Hiçbir ağaç, zeytin ağacı kadar kutsal kabul edilmemiş; hiçbir ağacın üstüne bu kadar çok efsane üretilmemiştir. Tarih boyunca pek çok kültürde; sağlığın, umudun ve her şeyin ötesinde barışın simgesi olmuştur zeytin ağacı. Antik çağların tanrı ve tanrıçalarından azizlere, hekimlere dek herkes tarafından saygı görmüş ve korunmuştur. O nedenledir ki, Ege ve Akdeniz'in mitolojik tanrıları zeytin kokar... Bir zeytin dalı ile Nuh'un gemisine dönen güvercin, tufanın bittiğini vurgularken aynı zamanda yeryüz

Hiçbir ağaç, zeytin ağacı kadar kutsal kabul edilmemiş; hiçbir ağacın üstüne bu kadar çok efsane üretilmemiştir. Tarih boyunca pek çok kültürde; sağlığın, umudun ve her şeyin ötesinde barışın simgesi olmuştur zeytin ağacı. Antik çağların tanrı ve tanrıçalarından azizlere, hekimlere dek herkes tarafından saygı görmüş ve korunmuştur. O nedenledir ki, Ege ve Akdeniz'in mitolojik tanrıları zeytin kokar... Bir zeytin dalı ile Nuh'un gemisine dönen güvercin, tufanın bittiğini vurgularken aynı zamanda yeryüz

Sinopeli Diogenes; felsefeye, aşka, erdeme, vazgeçişe dair... Tanrılar tanrısı Zeus, âşık olduğu su perisi Sinope'yi "dünyanın en güzel yeri" diyerek Paflagonya'ya getirip bırakır. O günden sonra güzel Sinope'nin adıyla anılacak kent, zamanla bir başka düşünürün de memleketi olacaktır. Zengin bir adamın oğlu olarak doğsa da dünya nimetlerini elinin tersiyle iten, Büyük İskender'e bile "Gölge etme başka ihsan istemem" sözüyle kafa tutan, gündüz vakti elinde fenerle "adam arayan" o Sinopeli, Diogenes'ti... Di

Ben, Sokak Kedisi Çerez! Her gün yollarda rastladığın kedilerden biri de benim. Kim bilir, belki daha önce karşılaşmışızdır! Hayatım maceralarla dolu. Neler yaşadım neler! Şimdi, birbirinden ilginç anılarımı seninle paylaşmak istiyorum. Bütün kedisever arkadaşlarımı bekliyorum!

"Ciddi bir ameliyat ve tedavi yapılmazsa bu yavruölür," dedi Veysel arkadaşlarına. İçlerinden biri; "Annesi buralarda olduğuna göre, oiyileştiremez mi?" diye sordu. "Derler ya, anneler yalayarakyaraları iyileştirir diye!" "Olmaz," diye yanıtladı Veysel.

Sivas Kongresindeki çıkışıyla, bugün bile yurtsever Türk hekimliğinin gururu olan Tıbbiyeli Hikmet'in gerçek yaşamının kurguyla harmanlanmış hikâyesi... Henüz bir öğrenciyken Kurtuluş Savaşında aldığı rol ve mandaya karşı tavizsiz duruşuyla tarihe iz bırakmış Tıbbiyeli Hikmet, geçmişe yolculuk yapmak isteyenler için önemli bir rehber.

Eski kültür bakanımız Suat Çağlayan'ın anılarında küçücük dokunuşların insanıın yaşamını nasıl da değiştirebildiğinin en güzel örneklerini görüyor,yakın tarihimize bir yolculuğa çıkıyor. Yaşadım diyebilmenin yolu cebinizde ne denli anı'lar biriktirdiğinize bağlı. Çocukça telaşı , insanca sıcaklığı bilgece duyarlığı Bu topraklarda o güzel insanlarla geçmişe kısacık bir yolculuk... Paylaştıkça çoğalan , çağlayan bir anlattı yaşadıkça -Mehmet Öz

Fatma, Alsancak'taki zengin evlerine temizliğe gitmektedir. Bütün çabası, çocuklarını okutarak yoksulluktan kurtulmalarını sağlamaktır. Daha iyi bir yaşam hayalleri kuran Fatma'nın dünyası, en küçük çocuğu Zeynep'in lösemiye yakalanmasıyla bir anda yıkılıverir. Zeynep'i uzun ve zorlu bir tedavi süreci beklemektedir. Yaşadıklarını günlüğüne yazan Zeynep'in iyileşmesi için çevredeki tüm insanlar destek vermeye başlar. Zeynep ve ailesi zor günleri atlatabilecek mi? Zeynep için, nasıl bir iyilik, dayanışma ve

Büyük Kanatlı Küçük Mavi Kelebek, yaşadığı adanın ötesindeki yerlere gitmek, oradaki hayatları tanımak ve dünyayı öğrenmek istiyordu. Kısacık yaşamının anlamını arıyordu cesaretle. Arkadaşı saka kuşu ile birlikte, kendilerini sınırlayan adayı bırakıp çok uzaklara uçmaya karar verdiler. Saka kuşunun kanatları uzak mesafeleri aşabilirdi, ama küçük mavi kelebek nasıl aşacaktı bu uzun yolu? Nasıl kavuşacaktı düşlediği yerlere? Birlikte büyük serüvene atılan mavi kelebek ve saka kuşunun öyküsünü merakla okuyac

Balarısı Ramba'nın gözleri doldu. "İşte Yusufçuk kardeşim," dedi. "İşte ben böyle bir dünya istiyorum. Düşmanlığın olmadığı yaban arıları ile balarılarının yardımlaştığı işçi arıların kraliçe ve erkek arılar tarafından sömürülmediği bir dünya..." Yusufçuk "Bir de önyargıların değil aklın egemen olduğu barış ve dostluğun yüce değerler sayıldığı bir dünya," diye ekledi. Yusufçuk hem çok yorulmuş hemde duygusallaşmıştı. "Biri çıksada bunların olacağını bana söylese inanmazdım. Meğer barış ne kolaymış! Az ö

Alsancak'taki zengin evlerin temizliğine giden Fatma çocuklarını okutarak yoksulluktan kurtulmaları için çabalar. Daha iyi bir yaşam hayalleri kuran Fatma'nın dünyası, en küçük çocuğu Zeynep'in lösemiye yaklanması nedeniyle bir anda yıkılıverir. Zeynep'i uzun ve zorlu bir tedavi süreci beklemektedir. Yaşadıklarını günlüğüne yazan Zeynep'in iyileşmesi için çevredeki tüm insanlar destek olmaya başlar. Zeynep ve ailesi zor günleri atlatabilecek midir? Zeynep için, nasıl bir iyilik, dayanışma ve yardım zincir