Ahmet Kaya'nin 1957 sonbaharinda dogdugu sartlar düsünüldügünde, ömrünün çogunu sonbaharlarla geçirecegini tahmin etmekpek de güç degildi aslinda.
Ne kumas fabrikasinda isçi olarak çalisan babasinin dünyayi degistirmek gibi bir iddiasi vardi ne de dogdugu sehir Malatya'nin ve ailenin kirk metrekarelik evinin dünyanin güzelliklerini rahatça görebilecekleri bir penceresi.
Belki doganin hertürlü nimetiyle onurlandirdigi topraklardi dogdugu topraklar; ama dünyanin o yöresinde görülebilecek pek bir güzellik yo
Onlarla konuşmuyordum; çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum.
Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda; herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: 'Biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep...' Bana dedi ki: 'Rica ederim.' Öyle bir ağrıma gitti ki: 'Ben de
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.