Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“HER ŞEY POPTUR, POP HER ŞEYDİR.” Andy Warhol Makineleşen dünyaya ve tüketim alışkanlığına bir sitemdir pop art! Güzel sanatların gelenekselliğine bir tepki olarak doğmuştur. Sıradan olanla ortaya konmuş sıra dışı bir sanat... Fastfood ürünleri, konserveler, otomobiller, elektronik ev aletleri, Hollywood yıldızları, dönemin siyasi yüzleri ve daha neler neler... Bunlar neden sanatın bir parçası olmasınlar ki? Kim belirler ki sanatın malzemelerini? Bu işin bir kaidesi mi vardır yani? Varsa da artık değişmişti
“İnsan sevmeli;Bazen bir insanıYahut da bir ağacıYa da kanadı kırık bir kuşu.Zaten sevmezse insanİnsan mı olur?”– Cahit ZarifoğluO sadece bir şair değil...O aynı zamanda bir yazar, bir yayıncı, pilot, güreşçi, seyyah, öğretmen ve muhabir.Erken biten çocukluğuna rağmen içindeki çocuğu hiç yitirmemiş bir adam.Yedi güzel adamdan biri...Babasının ölümüyle birlikte çocuk kalbinde sızlayan acılardan kurtulmak için girdiği arayışta şiire tutunmuş, hayatı boyunca aşkı arayıp durmuş bir yolcudur o.Aşkı sadece sevgil
Her birinin hayatı kırgınlıklarla, yaralarla ve karmaşayla dolu üç çarpıcı karakter... Kader, Can ve Hayat... Farklı hayal kırıklıklarıyla çok zaman düşe kalka devam ettikleri yaşam yolculuğu, ortak bir paydada buluşturacaktır onları. Umut, hepsi için yeşerebilirdi bir gün... Ama nasıl? Seda Eroğlu'nun kaleme aldığı içsel dinamikleri hayli güçlü bu roman, çocukluğa özlemin, umudun, aşkın ve gerçek uyanışın bir destanı... "Tam her şey unutulmaya, tozlu raflara kaldırılmaya yüz tutmuşken, ansızın esen bir rüz
Tükendi
Yazdıkça sevdim. Sonra dönüp tekrar okudum, adına AŞK dedim. Kırılgan bir baharın yazını aradığı gecelerde başladım seni yazmaya. Önce birkaç dörtlük satırlar, ardından doldu sayfalar. Her sayfada bir ilmek aşk, her sayfada senden sonra unutulmaya yüz tutmuş çocukluğum, hatıralarım ve sen; birbiri ardına sıralandı mazi. Seni dokudu kalemim. Özlerken yazdım, yazarken özledim bir nevi. Özledikçe yandım ve yine yazdım. Sonra saman kâğıdı bir zarfın içinde biriktirdim yangınlarımı. Ne zaman özlesem, bir
Tükendi
Önce olmaz dediklerin olur. Sonra gitmez dediklerin gider. En son da ölmeye korktukların ölür. Sanki her acın bir öncekine nispet eder. Her biri omuzlarındaki yerini aldığında Ne zaman pes edeceğini merak eden bir düşmandan farksızdırlar. Bu; hayatın, gücünü sınama şeklidir.
"Ayağa kalkıp demir kapıyla vedalaşması birkaç saati buldu. Gecenin karanlığı gökyüzüne en karmaşık halini vermiş, hava iyice soğumuştu. Bizi o evde bıraktığı güne lanet ediyordu. Sağa sola yalpalayarak ilerliyordu. Sokak lambasının altından geçerken yüzüne düşen her bir kar tanesi ayrı ayrı renklerde yanıp sönüyordu. Tekrar hıçkırıklara boğuldu. Köşeyi döndüğünde artık sokak da en az arka oda kadar sessizdi. Geride kırgın bir kadının küçük, narin ayaklarının izleri kalmıştı." Canan'ın ardında bıraktığı kı
Tükendi
"Kırılgan bir baharın yazını aradığı gecelerde başladım seni yazmaya. Önce birkaç dörtlük satırlar, ardından doldu sayfalar. Her sayfada bir ilmek aşk, her sayfada senden sonra unutulmaya yüz tutmuş çocukluğum, hatıralarım ve sen; birbiri ardına sıralandı mazi. Seni dokudu kalemim. Özlerken yazdım, yazarken özledim bir nevi. Özledikçe yandım ve yine yazdım. Sonra saman kâğıdı bir zarfın içinde biriktirdim yangınlarımı. Ne zaman özlesem, bir sayfa daha sen ekledim, yazdıkça sevdim. Sonra dönüp tekrar okudum,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1