Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Dostluk nedir? Nasıl Yaşanır? Hangi güç ilişkilerini kurar ve işletir ya da hangi güç ilişkileriyle kurulur ve işletilir?" sorularıyla haşır neşir oluyor elinizdeki kitap. Bir yandan dostluk kavramının tarihselliğini ve uğradığı dönüşümlerin izini sürerken, bir yandan da toplumsallığın inşasındaki konumunu araştırıyor. Dahası bunu yaparken dostluk kavramına atfedilen çeşitli felsefi anlamların soybilimini çıkarıyor. En nihayetinde de dostluk kavramının tarihselliği ile felsefi anlamlarının kesiştiği alana
"Edebiyat olarak adlandırılan şu esrarengiz şey" üzerine düşünmelerin izini sürüyor elinizdeki kitap. Edebiyatın hem kendi içindeki değişim ve dönüşümleri hem de yaşamla ilişkisinin sürekli oluş halindeki devingenliğini anlamlandırmaya girişiyor. Bu minvalde edebiyatın tek bir nitelikle ya da işlevle, örneğin eğlendirici olma ya da haz vermeyle veya salt kurgusal, gerçekdışı anlatılar olmayla sınırlandırılamayacağını ileri sürüyor. Aksine, edebiyatı bir karşılaşmalar alanı, dolayısıyla sınırların ve işlevle
"Bir olay tam olarak bir farklılığı kurar ve ikamet ettiğimiz dünyada birdenbire belirerek dünyanın egemen güçleri açısından olanaksız gibi görünen şeylerin yolunu döşer; mevcut duruma karşın bir yenilik olanağını açığa çıkarır... Olay ve fark, siyasi mücadelelerde yeniliğin yaratıcı gücüdür." Aralarındaki tüm farklılıklara rağmen, Michel Foucault, Antonio Negri & Michael Hardt, Alain Badiou, Jacques Rancière, Jacques Derrida ve Jean-Luc Nancy'nin düşünceleri, değerini özgürleşmeden alan bir siyaset üzerin
Tükendi
Deleuze ve Guattari, arzunun felsefenin uzun tarihi boyunca, ama en çok da psikanalizle birlikte bir "eksiklik" olarak kavranışında, ona yönelen bir "hıncı, zorbalığı ve bürokrasi"yi gördüler. Yaşama düşman olan bu nihilizm kuvvetlerine karşı, onlar arzuya öznesi ve nesnesi olmayan bir üretim fikrini dahil ettiler ve arzuyu bizzat yaşamın kendini olumlama kuvveti olarak yeniden değerlendirdiler. Arzu ister bastırılmak isterse özgürleştirilmek üzere sonradan toplumsal bir boyut kazanmaz, aynı sebeple etik ve
Tükendi
Edebiyat değişim için bir oluş gücü sunabilir mi? Dünyayı temsil etmeye çalışmak yerine, bizzat yaşamı genişleten sınırlarla başka dünyalar yaratabilir mi? O halde edebi bir ürün, bir temsilin sergilendiği bir sahne değil, bilakis bir üretim süreci olarak ele alınabilir mi? Yaşamdaki farklılaşma güçlerinin olumlanması olan yaratıcılığa, bu mükemmel anlamı yeniden verilebilir mi? Bu sorular, hiç şüphesiz edebiyatın sorunsallaştırılma biçimindeki bir yenilikten kaynaklanır. Postyapısalcı edebiyat kuramı, artı
Adeta alacakaranlıkta bir cep feneri görevi yapmaktadır.O nedenle hasta takibi ile uğraşan herkesin EKG öğrenmesi oldukça yararlı olacaktır.Her nedense EKG sadece kardiyoloji ve iç hastalıkları uzmanlarının uğraş alanları imiş gibi yanlış bir kanı vardır.Oysa EKG tıp öğrencisinden,pratisyene her branştaki hekimlere kadar tüm sağlıkçıları ilgilendiren bir konudur. Bu kitabın tüm yoğun bakımlarda, acil servislerde, kliniklerde, ameliyathanelerde tüm hekimlerin işlerinin kolaylaştıracağı kanaatindeyiz.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1