Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Zamanın geçtiği ama hayatın durduğu yakın bir gelecek. Tarihsel alışkanlıklarda asılı kalmış, kendi huzurunu inşa etmiş bir ada ve her günü birbirine benzeyen ada halkı. Ta ki iki yabancı adaya ayak basana dek... Ve o günden itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Alışkanlıklar suskunluğa, suskunluklar haksızlığa, haksızlıklar cezaya dönüşür ve bu cennet ada âdeta cehennem oluverir. Yılmaz Şener, Elia'da yakın geleceğe çeviriyor yüzünü. Olması ihtimal değil, sadece zaman meselesi olan bir gerçeğe dok
Tükendi
"Hepimiz kendi dışımızdaki koşulların tutsağıyız." Fernando Pessoa kendini farklı kişiliklere bölerek, benliğinde sustuklarını dile getirir. Hangi cümlesini kaldırırsanız altında ona dair bir yalnızlık biçimiyle karşılaşırsınız. Pessoa'nın kelimelerle ördüğü kendine özel o yalnızlık biçimi, tanyeri ağarırken ortaya çıkan serinlik gibi hafif bir ürperti taşır. Proust gibi Pessoa da hayatın en dar şeritlerinde yürür; içine düşme pahasına derin boşlukların kıyısında dolanır. Hayatının bir anında, bir zihin ç
Yılmaz Şener, Kör Adım romanıyla matematiği hasıraltı etmemiş yazarlardan olduğunu gösteriyor. Merak uyandıran kurgusu, nefes alıp veren karakterleri ve okuma iştahını açan diliyle başucu kitabı hâline gelecek bir eser vadediyor okuruna. Başkahraman dönüştükçe dil de dönüşüyor. İlk okunduğunda önemsiz gibi görünen ayrıntılar roman ilerledikçe bir yapbozun parçaları gibi boşlukları dolduruyor. Faili meçhul bir cinayetle hayatı değişen bir çocuğun büyüyüp olgunlaşma sürecini ve doğduğu topraklara geri döndüğü
"Babam öyle biriydi. Sanki doğmamış, Kasım ayında yağmıştı. Topuklarında kurak topraklar gibi çatlaklar vardı. Her mevsim değişen bir insandı, o yüzden kışı hiç sevmezdim. Babamın ölmesini beklerdim hep. Çünkü onu biraz olsun sevmek için özlemem gerekli diye düşünürdüm." Yaşadıklarını kendine kanıtlamak için yazan, geçmişinde açılan kuyuya düşmekten kurtulamayan bir adamın evden sokağa taşıp sokaktan eve sığınması anlatılıyor Yazarı Bilinmeyen Roman'da. Zihindeki sökükleri tekrar ve tekrar yamalayanların,
Tükendi
"Çoğu zaman söylenenler anlatılmak istenen şeylerin sadece gölgesidir. Dil yorulunca devreye suskunluklar girer. İşte bu yüzden, sustuklarımız söylediklerimizin gövdesidir." Sıradan bir hayatın içinde sessiz adımlarla ilerleyen Yalçın'ın karşısına, her yedi yılda bir, kendine Avcı diyen gizemli bir adam çıkar. Her seferinde hayatının çok zor bir döneminde Yalçın'ın karşısına çıkan Avcı'nın son gelişindeki sebep, diğerlerinden çok farklıdır. Ve böylece Yalçın ile Avcı; geçmiş ve geleceğin, düş ile gerçeğin
Nasıl düşünmek gerektiğini öğrenmek aslında neyi nasıl düşünmemiz gerektiğini kontrol etmeyi öğrenmektir. Ancak klişeleşmiş olsa da şunu unutmayalım; düşünce iyi bir hizmetçi, kötü bir efendidir. Yetişkinlerin çoğunun kendilerini başlarından vurarak intihar etmesi tesadüf değildir. Böylelikle kötü efendileri vurmuş oluyorlar. Bu intiharların çoğunda gerçek olan şu ki, aslında tetiği çekmeden çok önce zaten intihar etmiş oluyorlar.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1