Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ev
... hayata tutunmak için inanmaya mecbur kaldığımız bütün yalanlar günü gelince açığa çıkıyor. Ve sonra biz ölmüyoruz. Daha kötü bir şey oluyor. Öğrendiklerimizle yaşamaya devam ediyoruz. Nermin Yıldırım bizleri uzun bir yürüyüşe çıkararak, kendini evinde hissedemeyenlerin, evinden zorla koparılanların, kaçmak zorunda kalanların, hiçbir yere sığınamayanların dünyasına ortak ediyor. Sürprizlerle dolu bu yolu adımlarken, bir yandan bir kere koptuktan sonra artık anakaraya bağlanamayan adacıkların uğultulu se
"Hayat dediğin neydi ki zaten; bitecek diye korktuğun kısıtlı vakti, bozuk para gibi harcama telaşı." Aşk acısıyla baş edemeyen Feribe, Mazi İmha Merkezi'ne başvurur. Bu tuhaf merkezde alacağı dersler yoluyla acı veren tatlı hatıralarını unutmayı hedeflemektedir. Peki Feribe yana yakıla geçmişiyle uğraşırken, bugünün payına ne düşecek? Bugün de vakti geldiğinde derslerin konusu olmak üzere sıraya mı girecek, yoksa Feribe'nin geçmişin oyunbaz gölgeleri arasında nefes almayı öğrenmesi mi gerekecek? İnsanın
Annesinin sesini ilk kez kırk üç yaşında, o da bir telefon konuşmasında duyan bir kadının hikâyesi bu. Yıllar sonra hiç beklenmedik bir zamanda ve beklenmedik bir biçimde, henüz bebekken kendisini terk eden annesinin telefonuyla hayatını tekrar gözden geçiren kırk üç yaşındaki Süreyya'nın hikâyesi. Süreyya'nın yalnızlığının tarihinden hareketle, yakın Türkiye tarihinin, ölümlerin, bitişlerin, yok oluşların hikâyesi. Yıllar sonra ortaya çıkan annesinin anlattıklarının yarattığı duygusal karmaşayla birlikte,
Nermin Yıldırım okura bu kez garip bir Ev'in; hemşirelerin "abla", hastaların "misafir", başhekimin "baba" diye adlandırıldığı, her geçen gün daha katı kurallarla yönetilen tuhaf ama bir yandan da çok tanıdık bir akıl hastanesinin kapılarını aralıyor. Biri Ev sahibi, diğeri misafir, biri genç, diğeri yaşlı, biri geçmişe, diğeri geleceğe bakan Esin ve Rikkat'ten hareketle, içeridekilerin ve dışarıdakilerin, tek tek çıldırmaktan vazgeçip topluca delirenlerin buruk, muzip ve her şeye rağmen ümit dolu hikayesin
Bir yayınevinin genel yayın yönetmeni olan Rıdvan bir sabah masasında elli üç yıl önce yazılmış iki mektup bulur. Başta mektupların yanlışlık sonucu masasına bırakıldığını düşünerek bunun üzerinde durmaz. Ancak mektuplar en umulmadık zamanlarda gelmeye devam eder. İki kız kardeşin birbirlerine yazdıkları mektupları kendisine kimin, ne amaçla gönderdiğini bulmaya çalışan Rıdvan bir yandan da mektuplardaki, geçmişten günümüze uzanan gizemi çözmeye çalışır. Nermin Yıldırım aynı dönemde, ayrı coğrafyalarda yaş
Nermin Yıldırım'dan aşka, hayallere, aklın ve kalbin cilvelerine dair, çok acıklı, pek neşeli, rengârenk bir serüven... "İnsan kalbini kaptırsa bile hiç değilse aklını korumalı!" Size öyle bir hikâye anlatacağım ki, anlatacaklarım bittiğinde, öğrendiklerinizin bir kısmını unutmak isteyeceksiniz. Heyhat, hepimiz unutmayı becerecek kadar şanslı değiliz. Bazen hayatınızda tüm taşların yerli yerine oturduğunu, ömrünüzün kalanını birbirine geçmiş Lego parçaları arasında sessiz sedasız tamamlayacağınızı düşünürsü
Tükendi
Adalet, yirmi dokuz yaşında genç bir kadın. Hayata ve insanlara dokunmadan, ne mutlu ne mutsuz, öylesine yaşayıp gitmektedir. Ta ki doktoru, ölümcül bir hastalığa yakalandığını söyleyene dek... Hastalığı için kendini suçlayan Adalet, hayatını didik didik ederek, ilk günahını, masumiyetini kaybettiği ilk gerçek suçunu bulmaya çabalar. Bu uğurda çıktığı yolda kendiyle de, içinde yaşadığı ülkeyle de yeniden tanışacaktır. Dokunmadan, kahramanın hayatı sorguladığı, değişimi yaşadığı ve belki de aşka rastladığı
Pilar, aniden ortadan kaybolan kocası Eyüp'ün başına kötü bir şey geldiğinden şüphelenmektedir. Çünkü kocasının habersiz ortadan kaybolması için bir sebep yoktur. Polisi arayan Pilar kocasının İstanbul uçağına binerek memleketine gittiğini öğrenince çaresizce evde beklemeye dayanamayıp soluğu İstanbul'da alır ve orada kocasının yıllardır görüşmediği ve kendisinin de ilk kez tanıştığı ailesinin yardımıyla Eyüp'ü bulmaya çalışır. Uyku problemleri çeken, uykuları kâbuslarla bozulan, ancak uyandığında hiçbirini
Terk etmeye ve edilmeye, köksüzlüğe dair sarsıcı bir hikâye Yalnızlık kaçınılmaz bir son değil, ulaşmaya gayret ettiğim bir mertebeydi kimi zaman. Sahip olduklarımın esaretinden kurtulmak için terk etmemiş miydim sevdiklerimi, seveceklerimi, sevenlerimi? Korkmamış mıydım vazgeçemeyecek kadar alışmaktan? Annesinin sesini ilk kez kırk üç yaşında telefonda duyan bir kadının hikâyesi bu. Sırlarla dolu bir geçmişin peşinde kendi yaşamını sorgulayan, tarihin başlangıcını doğumlarla değil ölümlerle belirleyen Süre
Tükendi
Nermin Yıldırım, kaybolmuşlara, hayattan ne istediğini unutmuşlara ve çıkış aramaktan yorulmuşlara eşsiz bir harita sunuyor. "Masumiyet çoktan terk ettiğimiz bir şehir, sadece çocukların bildiği eski bir şiir..." Elli üç yıl önce yazılmış esrarengiz mektuplar almaya başlayan Rıdvan, mektupların anlattığı sıra dışı ihanet hikâyesinin peşine düşerek, geçmişten bugüne uzanan sancılı bir sırrı çözmeye koyulur. Parçalar birleştikçe "bütün" tekinsizleşecek; Rıdvan, yaklaşmaktan korktuğu kadim kavşağa doğru sürü
Tükendi
Nermin Yıldırımdan rüyalar, gerçekler, sırlar ve suskun kalmışlar üzerine sarsıcı bir roman... Değil hakikati, hayallerini, rüyalarını bile anlatmaya korkuyorsun. Çünkü sustuğun, kilitler altında saklanıp görünmez olduğun sürece güvendesin sanıyorsun. Oysa ancak anlatarak ve yasını tutarak kurtulabilirsin içinde yıllanmış acıdan. Başka türlü ıslah olmaz kalbinde harelenmiş o uğursuz gam. Bırak, bir bir dökülsün gizlice kendini izlediğin aynaların sırları. Bırak, kendi sırrında parçalansın cam, tarumar ols
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1