Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ünlü Çek yazarı Milan Kundera, bu kez aşkı irdeliyor. Orta yaşlı bir kadın ve kendisinden küçük bir erkek, bu aşkın iki kahramanı. Akıllı, çağdaş, çalışkan, tutkulu ve güçlü bir kadın Chantal ile onun duygusal, serseri ruhlu, sorumsuz, ama sevimli sevgilisi Jean-Marc. Tutkuyla birbirine bağlı bu iki insanın aşkları eskimeye, yıpranmaya başlamıştır. İkisi de aralarındaki bağı sorgulamaya başlarlar. Güven duygusu, yeirini kuşkuya bırakmıştır. Birbirlerini gözlemeye, küçük oyunlarla aşklarını sınamaya girişirl
Yavaşlık 'ın kıssasından çıkan hisse şu: "Yavaşlığın düzeyi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın düzeyi nutmanın yoğunluğuna doğru orantılıdır. "Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir iliki vardır. Bir şey anımsamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan insan elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır. "Kundera, gerçek 'libertinliğin gücünü görüntünün zorba güçsüzlüğünün karşısına, Epikuros'un hazlarını otomobilin karşısına
Milan Kundera´nın, kendi kurduğu roman evreninin kökenlerine indiği yapıttır Roman Sanatı. Yazarın, yaşadıklarını yaşarken anlattığı, metnin gelişimine okur kadar dahil olduğu bir evrendir onunki. Kundera´nın gözünde roman, ´yazarın bir itirafı değil, bir tuzağa dönüşen dünyada insan hayatının keşfedilişidir.´ Roman, Kundera´nın başkaldırısı, herhangi bir politika, din ya da sınıfla özdeşleşmeyi reddedişidir. Cervantes´in mirasından yola çıkarak roman algısını ortaya çıkan Kundera, Broch, Musil, Kafka okuma
Gülüşün ve Unutuşun Kitabı, ünlü Çek yazarı Milan Kundera´nın Fransa´ya göçtükten sonra orada yazdığı ilk roman. Bir kahvede servis yapan güzel göçmen kızı Tamina, hiçbir şeyin, hiç kimsenin yerini tutamayacağı ölmüş kocasının anısının giderek bulanıklaşmasına karşı umutsuz bir savaş veriyor. Onun öyküsü, bu kitabın iki temel gerçeğini yansıtıyor: Çekoslovakya´da yaşanan trajik deney (yani ünlü Prag Baharı, ardından Sovyet işgali) ve Batı´daki yaşam. Kundera, kuşkulu bir bakışla dolaşıyor bu gerçekler üzeri
Milan Kundera´nın roman anlayışının tam anlamıyla ifadesini bulduğu bir doruk: Ölümsüzlük. Ona göre roman, varlığı araştırmak için bir araçtır; yazar, ortaya birtakım gerçekler koymaktan çok, çözülmek üzere sorular sorar. Ölümsüzlük´ün yazar-anlatıcı-kahramanı olan Kundera, bu yapıtındaki yedi bölümde, ölümsüzlük, yüz, aşk, rastlantı gibi farklı romanesk temalardan oluşan bir yol çiziyor. Roman birbirinden son derece ayrı gözüken, ancak birbirine sıkı sıkıya bağlı olayları ve kahramanları bir araya getiriyo
Bu deneme, bir roman gibi yazıldı. Bağımsız dokuz bölüm boyunca değişik kahramanlar kitapta rol alıyorlar; yolları kesişiyor: İlginç dostları Ansermet ve Brod´la birlikte Stravinski ile Kafka; mirasçılarıyla birlikte Rabelais. Büyük romancılar. Çünkü kitabın başkahramanı, roman sanatıdır: Romanı yaratan mizah anlayışı; romanın müzikle olan gizemli akrabalığı; roman ve müziğin üç dönemde gelişen tarihi; üçüncü dönemin (modern romanın) estetiği; varoluşsal felsefesi. Kitap bu roman felsefesinin ışığı altında
Ludvik, bir süredir uzak kaldığı kız kardeşi Marketadan bir mektup alır. Marketa, hayatından memnun olduğunu ve Batıda devrimin pek yakında gerçekleşeceğini yazmaktadır. Kendisini özlemediği için Marketaya kızan Ludvik, bir kartpostalın arkasına, İyimserlik, insanlığın afyonudur! Sağlıklı ruh, hıyarlıktan başka bir şey değil. Yaşasın Troçki! yazar ve kıza gönderir. Ludvikin şaka olsun diye yazdığı bu üç cümle, hem Komünist Partiden, hem de üniversiteden atılmasına, toplumdan dışlanmasına yol açacaktır... M
Cumartesi ve pazar günleri, varolmanın tatlı hafifliğinin geleceğin derinliklerinden yükselip yanına vardığı duygusu içindeydi. Pazartesi, benzerini bundan önce hiç tanımadığı bir ağırlıkla çarpıldı. Rus tanklarının tonlarca çeliği bunun yanında hiç kalırdı. Çünkü sevecenlikten daha ağır bir şey yoktur dünyada. Milan Kundera'nın en bilinen romanı Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği, yayımlanır yayımlanmaz çağdaş klasikler arasına girmiş, geçen yüzyılın en güçlü anlatılarından biri. Kundera, tepkiye karşı tep
Milan Kundera, bütün yapıtları arasından en çok Gülünesi Aşklar´ı büyük keyifle, zevkle yazmış olduğunu söyler. Yedi öyküden oluşan bu kitapta, yazarın daha sonraki romanlarında geliştireceği aşk, yalan, yanılsama gibi temaların özünü, özgün ve yenilikçi anlatım tekniklerini bulmak mümkün. Hayatı, yanılsamalar üzerine kurulu bir parodi olarak sunduğu Gülünesi Aşklar´daki öyküler, 1958 ile 1968 arasında yazılmış. Milan Kundera, o eşsiz kara mizahı ve ironisiyle kahramanlarının kimlik sorunlarını, oyun gibi b
Yazdığı romanlar çok geniş bir okur kitlesince okunan ve yüzyılımızın en önemli yazarları arasında gösterilen Milan Kundera, Perde adlı yedi bölümden oluşan bu denemesinde, Saptırılmış Vasiyetler ve Roman Sanatı’ndan sonra bir kez daha romanı kendi evreni içinde ele alıyor. Bu kez romanı tarihsel evrimi içinde, Cervantes’den Marquez’e, Rabelais’den Flaubert’e, Musil’den Stendhal’e türünün yapı taşlarını oluşturan yazarlar ve yapıtları arasında dolaşarak incelerken bir yandan da, kendisinden önce Goethe’nin
Romanlarıyla 20. yüzyıl Avrupa'sının düşünsel ve siyasi belleğine büyük katkılarda bulunan Milan Kundera, Yaşam Başka Yerde'yi, Çekoslovakya'nın Rusya tarafından işgal edildiği sıralarda yazmış ve 1969 yılında yayımlamıştı. Savaşlar, darbeler ve siyasi gelişmeler romanlarının arka planında hep olsa da, Kundera karakterlerini çoğunlukla sanat çevrelerinden seçmiş, böylece güncel olaylarla entelektüeller arasındaki ilişkileri tartışmaya açmıştır. Kundera'nın, ?Benim için Avrupa devrimi ya da buna benzer bir
Kayıtsızlık Şenliği, Milan Kundera'nın 2003'de yayımlanan Bilmemek'ten sonra kimsenin beklemediği bir anda çıkagelen yeni romanı. Beş arkadaşın, kayıp annesiyle konuşan Alain'in, işsiz oyuncu Caliban'ın, mutluluğun peşindeki Ramon'un, bir kukla oyunu yazma hayali kuran Charles'ın ve narsisist D'Ardelo'nun hikâyesi. Gerçekle hayali, karakterlerin evreniyle yazarınkini, şimdiki zamanla tarihsel geçmişi üst üste bindirerek başka bir gerçeklik kurmayı hep başarmış bir yazarın, mizah anlayışını kaybetmiş bi
Milan Kunderanın, bir okur olarak savaşa esir düşmüş Prag sokaklarında sevgi ve özlemle andığı, bir edebiyat adamı olarak Don Quijoteyle, Tom Jonesla, Ulyssesle bir tuttuğu edebiyat tarihinin unutulmaz ikilisi Jacques ile Efendisi, gün olur Kunderanın tiyatro sahnesine konuk olur. Diderotnun XVIII. yüzyılın son çeyreğinde kaleme aldığı ve Batı edebiyatı tarihinin mihenk taşlarından biri olan Kaderci Jacques ile Efendisinin önemini, Kundera şu sözlerle dile getirir: İddia ediyorum, Kaderci Jacquesın yokluğun
Bu deneme, bir roman gibi yazıldı. Bağımsız dokuz bölüm boyunca değişik kahramanlar kitapta rol alıyorlar; yolları kesişiyor: İlginç dostları Ansermet ve Brod´la birlikte Stravinski ile Kafka; mirasçılarıyla birlikte Rabelais. Büyük romancılar. Çünkü kitabın başkahramanı, roman sanatıdır: Romanı yaratan mizah anlayışı; romanın müzikle olan gizemli akrabalığı; roman ve müziğin üç dönemde gelişen tarihi; üçüncü dönemin (modern romanın) estetiği; varoluşsal felsefesi. Kitap bu roman felsefesinin ışığı altında
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1