İnsan, düzgün ve mutlu giden bir hayatı sürdürürken, bunun, ihtimal dışı olaylarla bozulabileceği düşüncesini aklına bile getirmez nedense? Bunun böyle olmadığı bilindiği halde... Sanki hayat biteviye gitmek zorunluluğunu taşıyor kandırmacasıyla yaşanır hep, son derece yakışıklı, kariyer sahibi ve mesleğinde çok başarılı olan doktor Can'da düzgün giden hayatını mutlu bir şekilde sürdürürken, bunun en trajik bir biçim de bozulacağı düşüncesini aklının ucundan bile geçirmezken; güzel karısıyla çıktıkları

Birbirine adanmış iki hayat... Birlikte yaşadığı Büyükbabasından başka kimsesi olmayan Genç bir kızın Özlemleri, mutlulukları duygusallığı ve ikilemleri... Arzuları ve sevgisi arasına sıkışan bir yaşam... "Sevdiğimiz birini kaybettiğimiz zaman, önce içimize sanki bir alev yumağı düşerek kalbimizi tutuşturur. Hiç sönmeyeceğini sanırız. Zaman geçtikçe o kor alev canlılığını kaybederek, küllenmeye başlar. Yalnız ondan arta kalan bir köz parçası ,kalbimizin bir köşesinde hiç sönmeden devamlı durur" "Yüce Tanrım