Ausgang bir tavuskuşu romanı değil, ama tavuskuşu gibi kuyruğunu açmış hayatların romanı; renkli, ahenkli, göz kamaştırıcı ve elbette hüzünlü. İç içe geçmiş hayatların satır aralarından burnumuzun direğini sızlatacak zamanın kendi hikâyesi. Diller, coğrafyalar, inançlar ya da gelenekler...
Hepsi insanın acıyla kesişen anlarından devşirilmiş tatlarıyla okurun bohçasından ‘lavanta çiçeği kokan kederleri' çıkarmasına vesile oluyor. Zamanların ve mekânların kendi ruhu vardır. O ruhlar insanların gözlerine in
Uyurgezer Bir Gölge, Serkan Türk'ün beşinci öykü kitabı. Yazar bu kitabında okurunu ve kendisini derin bir hesaplaşmanın eşiğine getirip geniş zamanlı öyküler yazıyor. Bunu yaparken, meraklı okuru da Uzak Yaz'dan Uyurgezer Bir Gölge'ye uzanan görünmez bir ağın içine sürüklüyor. Öykünün genç ustasından hüzünlü bir karnaval.
"İnsan kırk yaşında dünyanın sonuna yaklaşmış gibi hissetmiyorsa da büyük yenilgiyi her an yaşayabileceği duygusunu bir yumru gibi göğsünün bir kıyıcığında saklı tutar. Bunca zaman neler
Nasıl hızla yaşlanıyorsun bedenim eğilip kalktığımda geçiyor bir mevsim başımda azad edilmiş kuşlar, uzayıp giden sema insanın benzediği ağaçtır, kuruyan dallar geçmiş gün sürün gövdem sürün, aşk bir geçiştir alemlerden alemlere saçlara düşense ödünç bir beyaz leke
Önümüzdeki bahçenin ilerisindeki zeytin ağaçlarına baktığımda aralarından hızla koşarak uzaklaştığımı düşünürüm. Nereye giderim nefes nefese koşarak? Dağların hemen üzerinde pembemsi bulut kümeleri bulunur. Birkaç ağaç ovanın orta yerinde kalmış gibi duru. Kemal Tahir romanlarına, Necati Cumalı kitaplarına dönerim. Bir otelin akşamüzeri açılmış ışığını... Perdeyi çeker çirkin bir kadın. Aralık kalan camdan oturma salonunda siyah beyaz televizyonda haber seyreden otel müşterilerine servis yapan çirkin garson
Yalnız köpeklerin hırıltısı oldum. Akşamların yalnızı. Mezarların ağacı. Minnetle andım güzel bakanları. Her şeyi küçük bir odada büyüttüm. Pencere önündeki bir saksı çiçeği gibi yönümü güneşe dönerek açtım bütün kapılarımı zamana. O da duydu beni. İçimdeki çekirdeğin sesini.
Bak Önümüzde Yeni Bir Mevsim
Bak Önümüzde Yeni Bir Mevsim, Serkan Türkün dördüncü öykü kitabı. Bu kitabında da, diğerleri gibi yeni olanı arıyor ve yine diğerleri gibi öykülerinin tamamı yalın ve özgün bir Türkçeyle kaleme alınmış. Ruha işleyen, okunmaları tamamlansa da zihinde devam eden öyküler. Hitler Ve yoldaki Üç Kişi, Hadi Öldür Şunu Aslanım, Wanseenin Mavi Suları, Ailenizden Biri Beklenmedik Bir Anda ile Bak Önümüzde Yeni Bir Mevsim, Türk öykücülüğünün usul usul yükselen sesi.
Anılarımızda sararsın diye eski yapıyoruz birbirimizi
göğsündeki koku, omzundaki yorgunluk,
saçlarının arasına karışmış mutsuzluk
bana kalıyor her bittiğinde gün
kalbim yokluğunda da senin kuşlarını saklıyor
Toplam 7 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.