Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Salih Özbaran: Etkilenecek olan Kasabalıların, köylülerinin, Egelilerin ve doğaseverlerin umutlarına karşılık, TBMM'de gece yarısı uykulu gözlerle havaya kaldırılan parmak sahiplerinin işaret ettiği kararlardan sonra nasıl bir doğa ile karşılaşacaklarını bilemem. Ama şu kitapçığın uyarılarla dolu sayfalarının yaşadığımız günlerden tarihe düşülen bir not olarak kalacağını sanıyorum. Dilerim, önümüzdeki kuşaklar -çoğu gazete ve dergilerde yayımlanan- satırların gereksiz vehme, kuruntuya, korkuya kapılarak ya
Tükendi
Kimdi Osmanlı? Günümüzden baktığımızda Osmanlıları nasıl tasvir ediyoruz? Osmanlı sultanı kendini nasıl tanımlıyordu? Mora yarımadasındaki veya Basra eyaletindeki değişik kökenden gelmiş ama Müslümanlaşmış, Türkçe’yi öğrenmiş ve Türkçe yazmış yönetici sınıf ya da Türkçe bilmeyen ve farklı etnik kökenden gelen Müslüman ya da Hıristiyan köylü için ortak bir tanım getirilebilir mi? Fatih Sultan Mehmed “Sultanü’l-Berreyn” ve “Hakanü’l-Bahreyn,” yani iki kıtanın ve iki denizin hâkimi unvanlarının yanına “Kayser-
Tükendi
Prof. Dr. Salih Özbaran bu kitabı, "tarih"in işlevi olabileceğine inananlara, geleceğin oluşumunda onu yineleyip katı kalıplar içine oturtmaya kalkışmadan ufkunu genişletmek isteyenlere adıyor. Kitap, tam da Özbaran'ın amaçladığı gibi tarihe yeni yaklaşımları, tarihin yeni boyut ve yöntemlerini sunuyor; tarih öğretiminin karşılaştığı sorunlara eğilip ön yargılardan uzak, kendisiyle barışık bir geçmiş imgesini yaratabilmenin yollarını açıyor.
Tükendi
Son yıllarda tarih bilgisi dalının olağanüstü bir ilgi gördüğünü söylemek sır değil. Ancak bu ilgi, tarihçiliğin kendi bünyesinde / yolunda geliştidiği konu ve yöntemlerde işlenmiş alan olmaktan çıktı. Politik söylemlerde fazlasıyla yer aldı; medya dünyasında cesaretle(!) yön verildi; yaygın / vulgarize tarihçiliği de aşan yayın ve söylemlerle kolayca kullanılabilir ve istismar edilir bir duruma getirildi; müşterisi çoğaldı. Okul kitaplarında iktidarın dayanak aradığı biçimlere sokuldu; medyada savaş narala
Tükendi
Bu kitap, yönetim merkezlerinden binlerce kilometre uzaklıktaki Hint Okyanusu'nda kapışan zaman zaman anlaşma yolları da arayan iki İmparatorluğun yayılmasını, o yöndeki stratejisini ve çevresindeki yapılanmasını konu eden çalışmaların bir bileşiminden oluşmaktadır; Salih Özbaran'ın 1960'lı yıllardan beri sürdürdüğü incelemelerin esinlendirdiği yansımalardır. Tarihleri daha çok din merkezli düşmanlık üstüne kurgulanmış olan Osmanlı ve Portekiz İmparatorluk'larının yöre halklarına karşı benzer tarafları ve
Tükendi
Bu eser, Prof. Dr. Salih Özbaranın ülkemizde son sözü medyanın söylediği tarih anlayışına ilişkin gözlemlerini içeriyor. Yazar, akademik ortamda üretilen bilgilerin bazı yorumcularca belli kalıplar içinde topluma yansıtılarak piyasanın ve iktidarın beklentilerine uygun olarak yeniden üretimini eleştiriyor. Günümüzün medya hâkimiyeti altında bulunan tarihçiliği böylece yüzyıllar içinde geliştirilmiş kurallara ve kavramlara da kaçınılmaz olarak ters düşüyor. Çoğu 2008-2010 yıllarında yayınlanmış, medyanın ta
Tükendi
Salih Özbaran focuses on a subject which has not been studied fully and accurately so far, i.e., the Ottoman expansion towards the Indian Ocean including the imperial conquests, organizations, exploitation of southern Arab lands and coastal African ports. He also examines the confrontations with native rulers, their communal organizations and the Portuguese seaborne forces in the 16th century. Özbaran comes to the following should not be regarded as a "linear process of development"; they did not practice t
Tükendi
8 Temmuz 1497´de Vasco da Gama kaptanlığında Lizbon´dan yola çıkan küçük bir filo, bir yıl sonra, 20 Mayıs 1498´de Kalikut´a, Hindistan´a ulaştı. 1517 yılında ise Yavuz Sultan Selim´in orduları Kahire merkezli Memlûk devletine son verdi, Kızıldeniz´i ve İslam´ın kutsal topraklarını egemenlikleri altına alarak Hint Okyanusu kıyılarına dayandı. Portekizliler Hint Okyanusu çevresinde kurdukları hâkimiyetle, Doğu Akdeniz üzerinden geçen ticaret yollarını engellemiş, Asya´nın değerli mallarını okyanus yoluyla, G
Tükendi
Bilimsel anlamda, tarihi kendi otonomisi içinde düşünüp ona şekil vermek isteyenler -tarihçiliğin kendilerine sunduğu çağdaş yaklaşım, kuram ve genellemelerin göstergeleriyle, ayrıcalıklarıyla ve yetkileriyle- daha ziyade uzun vadeli oluşumları düşünerek onu bilimsel dile dökerler, kimi zaman da edebi yanına ağırlık vererek daha okunabilir hale getirirler. Ancak, tarihi başka niyetler için kullanmak isteyenler, bilerek ya da safça istismar edenler,akademisyenlerin geçtiği yollardan geçmezler. Bilerek ya da
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1