"Deleuze'ü dinlemiş olup da onun dile düşkünlüğünü anımsamayan biri var mıdır? Ve görünüşte önemsiz olan bu düşkünlüğün altında, tüm bir "içerilmiş ayrışma", "tekseslilik" ve "göçebe dağılım" felsefesinin temelinde yatan bir jestin yorulmak bilmeden ve neredeyse algılanamaz biçimde anımsatıldığını duymamak mümkün mü? Diğer yanda, yazılar da her yerde aynı ısrarlı uyarıya tanıklık etmekteler: kavramları eğretilemeler sanmayın, öyle görünseler bile öyle değildirler; anlayın ki bizzat eğretileme sözcüğü, felse
Ve sadece bağlar ve ayırır. Yani, oluş, varlığın yerini almıştır, Gilles Deleuze"ün düşüncesinde. Öz ve töz yerine oluş, birey yerine de çizgiler yer almaktadır. Ebedi dönüş ise bir seçmecilik olarak durmaktadır. Bir beden kendi içine ait bir güce sahip olarak diğer bedenlerden ayrılır. Her bedenin gücü kendisine aittir. Bir beden diğerlerinden güç dereceleriyle ayrılır. Bir beden başka bir bedenle de aynı nedenlerden dolayı içiçe geçebilir. Güçler arası ilişkiler bedenleri ayırır ve bağlar. İçiçe sokar ve
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.