Dimitri Dimov önündeki dosyadan bir dilekçe çıkartıp elime uzattı. Dilekçeyi
elime alıp okumaya başladım. Dilekçede şunlar yazılıydı: "Hiçbir baskı altında
kalmadan Müzeyyen olan adımı bundan böyle Minka, Mustafa olan oğlumun
adını Mihail olarak değiştiriyorum."
Aman Allah'ım! Öyle incindim, öyle üzüldüm ki hiçbir şey söyleyemedim.
Dimitri Dimov'un insanı delip geçen keskin bakışları bir hançer gibi saplandı
yüreğime. Konuşmak güçtü. Çok çaba istiyordu. Hani doğruluğuna inandığım
fikirleri hangi şartlar al
Kral, bir iki dakika sonra tekrar sormuş.
- Söyle bakalım çocuk, niçin geldin?
Ali:
- Bir kitap okudum. Buralara yakın bir yerde, Beyaz Atlar Ülkesi varmış. Dünya miras listesinde yer almış. O beyaz atları görmek istiyorum. Bana yardımcı olur musun, diye sormuş.
Kral:
- Ne demek oluyor bu şimdi? Ülkemden benim haberim yok da senin haberin var öyle mi, demiş. Hemen vezirlerini çağırmış.
- Ülkemde dünya miras listesinde yer alan bir yer varmış. Orada beyaz atlar yaşıyormuş. Söyleyin bakalım: Benim beyaz at
Çınar ağacı:
- Az gitsem, uz gitsem, dere tepe düz gitsem, önce gölün kıyısında yürüsem, demiş.
Tam bu sırada bir ses duymuş. Ses:
- Sen nereye gidersen git. Az git, uz git. Ben de peşinden giderim, üstünde gölge ederim, demiş.
Çınar, sese aldırmamış. Sözlerine devam etmiş.
- Bir kayığa binsem, kayıkla gölün mavi suları üzerinde gezinsem, demiş.
Yine aynı ses:
- Kayığa binsen, gölde gezinsen, üzerinden kuğular uçar, bulutlar geçer, demiş.
Çınar, hayal kurmaya bağlamış. Aklından neler geçmiş neler. Bu
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.