Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Her şeyi yazıyordu Taylan. Yazarak uzaklaşmaya çalışıyordu dünya ağrısından. Peki, yazınca acı azalıyor mu? Azalmıyor, acı anıtlaşıyor. Acının anıtlaşması bir gülümsemeyi de, bir dayanma gücünü de getiriyordu beraberinde. Kendisini taşıyıcı olarak görüyordu. Sırası geldiğinde o ağrıyı bir başkasına devredecekti. Çünkü yeryüzünde bu görevi üstlenen veya bu görev için seçilmiş taşıyıcılar vardır. Birilerinin taşıması gerekiyordu bu ağrıyı. Onun görev süresi dolmuştu neredeyse. Omuzlarından bir melek düşmüştü
"Işığın ölmesini izleyen bir toplum... Bu senin ülkenin onarılamayacak bir gerçeği. Merak ediyorum, senin ruhu parçalanmış ülkende hâlâ âşık olan insanlar var mı? Düşüncelerini bedeller ödemek pahasına, cesurca söyleyenlerin olduğunu biliyorum. Ama olağanüstü aşklar yaşayanları görmedim. Ekmek derdine düşen, gelecek için kaygı duyan ve bedensel varlıklarının sorunsuzca devamı için çabalamaktan aşka vakit bulamayan devasa bir asgari ücretliler toplumu; ışığın ölmesini izleyen, reflekslerini yitirmiş, isyanı
Jan
Sonra dönüp seni içimden sevdim Tutkular çölüne yağmur yağdı Amerika Ortadoğu'dan çekildi aniden Sırf seni içimden sevdim diye Birine inanmayı seçti iki küskün halk Klişeler koltuğu gövdesinden parçalandı Türk şiiri ikinci yeniden ve rakıdan ve yüzüne felsefeci resimleri takıp Görünürdeki ilk memeliye Masabaşı aşklar satan taklitçilerden kurtuldu Ama kürsülerden hala ten yağıyordu
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1