmaktan bir an geri kalmadık. İlimden, sanayiden, ticaretten mahrum, yoksulluk ve sıkıntı içinde bulunan ve millet sözünün isnat edeceği esas şartlardan uzak, muhtelif unsurların topluluğundan meydana gelmiş, siyasi hayatını sürdürmesi diğer devletlerin birbiriyle rekabetine bağlı, arazisi büyük fakat kuvveti küçü
Tükendi
Ali Ulvi Özdemir, Kutülamare'deki İngiliz bozgununu ta, 2008 yılında ilk baskısı yapılan kitabında anlatmıştı. Genişletilmiş ikinci baskısında; 1. Balkan Savaşı'nda Türk Orduları cephede bozguna uğrarken Türk subayları hangi utanç verici konuyu sabahlara kadar tartışıyorlardı? 2. Birinci Dünya Savaşı'nda Türk Orduları gerçekte kaç cephede savaştılar? Libya'da 1914-1919 arası neler oldu? Libya'yı tekrar topraklarımıza kattığımızı nasıl ilan ettik? 3. 1916'da Irak Cephesi'nde Kutülamare'deki İngiliz bozgunu
Türkiye 1963 Ankara Antlaşması ile "Ortak Üye" olarak bu yola girmiş, sırasıyla 1987 başvurusuyla "Tam Üyeliği Talep Eden Ülke", 1996 Gümrük Birliği ile "AB ile Cümrük Birliği içinde ancak Tam Üye olmayan ülke", 1997 Lüksemburg Zirvesi ile "Adaylığa Ehil Ülke", 1999 Helsinki Zirvesi ile "Aday Ülke ancak üyelik müzakereleri açılması kararlaştırılmamış ülke", 2001 Laeken Zirvesi ile "Üyelik mütarekelerinin başlama perspektifi yakınlaşmış ülke, 2002 Kopenhag Zirvesi ile "Kopenhag siyasi kriterlerini yerine get
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1