Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Hayatımın en güzel ve her fırsatta hasretle yâd ettiğim demleri, Nurettin Topçu hocamın sohbetlerinden ibaretti. Hayatımda bu güzel ve tarifinden aciz olduğum zamanlar ile kıyas edilebilecek başka hatıralar çok arkadan hafızama doğuyor. Ankara'dan cuma günü akşamları 23 veya 24 otobüsleriyle sabahları indiğim Sirkeci'deki şehirlerarası otobüs durağında ekseriya muavinler tarafından uyandırılıyordum. Sahaflar Çarşısı'nda öğleye kadar kitapçılarda vakit geçirdikten sonra Hareket mecmuasına gidip Ersoy Hanı'nd
"Hürrüyet ve İtilaf Fırkası", 2. Meşrutiyet devrinde faaliyet gösteren ikinci, ancak bu devrede kurulmuş olanlar içinde birinci büyük partidir. Kuruluşundan kısa bir müddet sonra İstanbul araseçimlerini kazanmış, bundan ötürü iktidar olma yolunda büyük ümitlere kapılmış, bu durum ise İttihat ve Terakki'yi ürküterek Meclis'in feshiyle neticelenen siyasi gelişmeleri başlatmıştı. Çok partili siyasi hayatımızın, 1946 seçimleriyle birlikte en çok tartışılan 1912 seçimlerinde, Hürriyet ve İtilaf Fırkası Meclis'te
"İlim hayatımızdaki usûlsüzlük ve ahlâksızlıkları yazmanın zorluğunu kelimelerle ifade etmek çok zor ve neredeyse imkânsız bir şeydir. Hiçbir meselede açık sözlü olunmadığı gibi bu meselede de açıkça söylemek mümkün ise de yazmak çok tehlikeli bir iştir. Son senelerde cemiyet hayatımızın her sahasında bir usûlsüzlük ve kaidesizlik veya başka bir ifade ile ahlâksızlık yaygınlaşmıştır. Daha da kötüsü bu gidişin dikkati çekmemesi ve tartışılmamasıdır. Hâlbuki meslek ahlâkı meselesi meslek icraının ayrılmaz bir
Tarih Yolunda ismiyle kitap halinde toplanan bu yazılar, gerçekten de, tarihçilik yolunda geçen senelerin ve harcanan mesainin küçük işaret ve delillerinden ibarettir. Yazıların ilk dikkati çeken tarafı şimdiye kadar mesele olarak bile görülmeyen mevzulara dair olmasıdır. Bu bakımdan çok hususi bir tarihçilik telakkisinin, daha doğrusu heyecanının ve zevkinin tezahürü olarak seçilen küçük ve çok kenarda kalmış mevzulara tahsis edilmiş yazıların çokluğu ilk bakışta dikkati çekebilir. Mesela ilk dinî kitap ol
Tükendi
"Sıbyan mektebi, Mekteb-i sıbyan, Taş mektep, Muallimhane, Muallimhane-i sıbyan gibi adlerla anılan Mahalle mekteplerinin merasimleri, gelenekleri eğitim-öğretim tarzı, mimarisi, folkloru, binaları, eşyası... ´Âmin alayı´ veya ´bed-i besmele cemiyeti´ denen mahalle mektebinin ilk adımı, yani mektebe yeni verilecel çocuğun hocanın, mahallelilerin, çocukların da iştirak ettiği çoşkulu ve kalabalık bir törenle evinden alınıp mektebe getirilmesi ve ilk dersini alması merasimi hem sembolleri hem de yapılış şekli
Tükendi
Bir inkılâp tarihi hocası, Nutuk hakkındaki kitabının (Sabahattin Özel, Nutuk'a Bir Bakış Tertip ve Çeviri Hataları" (İstanbul, 2015, 136 s. Derin Yayınları) önsözünde Nutuk, kendi ifadesiyle Büyük Nutuk'u liseden sonra ilk tercihi olarak girdiği İÜ. Tarih Bölümü'ne kaydını takiben Osmanlıca çalışmak için okumaya başladığında (s. VII) tanıştığını ifade ettikten sonra bu kitabını şöyle takdim etmektedir: Büyük Nutuk'la daha yakından tanışmak kuşkusuz Türk Devrimi ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi üzerinde çalışa
Tükendi
Hatırat türüne dair eserlerin bilhassa II. Mahmut devrinden itibaren göz göze çarpacak şekilde çoğaldığı görülmektedir. Bu türden eserlerin ilmi çalışmalar için ne kadar önemli olduğu da açıktır. Çünkü resmi kaynakların vermediği veya veremeyeceği bilgileri ihtiva etmektedir. Resmi kaynakların bir bakıma resmiyet kisvesi altında bulunan bilgilerine karşılık hatıratlarda, mümkün olduğu nisbette ve derecede, çıplak gerçekler bulunmaktadır. Bu çerçevede sadece siyasi alanda değil, tarihten iktisat tarihine, iç
Tükendi
Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim arasındaki mücadele nasıl ve neden başladı? Anadolu'daki ayaklanmaların başlamasında Şah'ın tesiri ne kadardı? Cevabını, Prof. Dr. İskender Pala ve Tarihçi Reha Çamuroğlu veriyor. Coğrafî Keşiflerin, Osmanlı Devleti'nin gerilemesiyle ilgisi neydi; Kanunî'nin buna karşı tedbirleri nelerdi? Portekiz ve İspanya'nın başardığı keşifleri Osmanlı neden yapmamıştı? Tarihçi Reha Çamuroğlu ve Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu anlatıyor. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e nasıl bir miras kalmıştı? Ata
Tükendi
Hal tercümesi metinleri sadece ele aldığı kişinin şahsî hikâyesini vermekle sınırlı kalmaz, aynı zamanda bir dünyaya işaret eder. Bu dünyanın içinde biyografisi yazılan kişinin dönemi, o dönemin insanları, dost ve düşman o insanların arayışları, beklentileri, zaferleri, hüsranları, geçmiş ve gelecek tasavvurları, hırçın yahut mûnis mizaçları bir şekilde vardır. O bakımdan iyi yazılmış bir biyografi bize bir dönemi hatta bir mekânı, bir coğrafyayı da resmeder. Resimde yaşama biçimlerine, mücadele tarzlarına
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1